AVRUPA TÜRKIYE'YI KÜÇÜLTMEK MI ISTIYOR?

Kirk yillik geçmisi olan Avrupa Birligi son yillarda Türkiye'nin gündemine "Jup" diye oturuverdi. Bu yillara kadar Avrupa Birligi'ne, Bati düsünce ve yasam biçimine karsi çikan Türkiye sagcilari birden AB taraftari kesiliverdiler. Bunlar hidayete mi erdiler, rüya mi gördüler, yoksa birileri onlara, "Türkiye'de Bati'yi düsünen ve düsleyenlerin elinde bu silahi alin mi" dedi. Öyle ya son yillarda sagcilarimiz da Atatürkçü kesildiler.
Hatta Erbakan Hoca bile "Ben Atatürkçüyüm" deyip herkesi sasirtti.
Neyse, Türkiye sagcilarinin Baticiligi, Avrupaliligi ilerde anlasilacaktir. Belki Avrupa'nin, Türkiye'de sagci iktidarlarla ne yapmak istedigi de görülecektir. Ancak bu baglamda Avrupa Birligi'nin önde gelen Almanya, Fransa, Ingiltere, Belçika ve Danimarka, Yunanistan gibi ülkelerinin geçmislerine, tarih içersinde Osmanli Devleti ve Yeni Türkiye için ne düsündüklerine bakmak gerekir.
Avrupa ülkeleri kodamanlari Türkiye'ye karsi sabikalidirlar. Osmanli'yi ve Türklügü Avrupa'dan silip atmak gibi bir politikanin sahibidirler. Rusya da onlardan biridir. 1877 de Rusya Balkanlar'da Osmanli Devleti'nin karsisindadir. Yesilköy'e kadar gelmistir. 1911 de Italyanlar Osmanli'nin Kuzey Avrupa topraklarini isgal etmislerdir. 1912 de Balkanlari ve Trakya'yi mezbahaya çeviren Karadag, Sirbistan, Yunanistan, Arnavutluk, Bulgaristan ve Romanya ittifaki Osmanli'yi Çatalca'ya kadar sürmüstür. Bulgaristan Trakya'yi isgal etmistir. 1914 yilinda ise Ingiliz ve Fransizlar Çanakkale'den Bogazlari ele geçirmek, Türkiye'yi kontrol altina almak istemislerdir. Araplar'i da Osmanli Devleti'ne karsi kullanmislardir. Bu süreçte Osmanli Devleti'nin önüne 1918'de Mondros, 1920 de Sevr, Dosyalari'ni koymuslardir. Bu dosyalarda yer alan sartlara göre Osmanli Devleti Anadolu'nun ortasinda, bugünkü Konya büyüklügünde her tarafi denizlere kapali bir devlet olarak kalacaktir. Iste, Türkiye bu zihniyetle, bu isgalcilerle Milli Mücadele ve Istiklal Savasi'ni yapmis ve Avrupa'nin Türkiye üzerindeki emellerini yok saymistir. Lozan Antlasmasi ile bunu tasdik ve kabul ettirmistir.
Simdi Türkiye 83 yil sonra, kendisini bogazlamak isteyen ülkelere " Beni araniza alin. Sartlarinin neyse onlari müzakere edelim" demektedir. Avrupalilarin tahmin etmedikleri bir istek göstermektedir. Sasilacak sey degil mi?
Bir yurttas olarak Avrupai ölçülerde bir ülke olmanin taraftariyim. Ancak Bati'ya ragmen Batililasmayi, çagdaslasmayi istemekteyim. Bu nedenle Avrupa'nin Sevr'i andiran Müzakere Dosyasi'na kuskuyla (Süphe) ile bakmaktayim. Türkiye'nin stratejik ve jeopolitik konumu nedeniyle Avrupa, Türkiye'nin kendi arasinda olmasini istemekte, fakat bunu Türkiye'yi küçülterek gerçeklestirmeye bakmaktadir. Bugünkü BÜYÜK TÜRKIYE'yi hazmedemiyeceklerini düsünerek ve söyleyerek bunu yapmak arzusunu tasimaktadirlar.
Öyle anlasiliyor ve seziliyor ki Amerika ile Avrupa Ortadogu'da örtüsmektedirler. Irak'i, Suriye'yi böleceklerdir. Iran'in Kuzey'inde, Iran Azeri Devleti'ni kuracaklardir. Türkiye'nin dogusu ve güneydogusu topraklarinda gölgesi dolasan BÜYÜK ORTADOÄzU PROJESI kapsaminda yer alan devletleri bölmek suretiyle Israil'den küçük ya da ona esit büyüklükte Gecekondu Devletler meydana getireceklerdir. Bu tabii uzun vadeli bir plandir. Ve bu ülkelerin tümü de Müslüman Ülkeler'dir. Misir üzerinde Amerika ve Avrupa'nin bir oyunu yoktur. Çünkü, Misir "Sus Payi" olarak Amerika'dan yilda 2 milyar dolar rüsvet almaktadir. Israil'e ise Misir'a saldirmamak kosuluyla 4 milyar dolar verilmektedir.
Görülüyor ki Amerika'nin, Avrupa'nin bölgemizdeki oyunlari büyüktür. Türkiye'yi küçültmek için ciddi biçimde düsünmekte, taktik ve strateji çizmektedirler. Uyanik olmak zorundayiz. Emperyalizm dün neyse bugün de odur. " Avrupa'ya girecegiz" diye Türk halkinin gruplara (azinliklara) ayrilmasina razi olamayiz. Lozan Anlasmasi Türkiye'de azinlik olmadigini hükme baglamistir. Avrupa Lozan'i delmek suretiyle Türkiye'de AZINLIKLAR meydana getirmeye çalismaktadir. Bu, ülke bütünlügünün bozulmasi demektir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com