"AVRUPA'YI TÜRKIYE'DEN KURTARMAK GEREKIR" NOKTASINA GELDILER

Avrupa Türkiye'yi 200 yildan beri tartisiyor. Bu süreçte önümüze koydugu, koymayip da kendi çekmecesinde sakladigi reçeteler vardir. Türkiye hakkinda gizli planlarini firsat buldukça açaga çikarmaktadir. Avrupa bu baglamda "Türkiye, Türklere birakilmayacak kadar önemli bir ülkedir" noktasindan hareket etmektedir.
Bugün ülkemiz Avrupa Birligi'ne girme sevdasina köseye sikismistir. Kibris sarti" önümüzde durmaktadir. Oysa Kibris Türkiye'nin Kirmizi Çizgisi'dir. Kibris bir Hükümet Politikasi degil, Devlet Politikasi'dir. Bu nedenle AKP iktidarinin Kibris Rum Devleti' ni tanimasi, Kibris Türk Cumhuriyeti'ni gözden çikarmasi mümkün degildir ve bunun aksine gücü yetmiyecektir. Simdi Türkiye bu noktaya gelmistir. AKP iktidari bu noktada açmazdadir. Aslinda Avrupa kendisi için Türkiyesiz bir gelecek görmemektedir. Bu sebeple Türkiye'yi elinin altinda tutmak istemektedir. Birlik Üyeligi olmazsa Imtiyazli Ortaklik düsünmektedir. Su günlerde Avusturya, Avrupu Birligi üye ülkelerinin önüne Türkiye için IMTIYAZLI ORTAKLIK sartini koymustur. Avrupu Birligi de Türkiye'nin önüne Kibris Rum Devleti'ni tanima sarti koymustur. Bize göre bu durumda 3 Ekim'de Avrupalilar'la Türkiye'nin üyelik müzakerelerine baslamasinin fazla bir anlami kalmamistir. Müzakereler baslasa bile Türkiye'nin önünde 2006 yilinda Kibris Rum Devleti'ni tanima sarti bulunmaktadir. Kibris Rum Devleti'nin taninmasi Kibris Türk Devleti'nin tarihe gömülmesi, Türkiye'nin Akdeniz'deki stratejik hedeflerini kaybetmesi, Yunanistan'in Türkiye'yi Ege'den sonra Akdeniz'de de kusatmasi, kontrol etmesi demektir. Bu Türkiye için kabul edilecek bir durum degildir. Ancak Fransizlar'in Avrupa'yi Türkiye'den kurtarmak gerekir, birakalim Türkler Türk kalsin "demesinin pek önemi yoktur. Çünkü Türkiye'nin Iran olmasindan korkmaktadir. Tabii bu durum Fransa ve Avrupa için yersiz bir korkudur. Türkiye'yi Iran yapacak hiçbir iktidar böyle bir denemeye girmez ve de giremez. Belki "Iran'a benzeyelim Suudi Arabistan gibi olalim, Müslüman Kardeslerimiz'le daha fazla içli disli yasayalim" diyenler ve bunu isteyenler olabilir. Fakat Türkiye'de bu isteklerde, bu özlemlerde olanlarin düsüncelerini harekete geçirmeleri, güç gösterisinde bulunmalari mümkün degildir. Türkiye bu gibileri aninda kontrol altina alacak güce sahiptir.
Avrupa Birligi için Türkiye Sorunu suradadir
"Türkiye büyük bir ülkedir. Nüfusu bugün itibariyle 10 Avrupa Birligi ülkesinin nüfusuna esittir. Çiftçi kesimi Avrupa çiftçi kesiminden çok fazladir. Köylü bir nüfusa sahiptir" Türkiye'nin bu tarafini dikkate alan Avrupa Birligi halklari "Bizim Türk çiftçisine verecek paramiz yoktur. Türkiye'de kisi basina gelir Avrupa'dan dört kat düsüktür. Türkiye'de 20 milyona yakin insanin meslegi yoktur. Bunlar niteliksiz (Vasifsiz) isçidir. Halkin egitim-ögretim düzeyi (Seviyesi) düsüktür. Bu nedenle Türkiye Büyük Bir Lokma'dir, Biz bu lokmayi yutamayiz" demektedirler. Görülüyor ki uzun vadede Avrupa Birligi üyesi olma sansimiz yoktur. Bu "Uzun Vade (Süre) bize göre en az 30-40 yildir. Avrupa zaten müzakere sürecini 2015-2020 yillarini öngörmektedir.Yani 15 yil Türkiye Avrupa'yi konusucaktir. Avrupali olmak için bir gayretin içerisinde olacaktir. Bu süreçte halk çevreci olacaktir, Tarim organik Tarim'a dörüsecektir, Çiftçi sayisi azalacaktir, Halkin egitim seviyesi yükselecektir. Gelirimiz artacak, borcumuz azalacaktir, Hazine Arpaligi'ndan yiyenler azalacaktir.Trafik Avrupa ölçülerine ulasacaktir. Ve artik Türkler "Gâvura Gâvur"demiyecektir.
Bunlar olacak mi acaba? bilmiyoruz, Mevla Neyler/ Neylerse güzel eyler.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol