ATATÜRKÇÜ DOSTLARIMDAN IKISINI DAHA KAYBETTIM

Mustafa Kemal yakinlarina dermis ki, "Ölüm Allahin emri ayrilik olmasa". Dünyada ölüm de var, ayrilik da var. Insanin bunlardan kurtulmasi mümkün degildir.
Mayisin ikinci yarisinda, kirk yillik dostlarimdan Cumhuriyet Senatosu eski üyelerinden Türk-Is Mali Genel Sekreteri Ömer Ergün ile bilim dünyasinda, üniversitelerde "Hocalarin Hocasi" olarak taninan Ord. Prof. Dr. Resat Kaynar'i kaybettim.
Gerek Resat Kaynar gerekse Ömer Ergün'ü Ankara'da tanidim. Ömer Ergün 1961 Anayasasina göre kurulmus olan Cumhuriyet Senatosu ve ayni zamanda Halkevleri Üyesi idi. Bu nedenle sik sik Genel merkeze gelir orada görüsürdük. Daha sonraki yillarda da bu görüsmemizi mektuplarla sürdürdük. Degerli bir kisilege sahipti. Halkevleri etkinlikleri için Türk-Is Salonu tahsis de önemli rol oynardi. 27 Mayis 1960 Devrimi'ni yapan Milli Birlik Komitesi üyeleri (ki onlar da Cumhuriyet Senatosunda Tabii Üye idiler) onlarla çok iyi iliskiler içersindeydi. Cumhuriyet Ilkeleri'ne son derece bagli bir kisiydi. Ona "Türk-Is'i ayakta tutan kisi" gözüyle bakarlardi. Her seyden önce dürüst bir insandi. Topragi sicak, rahmetli bol olsun derim.
Cumhuriyet Senatosu 1960 yillarinda Türkiye Büyük Millet Meclisi paralelinde kurulmus bir organdi. Üyeleri 27 Mayis Devrimini yapan subaylar, Cumhurbaskani tarafindan seçilenler, eski Cumhurbaskanlari ve sinirli sayida seçilmis kisilerdi. Cumhurbaskaninin seçtiklerine Kontenjan Senatörü denirdi. Mesala öldürülen Doç. Dr. Bahriye Üçok meclis çatisi altina önce Cumhurbaskani Kontenjani olarak girmis, ikinci dönemde ise CHP'den Ordu'da seçimi kazanarak, Cumhuriyet senatosu üyesi olmustur. Senatonun görevi Büyük Millet Meclisinin çikardigi yasalari gözden geçirmek, yasalarin daha saglikli olmasina yardimci olmakti. Bir çesit Fren Vazifesi görüyordu. Cumhuriyet senatosu 1980'li yillarda kabul edilen Anayasa ile ortadan kaldirilmistir. Cumhuriyet senatosuna seçilebilmek için 40 yasini doldurmus ve üniversite mezunu olmak sartti.
Ord. Prof. Dr. Resat Kaynar'a gelince. Resat Hoca bir bilim adami olmaktan çok Atatürkçülügü ile taninirdi. Öldügü zaman 96 yasindaydi. Kendisi ile tanismamiz da Atatürkçü çizgi'de beraber olmakligimiz nedeniyle olmustur. Rahmetli Bahriye Üçok Dostum bir mektubunda onun Atatürkçülügü'ne bir gönderme yaparak elestiride bulunmaktaydi. Bana göre Resat Hoca deli dolu ve yürekli bir Atatürkçü idi ve kendisine "Deli Resat" dendigini duymustum. Biraz sert ve yüksek dozda konusurdu. Korkusuz seyler söylerdi. Bana imzaladigi Atatürkçülük'le ilgili kitabinda Atatürk üzerine cesur degerlendirmelerde ve ifadelerde bulunmaktadir. Kendisi bilim kariyeri itibariyle profesörlük üstü bir sifat tasiyordu. Yani Ordinaryüz olmus bir profesördü. Simdi bu sifat kullanilmamaktadir. Saniyorum artik Türkiye'de Ordinaryüz Profesör kalmamistir. Bizim geride kalan yillarda kitaplarini, yazilarini okudugumuz bilim adamlari ya profesördü ya da Ordinaryüz Profesörlerdi. Ordinaryüzlük bir bilim rütbesi idi.
Fikirleri ve söylemleri ile bir döneme damgasini vurmus olan Profesör Resat Kaynar bir ATATÜRKÇÜ olarak ölmüstür. Yüzyila yakin ömründe Atatürk'ü anlamak ve anlatmak ona zevk vermistir. Aslinda Atatürk'ü anlatmayi yorumlamayi görev bilmistir. Böylesine bir Atatürkçü'nün ölümü elbette büyük kayiptir. Ona simdi rahmetler diliyorum.
Insanin tanidigindan, fikir ve düsüncelerinden etkilendiginden artik sonsuza dek uzak kalmasi elem vericidir. Ancak yapacak bir sey yoktur. Milyonlarca yildan beri zincirin bir ucundan halkalar kopar bir ucuna halkalar baglanir. Böyle baslamis böyle gider. Tanri, ölümü ve yasami bir denge için var etmistir. Insani, belki de dünyada yalnizligini gidermek için var etmistir. Insanoglu için o kadar bilinmeyen sey var ki, bu da onlardan biridir. Ne diyelim, "Dünya erken kalkanlarin, geç ölenlerin malidir." Sair ve yazar Ahmet Hamdi Tanpinar'in dedigi gibi, "Ne içindeyim zamanin/Ne de büsbütün disindayim ." O halde esik üstündeyiz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol