Istabul ´la ilgili taa 1965´li yillardan kalma
ve bizzat yasadigim nice anilarim var.
150 kurusluk IETT biletleri..
Damali dolmuslar.
Taksim meydaninda simit ve çiçek satanlar.
Teksas ve Tommiks okumak için siraya girenler.
Atli polisler.
Boynuzlu otobüsler.
Dolmabahçe Sarayinin önünde ayi oynatanlar.
Bombos yollar.
Kis aksamlarinda yirik seslerle boza satanlar.
Süslü giyisilerle Eminönü´de teknelerde
ekmek arasi balik satanlar.
Beyazit´taki nargile kahvehaneleri.
Dolmus duraklarindaki kahyalar.
Sulukule eglenceleri.
Karagümrük´teki tektekçi meyhaneleri.
Beyoglu´ndaki Çiçek Pasaji..
1965 li yillarda Istanbul´un bu özellikleri
saymak ve anlatilmakla bitmez.
Üniversitede ögrenciydim o yillar.
En büyük zevkim sahaflar çarsisina gidip
kitaplari incelemekti.
Sekiz yil Fatih´te yasadim.
Akdeniz Caddesi ve Horhor´u asla unutamam.
Yusuf adinda mison lakapli Tekirdag´li
bir arkadasimiz vardi.
Fanatik GS´LIYDI.
Göreceksiniz,bakin bir gün gelecek bu klübün
baskani olacagim dediginde kendimizi tutamayip
ona gülerdik.
Duydum ki hazin bir yasam geçirdikten sonra rahmetli olmus.
Okulumu bitirip ise basladigimda hafta sonlari
Rumelihisari´na balik yemeye giderdik.
Arnavutköy´deki Agopun yeri de bir baska güzellikteydi.
Gençlik iste.
Ayni yerde çalistigimiz bayan arkadasim vardi.
Ermeniydi.
Neredeyse evlenecektik.
Babam kabul etmemisti.
Ne olacak dedigimde,
sus sus diyerek agzimi kapatmisti.
Alis hanim simdi nerede,ne yapiyor..
Hiç bilgim yok.
Sunu merak ediyorum.
Eger hayatta ise Ermeni açilimini
acaba nasil karsiladi.
Ah Istanbul ah..
Yine seni hatirladim bugün.
Özlüyorum seni.
Çünkü en güzel günlerimi senin koynunda yasadim.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol