Tarihten tanidigimiz meshur Akkoyunlu hükümdari Timur, bir savasta ordugâh'indaki çadirindan disariya çikarak savas meydanini incelemeye baslamis. Bu arada gözü çadirinin bezi üzerinde yukariya dogru çikan bir karincaya takilmis. Karinca belli bir seviyeye gelince, Timur ona bir fiske vurarak yere düsürmüs. Karinca tekrar ayni yolu denemis ve çadirdan yukariya çikmaya baslamis. Ayni seviyeye gelince Timur tekrar bir fiske vurarak karincayi bir kere daha yere düsürmüs. Ama karincanin azmini kiramamis. Karinca tekrar ayni yoldan çadir bezi üzerinden yukariya dogru tirmanmaya baslamis. O zaman Timur; "Åzu karincadan ders almam lazim. Hiçbir zorluk onun azmini kiramadi, o yine ayni yoluna devam etti" diyerek, karincadan bizlerin de ibret almasini saglamis.
IMTIHANI BAÅzARMAK
"Ben milletimin ve insanlarimin çikarlarini üstün tutarim" demek kolaydir. Her seyin bir ölçüsü oldugu gibi Aydin (Münevver) olup olmanin da bir ölçüsü vardir. Bunlar; Aydinimizin karsilastigi fikirler ve olaylar karsisinda ki tutum ve tavridir. Aydin insan, fikirleri ve olaylari iyi okuyarak kendinin ve çevresindeki insanlarin bu fikirler ve olaylar karsisinda dogru tavir koymasini saglar, dogru yol üzere olmasini ve yanlislara düsmemesini temin eder. Aydin bir insanin kendisi dogruyu yanlistan, iyiyi kötüden, faydaliyi zararlidan, adeti zulümden ayirt edemiyorsa, onun aydinliginin ve çevresine yaptigi ikaz ve irsadinin ne kiymeti vardir? Hele bir de kendine verilen yüksek maaslar karsiliginda milletine ve milletinin sahip oldugu degerlere sirt dönüyor, onlari küçümsüyor ve hatta tenkit ediyorsa artik bu insana verecek cevap, konacak sifat bulamiyorum. Bunlara Aydin denilemez. Belki bunlar olsa olsa "paranin ve makamin aydinidirlar" denilebilir.
BIR KAÇ ÖRNEK
Birkaç örnekle Aydin'imizin bu olaylar karsisindaki davranisini görmeye çalisalim.
Dinimiz, insanlari ve toplumu birbirlerine saygili olmaya ve birbirlerinin haklarina hürmet etmeye çagirir. Peygamberimiz; "Iyi bir Müslüman, elinden ve dilinden baskalarinin zarar görmedigi kisidir" sözü ile bizlere hayatimizin temel ölçülerinden birini vazetmis
Peki, ülkemizde çocuklar bugün bale okullarina, buz patenlerine 5-6 yasinda giderken, kur'an kurslarina 15 yasindan evvel gidemiyor, (8 yillik kesintisiz egitim sebebiyle) ve bu sebeple dinini ögrenemiyorsa Aydinimiz ne yapacaktir, ne yapmalidir?
15 yasindan sonra da artik çocuk Kur'an kursuna hiç gitmiyor. 28. Åzubatçilar isteklerini Refah-Yol hükümetine yaptiramayinca (hükümet 28.Åzubat'ta degil 15.Haziranda erken seçime gitmek için çekildi) ondan sonra gelen Mesut Yilmaz, Ecevit ve disaridan destekli Bahçeli hükümetine yaptirtmislardi. Imam Hatip okullari birer birer kapaniyorsa (üniversite kat sayi uygulamasi sebebiyle) inancindan dolayi basini örten kizlar üniversitelere alinmiyor, kamu alani uydurmasiyla hastanelere bile sokulmuyorsa, Aydinlar bu zorbaliklar için boynunu büküp duracak midir?
Zina ve fuhus aileyi ve sosyal hayati çökerten bir zararli harekettir. Zina ve fuhsu bünyesinden atamayan topluluklar eriyip yok olurlar. Önce aile yapisi yok olur, nüfus artmaz, ülke yasli insanlar ülkesi haline döner, insanlar arasinda sevgi ve saygi kalmaz her sey "cinsi hareketlere" göre ölçülür daha sonra ölümcül hastalilar o topluluk yok olusa sürükler. Böyle bir toplumda "baskasinin kizina, gelinine yan bakanin, kizina ve gelinine yan bakarlar" Meshur atasözümüz bunu, "çalma kapiyi, çalarlar kapini" diyerek özetlemistir. Bunu önlemenin yolu cinsi ihtiyaçlarin helal yolla karsilanmasi, nikâh yolu ile aile kurmak ve onu yasatmanin yolu tesvik edilmelidir degil mi?
Peki, Allah askina söyler misiniz; AB uyum yasalari kilifi içinde yasalarimizda "zinayi, toplumdan suç olmaktan çikarmak" ne demektir? Siz mi iyi ile kötüyü ayirt edemiyor musunuz, yoksa biz mi size Aydin gözüyle bakarken yaniliyoruz?
Ama yanilmayan takipçilerin var oldugunu ve onlarin, "yaptiklarinizla, yapmaniz gerekirken yapmadiklarinizi" bir gün mutlaka önünüze koyacaklarini unutmamaniz gerektigini bir kere daha hatirlatmak isterim.
DUYARSIZLIK, SORUMLULUÄzU AZALTMAZ
Ekonomide uygulanan faiz, o ekonomiyi yok olusa götüren bir faktördür. Bir tarafta alin teri ile çalisip üretenler, diger tarafta çalismadan oturdugu yerde parasina para kazandiranlar. Bir tarafta helalinden yemeye çalisanlar, diger taraftan 70 milyon insanin her ne alirsa içinde faiz ödettirildigi, faizci ekonomik sistemi dayatan Rantiyeciler. Aydin bir insan bunun hangisinin yararli, hangisinin zararli oldugunu bilemez mi? Hadi bilemedi diyelim. Bunu bilmek durumunda olanlara kulak verilmez mi? Peki bu çarki büyük bir hizla döndürmeye çalisan adamlarla (kardesin olsa bile) senin kol kola gezmen dogru mu? Sana düsen görev önce kendinin, yanlistan dönme basiretini göstermen, sonra da çevrendekiler basta olmak üzere bütün toplumu dogruya döndürmen degil midir?
Dis politika böyle, hukuki hayatimiz böyle, sanayilesmemiz böyle, egitim ve ögretimimiz böyle velhasil hangi sahaya göz atsaniz her yerde dogru ve yanlisi görmeniz ve ona göre tavir koymaniz gerekmez mi? "Uydum kalabaliga" diyerek kendinizi akintiya birakmanin hiç de Aydin sifatina yakisan bir sey olmadigini bilmiyor musunuz? Size, rahmetli Necip Fazil gibi; "Durun kalabaliklar, bu yol çikmaz sokak. Diye bagirsam, kollarimi açarak" demeniz yarasmaz mi?
Dünya da gözü ve gönlü kapali oldugu için dogrulari bulamayanlar ile bunlara dogrulari göstermesi gerekirken göstermeyen sizin gibi Aydinlar, elbette bir gün "Eyvah. Yanlis yapmisiz" diyeceklerdir. Ama bir daha dönüsü olmayan o gün, çoktan is isten geçmis olacaktir. Åzimdiden anasini öldüren kiz, babasini kesen evlat, birbirlerine düsman olan kardesler, sigara, içki ve uyusturucu kullanim yasinin 11 yas'a düsmesi, irza tecavüzlerde büyük artisin yasanmasi, terör…
Olaylar da sizin kafaniza gerçekleri sokamiyorsa ben daha ne yazmaliyim?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol