ARAP ÜLKELERINDE YAZAR VE KADIN OLMAK KOLAY MI

Araplar geçmiste Ortadogu ve çevresinde bazi ülkelere ulasmis eski bir irktirlar. Tarih yapmis, tarih yazmislardir. içlerinden birçok Peygamberi çikarmislardir. Ancak o zaman dünyanin öbür ucundaki ülkeler bunlari biliyorlar miydi, bilmiyoruz. Oralara kadar gitmedikleri surdan anlasiliyorki izleri yoktur.
Tarihler Araplarin bu genis cografya bölgesinde ancak 250-300 yil kadar parlak bir devir yasadiklarini yazmaktadir. Geride kalan yillarda yaptiklari fazla bir sey yoktur. Daha çok kendi aralarinda çekismisler, kendi aralarinda ayrilip birlesmislerdir. Bu yüzden de geri kalmislardir. Onlarin geriliklerinden sadece birinden bugün söz etmek istiyorum.
El Sani adli, üniversite okumus 24 yasinda genç bir kadinin yazdigi "RiYAD'IN KIZLARI" kitabi Suudi Arabistan'i ayaga kaldirmistir. Ancak kitap Suudi Arabistan'da degil, Lübnan'da çikmis ve üç baski yapmistir. Yazarin ve kitabin suçu Suudi Arabistan'in Baskenti Riyad'ta yasayan dört kadinin asklarini, hayallerini anlatmis olmasindan ibarettir. Çok masumane yazilmis bir kitabin yarattigi firtina ortaligi karistirmistir. Oysa romanda bir müstehcenlik, abartilmis bir cinsellik yoktur. "Romanin karakterlerinden Sadim adli kadinin kocasi cinsel anlamda çok cesur oldugu için bosanmislardir. Kamra adli genç kadin ise evlendiklerinden bir müddet sonra esinin bir Japon kadina tutkunlugu nedeniyle ayrilmislardir. Üçüncü kadin Masel de sevdigi genç Amerikali oldugu için evlenememektedir. Riyad'in Kizlari içinde sadece Lamis isimli kadin gerçek ve kalici aski bulmaktadir."
Bir genç kadinin bunlari yazmasi Suudi Arabistan'da gelene aykiri bulunmustur. Kaldiki kitap henüz Suudi Arabistan'da yayimlanmis degildir. Kitabini söylemi bile Suudi sinirlarini asamamaktadir. Kitabin yazari sanildigi gibi açik saçik bir genç kadin da degildir. O da türbanlidir. O da Türk kadininin ölçülerinde modern degildir. Suudi Arabistan'i karistiran budur.
Bugün Suudi Arabistan'da kadinlarin otomobil kullanmalari erkeklerin izinlerine baglidir. Evin erkeklerinden birinin karsi çikmasi halinde kadinin otomobil kullanmasi mümkün degildir. Bu yüzden bugün Suudi Arabistan'da zengin hatunlarin otomobillerini kullanan 200 bin dolayinda yabanci soför vardir. Polis kadinlarin otomobil kullanmalarini siki takip altina almistir.
Suudi Arabistan'da kadin seçimlerde oy kullanma hakkina da sahip degildir. Tabii oy kullanamadigina göre her hangi bir yere aday olmasi da söz konusu degildir. Bu ülkede kadinin insan sayilip sayilmadigi da süphelidir. Böylesine çagin gerisinde kalmis müslüman ülkelerin israil gibi egitim, bilgi ve kültür düzeyi yüksek, teknolojik yönden güçlü bir ülke karsisinda fazla bir sey yapmalari beklenemez.
Araplarin, Türkleri sevmedigini birçok defa yazdigimi hatirliyorum. Sevmemelerinin nedeni Avrupa Müslümani olmamizdan mi, tarihten mi geliyor bilmiyorum. Ancak bir çok yerli ve yabanci yazar Araplar'da bir Türk düsmanligi bulundugunu yazarlar. Bir Husumet Kültürü yasattiklarini söylerler. simdi böyle bir ortama, böyle bir cografya bölgesine bizim asker göndermemizin dogru olmayacagini düsünüyorum. Lübnanli Ermeniler Türk askerinin Ortadogu'ya gelmesini istemediklerini Amerika'ya bildirmislerdir. Muhalafet lideri Sayin Deniz Baykal'in dedigi gibi, birakalim araplar ne yaparsa yapsin biz kendi ülkemizde her gün can alan PKK terörü ile daha fazla mesgûl olalim. Taragin düzeltmedigi Arabin saçini biz mi düzeltecegiz. insani yardimda bulunalim ama Ortadogu Batakligi'na girmeyelim. Türkiye'nin oralarda Irak'taki kadar önemli Kirmizi Çizgileri yoktur. Dinsel Dayanisma içinse oraya gitmek, bu çagi geçmis bir olaydir. Bu dayanismayi önce Araplar kendi aralarinda göstermelidirler. Ancak görülüyor ki bir sey yaptiklari yoktur. Sadece toplanip dagilmaktadirlar. Kendilerini kurtarmak istemeyeni Allah'in da kurtarmayacagini her halde biliyorlardir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol