ALMANYA BİR ANIT İLE GÜNAH ÇIKARDI

Bir süre önce Almanya Nazi kurbanı Romanlar için Berlin'de bir parka anıt dikti. Anıtın açılış töreninde Alman Başbakanı Merkel de vardı. Hitlerin İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman olmayanlara uyguladığı işkence ve baskı yöntemleriyle öldürülen Romanlar anısına dikilen bu anıtın açılışı sırasında yaptığı konuşmada, "Her kuşak, kendi tarihiyle yüzleşmelidir" dedi. Bir anıtla tarihin hesap soracağı Hitler zamanındaki kuşağı kurtarmış oldu.
Şimdiki kuşaklar okumamışlarsa 1930'lu yıllarda ortaya çıkan Faşist yönetimler ve ülkeler hakkında bilgi sahibi değildirler. Almanya Başkanı Hitler'i, İtalya Başkanı Musolini, İspanya diktatörü Salazar'ı bilmezler. Avrupa'nın bu faşist liderleri kurdukları ceberut ve despotik idarelerle, özellikle aydınlara büyük işkence yapmışlar, kitap yakmışlar, bilim adamlarını sınırdışı etmişlerdir. O zamanlar Türkiye'yi idare edenlerin başında Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü vardı. Mustafa Kemal "BEN ÖLDÜKTEN SONRA ARKAMDAN KENDİME DİKTATÖR DEDİRTMEM" diyerek çok partili hayata geçiş yapıyordu. Ancak 1932'de halkın Çok Partili hayata hazır olmadığı görüldü ve demokrasi kapsamında olan altyapı çalışmaları için çok partili hayata ara verildi. 1945 yılında Çok Partili Hayat'a geçişi İsmet İnönü yaptı. O yandan bu yana 68 yıldan beri Türkiye çok partili bir hayat geçirmekte, demokrasi kültür ve eğitimi için tecrübe kazanmaktadır. Fakat ne var ki tarihi bilmeyenler Atatürk ve İnönü'ye Faşist-Diktatör demektedirler. Oysa onlar ölünceye kadar halkın içinde olmuşlardır. Savaş için değil, barış için çalışmışlardır. Avrupa'nın faşist liderleri ise, Hitler bir yeraltı sığınağında metresi ile intihar etmiş, Musolini ülkesinde ayaklarından asılmış, Salazar aynı kaderi yaşamıştır. İnsanlar, Atatürk ve İnönü'nün, Hitler'in ülkesinden kovduğu bilim adamları ile Yeni Türkiye'de eğitim ve sağlıkta ileri atılımlar yaptıklarını, Üniversite kurduklarını bilseler, alkış tutarlar.
Yeni Türkiye'nin önderleri baştan beri Türk halkına öğrenmenin, kalkınmanın, ilerlemenin yollarını açık tutmuşlar, Osmanlı'dan miras kalan CEHALET ve GERİLİĞİ yok etmeye çalışmışlardır. Tabii okunmayan şeyi bilmek mümkün değildir. Cahil kitleler önünde tarihin doğru yazdığı bilgileri, gerçekleri karartmanın bir sakıncası yoktur. Nasıl olsa bilmiyorlar ve nasıl olsa öğrenemiyeceklerdir. Çünkü öğrenmeye niyetleri, öğretecek insanları yoktur.
Nazi Diktatörü Hitler'in elektrikli fırınlarda yaktığı milyonlarca Yahudi ve Roman için Alman Başbakanı Merkel'in ANIT dikmesi elbette bir tesellidir. Yahudiler ve Romanlar için bir avuntudur. Oysa aslolan, doğru olan tarihten özür dilemektir. Rumeli Türklüğü'ne soykırım yapanlar bugünkü Avrupalıların atalarıdır. Herkes bilmelidir ki Avrupalılar o kadar temiz değildirler. Tarihlerinde her türlü oyun ve yaşanmışlık vardır. Bu nedenle bize söyleyecekleri bir şey yoktur. "Tencere dibin kara, senin ki benden kara" misali.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol