"AKP laikligin disina çikmaz"

Adalet ve Kalkinma Partisi (AKP) Kirklareli Milletvekili, son dönemlerde ülkenin tek gündem konusu haline gelen yüksekögretimde türban serbestisi ile ilgili görüslerini açikladi. AKPnin hiçbir gerilime taraf olmayacaginin altini çizen Sariçam, "AKP laikligin disina çikmaz" dedi.
TBMM Genel Kurulunda, basörtüsünün yüksekögretimde serbest birakilmasini içeren Anayasa degisikligi teklifinin birinci turunda; (1.madde) 401, (2.madde) 404, (3.madde) 404 kabul oyu aldi. AKP Kirklareli Milletvekili A. Gökhan Sariçam, hem Anayasa degisikligi hem de Almanyadaki yangin faciasi hakkinda yaptigi açiklamada, "Öncelikle, geçtigimiz birkaç gün önce Almanyanin Ludwigs-hafen sehrinde meydana gelen trajik bir yangin faciasindan bahsetmek istiyorum. Malum olayda 9 vatandasimiz hayatini kaybetti, ikisi agir olmak üzere 20 kardesimiz de yaralandi. Acimiz, üzüntümüz büyüktür.
Hayatlarini kaybeden vatandaslarimiza Allahtan rahmet, yakinlarina, milletimize, Almanyada yasayan vatandaslarimiza bassagligi, sabir ve metanet diliyorum.Yarali kardeslerimize de Allahtan acil sifalar temenni ediyorum.
Sadece Türk vatandaslarinin hayatlarini kaybettigi bu yanginda akillara ilk gelen ihmal ya da kasit ihtimali bizi büyük bir endiseye sevk etmistir. Umuyorum ki, sorusturma en kisa zamanda sonuçlanacaktir ve olay aydinliga kavusacaktir.
Hükümetimizin, bir an önce aydinlatilmasi için bu olayin yakin takipçisi olacagindan herkesin emin olmasini istiyorum. Bu elim olayin arkasindaki sebep, son zamanlardaki yabanci düsmanligi anlayisina dayali bir gelisme midir, degil midir? Istiyoruz ve diliyoruz ki bu olmasin. Hükümet yetkililerimizin Alman makamlariyla yaptigi görüsmelerde, Türkiyeden de bir uzman heyetin bu olayla ilgili incelemelere katkida bulunmasi için Almanyaya gönderilmesi konusunda mutabik kalinmistir.
Devlet Bakanimiz Mustafa Said Yazicioglu ile birlikte, emniyetten 4 kisilik bir heyet olay yerine giderek bu elim trajediden etkilenen vatandaslarimizla beraber olacak ve buradaki çalismalari yerinde tespit ederek, kendileri de oradaki teknik çalismaya katilacaklardir . Diliyorum ki Allah böyle acilari hiç kimseye yasatmasin.
Degerli hemsehrilerim,
3 Kasim 2002 tarihinden bu yana biz ülke meselelerine bakisimizi söyle dile getirdik Türkiyenin sorunlari dogrudan birbiriyle ilgilidir
Demokrasi ile ekonomi, hukuk devleti ile kalkinma, adalet ile sosyal baris, egitim ile özgürlük, iç politikadaki istikrar ile dis politikadaki sayginlik, dogrudan birbiriyle ilgili, birbirini belirleyen konulardir.
Demokrasinin çitasini yükseltmeden, özgürlük ortamini gelistirmeden ekonomiyi büyütemeyiz. Içeride istikrar ve güveni tesis etmeden, uluslararasi camiada ülkemizin itibarini yükseltemeyecegimiz de çok açiktir.
Hukuk devletinin temellerini saglamlastirmadan, evrensel hukukun geregini yapmadan, bütün vatandaslarin haklarini güvenceye almadan kalkinamayiz.
Adaletin bütün vatandaslarimizi kusatmasini saglamadan, Türkiye Cumhuriyeti devletine vatandaslarimizin aidiyetini, mensubiyetini güçlendirmeden, o çok özledigimiz sosyal barisi temin edemeyiz.
Bütün meselemiz vatandaslarimizin tam bir özgüven içinde olmasidir. Biz vatandaslarimiza güveniyoruz. Vatandaslarimizin da ülkesine, devletine, hükümetine güvenmesi gücümüze güç katiyor.Türkiye bütün sorunlarinin üstesinden gelebilecek kadar demokratik olgunluga erismistir. Yeter ki, kabuk baglayan önyargilar kurtulalim, yeter ki, milletimizin talep ve ihtiyaçlarini dogru anlayalim.
Biz, Türkiyeyi çeyrek asirdir yoran, vatandas ile devlet arasindaki güven iliskisini zedeleyen bir tartisma konusunu tedavülden kaldirmak istiyoruz. Gayretimiz budur.
Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi ile AKP milletvekilleri TBMMye, anayasa degisiklikleri teklifi sundu.Yapmaya çalistigimiz seyin iyi anlasilmasi lazim. Bizim yaptigimiz bütünüyle yüksek ögretimde egitim hakki, egitim özgürlügü kapsaminda, evrensel hukuk ilkelerini hayata geçirmeye yönelik bir düzenlemedir.Kimse bunu baska bir yerlere çekmesin, buna gayret etmesin. Temel hak ve özgürlükler içerisinde degerlendirilmesi gerekli olan bu konuyu farkli yerlere çekmek ülkedeki toplumsal barisa gölge düsürme gayretidir, bundan baska bir sey degildir.
Üniversitelerimizde bu özgürlükler üzerindeki sinirlamalari kaldirarak, esasen laikligi güçlendiren bir düzenlemeye su anda Adalet ve Kalkinma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi milletvekilleri imzalarini koydu.
Bu konuda kamuoyunda dile getirilen bazi kaygi ve elestirileri de dikkatle takip ediyoruz. Bu elestiri ve kaygilari, çözüm arayislarimiza katki olarak görüyor ve degerlendiriyoruz. Kimsenin endisesi olmasin; biz siyasi tercihine, yasam biçimine bakmaksizin bütün vatandaslarimizin yanindayiz. Bunu, bes yildir gerçeklestirdigimiz icraatlarla gösterdik.
Sevgili hemsehrilerim,
Dünyanin gelismis ülkelerine bir bakalim gelismekte olan ülkelerine bir bakalim, batinin ülkelerine bakalim, özgürlükler noktasinda acaba bizim benzerimiz bir baska ülke var mi? Yok.
Biz ; herkesin hakkina, hukukuna sahip çikmayi görev bilerek yola çiktik. Hak ve özgürlükleri bütün vatandaslarimiz için istiyoruz. Laiklik ilkesinin anayasamiza girmesinin 71. Yildönümünü kutluyoruz. Herkes bilmelidir ki laiklik ilkesi, kimsenin tasarrufu altinda degildir.
Ne yazik ki birçok kisi, kendine göre bir ilinti kurmaya gayret ediyor. Bu kadar açik ve net her seyi söyleyeceksiniz ve partinizin tüzügüne, programina, her seyine bunu yerlestireceksiniz, uygulamalarinizi buna göre yapacaksiniz ve Anayasal tanimiyla demokratik laik sosyal bir hukuk devleti olan Cumhuriyetimizin, birbirini tamamlayan temel niteliklerinden biri olarak ona kuvvetle sarilacaksiniz. Ama birileri çikacak hemen bunun ilintisini kurmaya gayret edecek.
Cumhuriyetimizin kurulus ideallerine ulasmamiz, hiç süphesiz, bu nitelikleri lafzina ve ruhuna uygun bir biçimde tam olarak hayata geçirmemizle mümkündür.
Mutlulukla ifade etmeliyim ki, milletimiz, cumhuriyetimizin temel niteliklerini benimsemis, laiklik gibi demokrasi ve hukukun üstünlügü ilkelerini de içsellestirmistir.Iste bu nedenle aziz milletimiz, bütün ilke ve kurumlariyla Cumhuriyetimizin de, demokrasimizin de en büyük güvencesidir.
Cumhuriyetimizin en büyük basarisi, bana göre, kisa bir zamanda milletimizle bu noktada bu ölçüde kucaklasmis olmasidir.
Laiklik ilkesinin, Anayasamizda yer almasinin 71. yildönümünde , farkli inanç ve yasam biçimleri için özgürlestirici bir güvence olarak ne kadar hayati bir öneme sahip oldugunu çok daha iyi görüyoruz.
Ayni zamanda millet olarak bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürkün gösterdigi çagdaslasma hedeflerine her zamankinden daha yakin olmanin da bahtiyarligini yasiyoruz. Bu noktaya gelmemizde, laiklik gibi Cumhuriyetimizin temel deger ve ilkelerinin milletimiz tarafindan ortak payda olarak kabul görmesi belirleyici bir role sahiptir.
Bundan sonra da, bizi millet olarak bekleyen çok önemli bir sorumlulugumuz olduguna inaniyorum. O da, laikligi, ayristirici degil birlestirici bir ilke olarak yasatip gelecek nesillere tasimaktir.
Bunun için, bütün Cumhuriyet degerlerimiz gibi laiklik ilkesini de her türlü gündelik siyasi tartismanin üstünde tutmaya büyük bir özen ve dikkat göstermeliyiz.
Laiklik üzerinden geçinmeye çalisanlara da prim vermemeliyiz. Bunu da özellikle belirtmek istiyorum. AKP olarak bu sorumluluk suuruyla, Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi daha da güçlendirmek için, simdiye kadar oldugu gibi bundan sonra da ayni kararlilikla çalismaya devam edecegiz.
Açik söyleyelim, üniversitelerde fiili kilik kiyafet yasagi konusu hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun o iktidarin çözmesi gereken bir konuydu. Bu soruna muhatap olmayan parti yoktur.
Siyasi iktidarlar, sorun çözerler, sorun çözmek zorundadirlar. Ülkelerindeki sorunlari azaltmanin gayreti içerisinde olmak zorundadirlar. Bu güzel ülkemizde böyle bir sorun var mi? Var.
O zaman bu sorunu çözmek kimin görevidir, siyasi iktidarlarin görevidir. Iste su anda iki siyasi parti bu noktada bir karar birligine varmis, bir mutabakat saglamis ve bununla da bu adimi atmistir. Sorun bugün ne kadar iktidari ilgilendiriyorsa muhalefeti de ayni ölçüde ilgilendiriyor.
Siyasetin temel görevi, vatandas ile devlet arasindaki sorunlari çözmek olduguna göre, aradaki mesafeyi de kaldirmaktir. Iste biz aradaki mesafeyi de böylece kaldiriyoruz. Bu milletin hukuku, ancak ve ancak birligimizi, beraberligimizi savunarak korunabilir.
CHPlinin hukuku, MHPlinin hukuku, AK PARTI linin hukuku, basini örtenin ya da örtmeyenin hukuku ayri ayri degildir. Onun için diyoruz ki, diger partilerimiz de bu sorunu artik geride birakmamiza katkida bulunsunlar.
Bizim derdimiz bu sorunu çözmektir, ortadan kaldirmaktir. Bu sorunla ilgili daha gündeme gelmeden birçok kamuoyu arastirma gruplari bunlarla ilgili çalismalar yaptilar. Ve o arastirmalarda da Türkiyede nasil bir sorun oldugunu ve bu konunun çözülmesi noktasinda milletimizin hassasiyetleri de o kamuoyu arastirmalarinda ortaya çikti.
Iktidara geldigimiz ilk günden bu yana Cumhuriyetimizin temel degerlerine, milletimizin beklenti ve taleplerine yönelik hassasiyetlerimizi yitirmeden, ortak degerlerimizi ve ortak hedeflerimizi aklimizdan çikarmadan hareket ediyoruz. Bes yillik icraatlarimiz yaptiklarimizin ve yapacaklarimizin en güzel örnegidir, bir nevi teminatidir.
Ilk gün niyet okuyuculuguna soyunup gizli gündem uyarisinda bulunanlar, geçen bes yilda mahçup oldular, tahriklerine karsilik bulamadilar, bayatlamis senaryolariyla bas basa kaldilar. Yine biz onlarin tahriklerine cevap vermeyecegiz. O oyuna yine AK PARTi Grubu olarak gelmeyecegiz. Bizim isimiz var. Biz "Durmak Yok Yola Devam" diyoruz ve yolumuza devam edecegiz.
22 Temmuzda milletimiz hem geçen dönemdeki icraatlarimiza güvenoyu verdi, hem de önümüzdeki döneme yönelik vizyonumuzu paylastigini gösterdi.Ancak üzülerek ifade etmeliyim ki, niyet okuyucular, gizli gündem çigirtkanlari aliskanliklarindan kurtulamadilar.
Sunu herkes çok iyi bilmelidir AKP hukukun, demokrasinin, laikligin çerçevesi disinda hiçbir adim atmaz, hiçbir gerilimin tarafi olmaz" dedi.