ATATÜRK TÜRK OCAKLARINI NİÇİN KAPATTI?

Türk Ocakları, Türkçülük Hareketi'nin başladığı 1900'lü yıllardan sonra kurulmuşlardır. Türkçülük Hareketine katılan gençler bu Ocakların çatısı altında toplanarak Türkçülük yapmışlardır. Ancak Türkçülük yapanlar hala kendilerini Osmanlı, Müslüman olarak takdim ediyorlar, Türk olduklarını söyleyemiyorlardı. Mesela YÜZBAŞI SELAHATTİN, Rahmi Apak'ın "SEN NESİN" sorusuna cevap veremez. Müslümanım der, İslamım der, Harp Okulu öğrencisi olduğunu söyler fakat TÜRK olduğunu söyleyemez. Sadece "Bize, köylülere Türk dendiğini söylemişlerdi" der. Neden köylülere Türk deniyormuş, çünkü Osmanlı'da İTİBARSIZ KESİM KÖYLÜDÜR. Onu görmesek de, onun köyüne gitmesek de o, öyledir. Bu nedenlerden dolayı Türkçüler, adı Türk olan bir millet yaratmak istemişlerdir. Çünkü Osmanlı'nın Arnavut'u Arnavut Milliyetçisidir, Yunanlı, Bulgar, Boşnak Osmanlı'nın son yıllarında kendi ırkları ile ortaya çıkmışlardır. Yani Irk Milliyetçiliği yapmışlar, Osmanlı'dan ayrılıp kendi devletlerini kurmuşlardır. O yıllarda ortalıkta bir Türk milleti, Türk Devleti yoktur. Osmanlı Devleti vardır. Namık Kemal "VATAN" der fakat vatan neresidir, sınırları nereden geçer bilinmez. Çünkü kendisi hala Osmanlı'dır. Osmanlıyım der. Bu sebeple denebilirki Osmanlı'nın Batış Yılları'nda TÜRKÇÜLÜK, Türk adını taşıyan bir halk, bir ulus olduğunu ortaya çıkarmak için başlamış bir akımdır. Türk Ocakları bu harekete ruh ve heyecan veren ve kendilerini Türk görenlerin toplandıkları, organize oldukları yerlerdir. Ocakların büyük hizmetleri görülmüştür.
Osmanlı Devleti'nin son yıllarında başgösteren Türkçülük Hareketi zengin bir kadro ve taraftar yaratmış, 8-10 milyonluk bir halk olmuştur. Mustafa Kemal bu halkla milli mücadeleye başlamış, bu halkla özgürlük ve bağımsızlık savaşı yapıp kazanmıştır. Tarihin ikinci Türk Devleti kurulmuştur. Bu, Türk olanlar için, kendini Türk gibi görüp hissedenler için onur ve gurur nedeni olmuştur ve hatta denmiştir ki "BİR TÜRK DÜNYAYA BEDELDİR." Cumhuriyet'in şairleri, yazarları sınırlar ötesi kalan Türklüğü düşünmeye, onun için çalışmaya başlamışlardır. Zamanın büyük Türkçülerinden Ziya Gökalp, mealen yazıyorum, "Ne Türkiye ne Türküstan, Türkiye büyük bir ülkedir TURAN" demiştir. Türkçülük milli sınırların ötesinde kalanları da konu etmeye başlayınca IRKÇILIK ve TURANCILIK başlamış, Türk Ocaklarının siyaset yaptıkları görülmüştür. Siyasete bulaştıkları daha çok 1930 yılında, Serbest Cumhuriyet Partisi'nin kurulması ve o sıra yapılan yerel seçimlerde görülmüştür. Çok partili hayata geçişin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine bunun nedenlerini araştırmak amacıyla 3 aylık bir yurt gezisine çıkan Mustafa Kemal, gittiği yerlerde Türk Ocakları'nın politize olduklarını görmüş, böylece vazifelerini bitirdikleri kanatine varmıştır. Türk Ocaklarının sonunun geldiği sinyalini de 21 Aralık 1930 tarihinde Kırklareli Türk Ocağı'nda konuşurken vermiştir. Nitekim Ankara'ya döndüğünde Türk Ocakları kapatılmış, bunların yerine 1932 yılında HALKEVLERİ kurulmuştur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol