"ATATÜRK GIBI DÜSÜNMEK" NE DEMEK?

Yeni bir yila girerken Türk halkinin gelecek için ne düsündügünü bilmek önemlidir. Yeni yil üzerine yapilan arastirmalarda halkin gelecek için yüzde elli umutlu oldugu ortaya çikmistir. Halktaki bu UMUT neyi içermektedir bilmiyoruz. Çünkü bizim halkimiz öteden beri hep umutludur. "Allah Kerim" dediginde yarin için umutlu oldugunu söylemektedir. "YARIN" için beklentiler pek gerçeklesmese de biz yine de gelecekten, yarinlardan umutluyuzdur.
Türk halkinin tarihte umutsuzluga, karamsarliga, gelecek endisesine kapildigi zamanlar, devirler olmustur. En yakin Milli Mücadale Dönemi'dir. 1918-1922 yillari arasi halkin ve aydinlarin umutsuzluga düsenlerden bir kisminin disardan güç ve himaye aradigi tarihin yazdigi bir olaydir. Ancak umudun ve kurtulusun halkin kendisinde oldugunu Mustafa Kemal söylediginde bir yasam gerçegi ortaya çikmistir ki o da "MUSTAFA KEMAL GIBI DÜSÜNMEK" tir. Bu özdeyisi bizden çok Iskandinav ülkelerinden birinde söylenmektedir. Bu ülkelerden hangisinde "MUSTAFA KEMAL GIBI DÜSÜNMEK" in özdeyis haline geldigini su an söyleyemeyecegim.
"MUSTAFA KEMAL GIBI DÜSÜNMEK" ne demektir?
1912 Balkan Savasi'ndan 1922'ye kadar geçen on yillik süreçte Osmanli Devleti'nin ve halkin ne duruma düstügü, hangi savaslar sonunda imparatorluk topraklarinin yitirildigi düsünüldügünde umutsuzlugun, karamsarligin nedenleri daha iyi anlasilmis olacaktir. O zamanki zor kosullardan birkaçini kalin çizgileriyle söylemek gerekirse Osmanli ordusu dagitilmis, ülkenin topraklari paylasilmis ve ilerleyen zaman içersinde Anadolu ve Trakya isgal edilmeye baslanmistir. Iste "Yarin Endisesi" ve UMUTSUZLUK halkta ve aydinlarda bundan sonra uç vermeye baslamistir. Bunun üzerine yer yer bölgesel kurtulus çalismalari baslamis, yine yer yer düsmana direnisler görülür olmus, himayeciler, Halifeciler, gruplari ortaya çikmis ve kisaca her kafadan bir ayri ses duyulur olmustur. "MUSTAFA KEMAL GIBI DÜSÜNMEK" özdeyisi, yani "Vatan bir bütündür, parçalanamaz. Ya Istiklal Ya Ölüm. "Mustafa Kemal Gibi Düsünmek'in kaynagi bu olmustur. Güçlüklerin üzerine halkla, cesaret ve kararlilikla gitmek.
Fikir ve Düsünce Mustafa Kemal'i Anadolu Ihtilali'nin, Milli Mücadele ve Kurtulus Savasi'nin nedeni olarak degil, önderi olarak görmek gerekir. Çünkü Mustafa Kemal bütün bu kötü gidisi lehe çevirmis, en kötü kosullarin üstesinden gelmeyi bilmistir. Kisaca bir halkin, bir ülkenin talihini, yazgisini degistirmistir. Bunu bilinçli olarak bilenler bugün Mustafa Kemal'i savunmaktadirlar. Bilmiyenler ise "ATATÜRK NE YAPMIS" demenin küstahligini sergilemektedirler.
Mustafa Kemal Gibi Düsünmek'in ötesinde, bu düsüncenin içeriginde çok önemli devlet, vatan ve ulus anlayisi vardir. Daha önemlisi Halk ve Türklük sevgisi vardir. Zira Mustafa Kemal milli mücadele ve devlet yönetimi yillarinda en çok HALK ve HAKIMIYET sözcüklerini kullanmistir. Ve çünkü ne bulduysa halkta bulmustur. Tarihimizde aydin ve önder olarak halka giden ilk kisi o olmustur. Halki gündeme getiren, ülkenin hakiki sahibi yapan yine Mustafa Kemal olmustur. Halife Padisah'dan alip yetkileri halka veren O'dur. Bu yetkilerle O'nun kurdugu meclise girenler resimlerine bakarak "Kaldirin bunlari" diyebiliyorlarsa Tanri onlari bildigi gibi yapsin.
Bugünün Türkiyesi'nde Mustafa Kemal Gibi Düsünmek'e ihtiyaç var midir? Vardir elbet. Belki O'nun zamanindaki kadar böyle düsünmeye ihtiyaç vardir. Ülkedeki Mütareke Basini, Isbirlikçilerin bulunmasi, Irtica, Düyun-u Umumiye Borçlari'ni hatirlatan borçlanma, Devlet Disiplinindeki zaaf, kaybolan Cumhuriyet Hedefleri, satilan Cumhuriyet Kazanimlari Mustafa Kemal Gibi Düsünmek'i hatirlatmiyor, gerekli kilmiyor mu? Biraz düsünsek nasil olur acaba?
nazifkaracam@gazetetrakya.com