"ATATÜRK" DİYE DİYE ATATÜRK'TEN UZAKLAŞTIK

Cumhuriyeti bitireceklerini, İslam'ı hayat tarzı kabul ettiklerini söyleyenler Atatürk'ten kurtulmayı düşlüyorlarsa hayal ediyorlar demektir. Çünkü ondan kurtulmak mümkün değildir. Zira O, yaşayan bir Türkiye'dir.
Türkiye'nin yakın tarihini okuyanlar görmüşlerdir ki Mustafa Kemal bu ülkenin, bu ulusun başına Tanrı'nın bir lütfu olarak gelmiştir. Silah arkadaşlarının dedikleri gibi "O olmasaydı bizim hiçbirimiz bunları yapamazdık." Tabii gerçeği ifade etmişlerdir. Onlar söylemeseler de, biz söylemesek de yabancı tarihçiler, devlet adamları, fikir sahibi insanlar bunu söylemekte, Atatürk'ün Büyük bir KOMUTAN, Büyük bir DEVLET ADAMI, büyük bir DEVRİMCİ olduğunu belirtmektedirler. Bundan daha bir süre önce Amerikalı Tarihçi ve Psikiyatrist Prof. Arnold Ludwig gelmiş geçmiş bütün dünya liderlerini büyük yapan II çeşit ölçü içersinde MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün EN BÜYÜK olduğunun ortaya çıktığını söylemiştir. Bu II ölçek ya da madde "Sıfırdan ülke yaratmak, toprakları genişletmek, iktidarda kalınan süre, askeri başarı, sosyal tasarım gücü, ekonomik başarı, devlet adamlığı, ideoloji ortaya koyma, ahlaken örnek olma, siyasi miras, ülkenin nüfusu" ölçütlerinden oluşmaktadır. Bu ölçütler ve maddeler ışığında ATATÜRK, Çin Devletinin kurucusu, Çin devrimcisi Mao'dan bile fazla puan alarak, birinci kişi seçilmiştir. Bu onur bütün zamanlar için bize yeter.
Doğal ki bir ülkenin insanları, yurttaşları kendilerine vatan kazandırmış, onları düşmandan kurtarmış, onlara ulus ve insanlık onuru kazandırmış, gerilikten, cehaletten kurtarmış, uluslar arası saygın bir yer kazandırmış önderleri ile övünürler, gururlanırlar, sevinirler… Eğer ulusal ruh ölmemiş ise… Bir genç kız gibileri çıkar da "Ben Atatürk'ü sevmiyorum" derse, ne denir? Ne deneceğini okuyucularımın takdirine bırakıyorum. Ve şuraya gelmek istiyorum:
Atatürk her şeyden önce büyük bir yurtsever, büyük bir Türk ve aynı zamanda halkını karşılıksız sevmiş bir Devlet adamıdır. Halkı karşılıksız sevmek, halk için çalışmak, halkın önüne düşmek dünyada çok az Ulus Önderi'nin yaptığı şeydir. "Vatan Kurtardım, şimdi Halkı Kurtaracağım" deyip ülkenin ve halkın sorunları üzerine eğilen bir başkası var mıdır?
Biz galiba Mustafa Kemal'i biliyoruz da Atatürk'ü, O'nun düşüncelerini bilmiyoruz. Onun fikir ve düşüncelerini açıp halka anlatamıyoruz. O'nun KURTARICILIĞI'nın ne anlama geldiğini anlatmıyoruz. Aslında Atatürk'ü anlamak ve anlatmak için de ciddi bir gayretimiz yoktur. Bu ülkede kaç kişi Atatürk hakkında yazılmış yüzlerce, binlerce kitabı okumuştur? Dünyada hakkında en fazla kitap yazılmış bir insanın ayrıntılarından haberimiz yok. Tabii o zaman gündeme "Atatürk'ü niye öğretip anlatamadık?" Sorusu geliyor. Durum böyle olunca da bir gün Atatürk'ün masal olması kaçınılmaz olacaktır. İşte Çanakkale örneği…
Çanakkale Savaşı giderek masallaşmakta, Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal yok farzedilmekte, bir sis perdesi yaratılmakta, Çanakkale'yi geçilmez kılan Türk'ün AKIL GÜCÜ bir takım hayali kuvvetlere havale edilmektedir. Gerçekten kaçanlar mucizeye sarılmaktadırlar. Oysa Çanakkale mucize değildir. Çanakkale hesap-kitap ve akıl savaşıdır. İstiklal Savaşı'ndan sonra gerçekleşen TÜRK DEVRİMİ de öyledir. Türk ulusuna uygun görülmüş yeni bir hayat tarzıdır. Bu nedenle Türkiye'nin sorunu Atatürk'ten kaçmak, O'nu masallaştırmak, O'nu hükümsüz kılmaz olmamalıdır. Onu anlamak olmalıdır. Zaten buna da kimsenin gücü yetmeyecektir. Birgün gelecek 12'ye 5 kala herkes "BEN DE ATATÜRKÇÜYÜM" diyecektir.     

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol