Sair ve yazar HAMET HASIM’in Bize Göre kitabi Alkim yayinlarindan çikmis. Yapitlari: Siir Göl Saatleri (1921), piyade (1926)
Öteki yapitlari
Bize Göre (1928) Gurebâhâne-i laklakan (1928), Frankfurt Seyahatnamesi. Ahmet Hasim’in siirlerindeki rüzgar ve ahenk, cosku insani etkiler. (1887-1933) “Tanpinar, Hasim’in gerek sair gerekse estetik olarak genç kusak üzerinde genis etkisi oldugunu belirtmekte ve söyle demektedir: “Biz, bugünkü nesil, fikir ve sanat hayatina, Hasim’in yildizi altinda girdik. Tefekkür ve tahassüsümüzde ‘Piyale’ ve “Siir-i Kamer’ büyük tesirleri oldu. Ilk yazilarimizi onun etrafinda yazdik.”
Ahmet Hasim köse yazilarinda esprili ve gerçekçi. Bize Göre ve Bir Seyahatin Notlari kitabinda ilginç konular var. Sairlerin düz yazilarindaki konular çok farkli olabiliyor. Kitabi Hazirlayan Doç. Dr. Mustafa Çiçekler. 156 sayfa. Kitaplar kisa notlar: Baslangiç: “Çünkü bilirim ki Ingiliz milleti, Hint ülkesinden ziyade Shakespeare’ylen gururlanir; bilirim ki Iran, zalim bir günesin yaktigi kisir topraklar üzerinde mevcut olmaktan ziyade, Hâfiz-i Sirâzi’nin siirinde, Behzad’in resimlerinde ve seccadelerin renkli bahçelerinde yasiyor; bilirim ki Ispanya ne Alphonse’un ne de Primo De Rivera’nindir, fakat kizil karanfilli Carmen’in vatani, en çok Greco ve Cervantes’indir. Hayir, edebiyattan degil, karsisinda simdiden aczimi duydugum okuyucudan utaniyorum.”
Avrupali’nin edebiyattaki basarisi çok büyüktür. Essiz güzellikteki romanlari tüm insanligi etkilemistir. Resat Nuri’nin romanlarini televizyonlarda dizi olarak seyretmekten zevk aliyoruz.
Gazi Mustafa Kemal Yazisinda: “Yeni harflere dair ilk defa fikir alisverisi için Dolmabahçe Sarayi’na davet edilenler içinde Gazi’yi kendi gözüyle görmeye gelenlerden biri de bendim.” diye yazarken Gazi’yi tasviri essizdir. A. Hasim Türk ve Dünya tarihini yorumlayabilen bir insan.
“Altiyüz senelik bir devri bir anda ihtiyarlatan adamin yüzü, eski tanrilarinki gibi, igrenç yasin hiçbir izini tasimiyor. Alevden çoskun bir nehir halinde, eskimis tarihin bütün yikintisini süpüren ve yeni bir dünyanin olusumuna yol açan fikirler kaynagi bas, biryanardag zirvesi gibi, tasidigi atese kayitsiz, mavi gökyüzü altinda, suskun ve gülümseyerek duruyor.”
Bahar yazisinda baharin getirdigi hastaliklari anlatirken söyle yazmis: “Dünyayi idare eden, ilim, fen, iktisat, sanat ve edebiyat akimlarinin düzenleyicisi, sakaklari beyazlamis kafalardir. Genç bilgin ve genç dâhi bir mucizedirki bazi yerlerde var oluyor.”
Hemen Her Sabah: “Üstadim Gourmont’un dedigi gibi ask ile evliligi karistirmamali. Ask yabani bir hayvandir. Kanunlar disinda, isyan ve ihtilal daglarinda yasar. Halbuki evlilik bir sehir kurumu bir emniyet tertibatidir. Ask geçici, evlilik ise kalicidir.
En eski edebiyattan en yenisine kadar, her dilde, siirin konusu es degil, sevgilidir.”
Elestirmen: “Elestirmen ise her insani bilginin hâlâ gelisip olgunlasmaya muhtaç oldugunu bagirmakla, her sabah, insana hayvan olmadigini hatirlatiyor.”
Sinema: “Sinema, böyle yormayan masum bir göz eglencesi kaldikça, yorgun basin sevimli bir siginagidir.”
Dinlenme ve Eglenme Günü: “Yeni yanasan vapurdan neseli bir halk bosaliyordu. Köylüyü kaçiran zevklere kavusmak üzere acele eden bu temiz kalpli insanlara acidim.”
Basit Bir Mesele: “Dikenli karmakarisik bir fidanda “gül” mucizesinin gelismesini tabii bulanlar, sanatkârin maddi ve manevi varligi arasindaki farka hayret etmemelidirler” Yakici bir kavalin sesindeki namelerden etkilenen Hasim essiz bir sair ve yazardir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol