"ASKER, BÜYÜK SÖZDÜR ONUN SÖZÜ DE BÜYÜKTÜR"

Genel Kurmay Baskani Orgeneral Sayin Yasar Büyükanit'in basin toplantisini TV'den dikkat ve ilgiyle izledim. Anladim ki Silahli Kuvvetler iç ve dis sorunlarla mesgûldür ve bunlarin çözümü yolunda sikintilidir.
Önlerine vatani, Laik Cumhuriyet'i ve Atatürkçü Düsünce'yi koymuslardir. Silahli Kuvvetler yasalar içinde kalmaya özenli, demokrasiye saygilidirlar. Çünkü Türk Silahli Kuvvetlerinin baska ülkelerin silahli kuvvetlerinden ve tarihinden ayri bir özelligi ve misyonu, görevi vardir. Osmanli Devletini Gaziler, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ise askerler kurmuslardir. Bizim askerimiz tarih boyunca vatanin bütünlügü, devletin gelecegi ve özellikle TÜRK DEVRIMI ile elde edilen kazanimlarla beraber içiçe olmustur. Kendisine Yüce Komutanlar tarafindan görev verilmis, görev üstlenmistir. Bu nedenle Silahli Kuvvetler mesruyet içersinde ülkenin iç ve dis sorunlari üzerinde düsüncelidir. Her zaman konusacak dili yoktur. Fakat herzaman düsünecek tarihsel ve güncel bir beyni vardir. Düsünen bir Cumhuriyet Kurumu'nu, bir Devlet Organizasyonu Anayasa ve yasalarin verdigi Kollama ve Koruma Görevi nedeni ile kendisini ülkenin, demokratik, laik, sosyal hukuk düzeninden soyutlayamaz. Sayin Genel Kurmay Baskani yasalar içinde kalmaya özen göstererek yaptigi konusmada, iç ve dis olaylar üzerindeki degerlendirmelerinde herkesi düsünmeye, birlikte hareket etmeye, çözüm bulmaya sevk etmistir. Dileriz ki akli basinda olanlar mesajlari, ortaya konan sorunlari iyi görmüs, iyi anlayip algilamis olsunlar.
Bizim halkimiz ASKERI ve ASKER Sözcügünü çok sever. Çünkü geçmiste oldugu gibi bugün de kendisini ASKER gibi görür. Kendisi askerlik yasindan çikmis dahi olsa, oglu askerdir. "Asker oglu Asker" Türk'ün kimligi, tarihsel sifatidir. Askere güle oynaya gider, asker olmaktan onur ve gurur duyar, bir vatan görevini yapmaktan, yerine getirmekten vicdan rahatligi içersinde yasar. Bu baglamda bizim insanimiz Asker Ruhu ile yasar. Ama bu onun demokrat olmasina, demokrat düsünce ile Sivil Kültür'ü özümsemesine, askerlikle Sivil Yasami ayirmasina mani degildir. Avrupa'nin anlamadigi budur. Bizde devleti, cumhuriyeti, demokrasiyi kuranlar hep asker kökenli önderlerdir. Demekki Türk Askeri devletçidir, cumhuriyetçidir ve demokrasi taraftaridir. Buna aykiri durumlarda düsünceli, endiseli ve bunlari sivillerle paylasmayi görev bilen bir yapiya sahiptir.
Bir kez daha vurgularsak Silahli Kuvvetlerimiz Laik Cumhuriyet'in, Atatürkçü Düsünce'nin ve Demokratik Hukuk Devleti'nin koruyucusu ve kollayicisidir. Herkesin bunu böyle bilmesi, bu Yüce Kurum'u, Kurulusu gölgelemekten, kenarda birakmaktan, yipratmaktan, onlarla ilgili haberleri saptirmaktan sakinmasi lazimdir. Bu bir Yurtseverliktir. Bir halk, bütün kurum ve kuruluslar içersinde en büyük güveni Silahli Kuvvetleri'ne gösteriyorsa bizim onunla onurlanmamiz, gururlanmamiz gerekir. Gözümüz gibi onu sakinmamiz lazimdir.
Suraya gelmek istiyorum. Ülkeyi yönetenler hangi siyasi kökenden, siyasi yelpazenin hangi ucundan gelirlerse gelsinler Türk Silahli Kuvvetlerinin tarihsel görevini, islevini, Laik Cumhuriyete, demokratik hukuk Devletine ve yasalarina bagli oldugunu bilmelidir. Onlarin söylemedigini, söyleyemediklerini anlamaya, sezinlemeye çalismalidir. Askerin Sivil Hayat'ta isi yoktur ama Sivil Hayat'a ait düsünceleri vardir. Önemli olan bu düsüncelerin bilinmesi, endiseleri varsa paylasilip giderilmesidir. Bugün Türk halki seçtiklerinden çok Silahli Kuvvetlerine güveniyorsa, onun Kurtarici Gücü ve Güveni ile rahatliyorsa ülkeyi yönetenlerin bu noktada durup ciddi biçimde düsünmeleri gerekir. Her ülkenin kendi gerçegi, kendi tarihi sartlari ve gelenegi vardir. Bunlar dikkate alinmazsa rahatsizlik dogar.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol