ADA VAPURU ILE ISTANBUL

Bugün 24 Temmuz 2005. Su anda Ada Vapurundayim. Saat 9.15 ve vapur kalkmak üzere. Etrafta kosusan insanlar. Kabatas Iskelesi yine kalabalik. Hele Istanbul Metrosunun Kabatas Taksim Hatti Insaati dolayisiyla insanlarin yürüyecegi çok az alan var. Simitçi, misir saticisi, gazete bayii, kuruyemis saticilari etrafta. Vapura geç kalanlardan bir tanesi de bendim. Neyse kendimi vapura attim, elimde kalem sizinle sohbet etmeye basladim. Bu güzelliklerden zevk almak varken Kirklareli'ni özleyip siz okuyucularima iki satirla güzellikleri anlatmak daha güzel geldi. Galiba ben Kirklareli'ni özlemisim. Halbuki bir gün önce oradan geldim. Benim önceki hayatimda adalar, bogaz ve Istanbul vardi. Vapur kalkmak üzere, arap turistler etrafta. Adalar Yalova seferi yapacak olan vapurun düdügü çalmaya basladi. Heybeli Adaya epeyden beri gitmedigimden tarifeyi bilmiyordum. Sabah komsuma telefon ettim. Komsum Hacer bana o tarifeyi söyledi. Malesef komsum Hacer 40 yasindaki esini kan kanserinden dolayi kaybetmis. Böyle bir anda komsumun acisini paylasip esine haktan rahmet diliyorum. KANSERIN ISMI BILE KÖTÜ. Kaç kisi etrafta kanser? Kimisi ölüme çok çabuk yenik düsüyor, kimisi de uzun zaman çekiyor.
Böyle güzel bir günde pesimist olmak niye? Deniz çarsaf gibi, Haydar Pasa Gari tüm tarihi heybeti ile ayakta duruyor. Bana nasihat edercesine Babamin lafindaki gibi ne olursa olsun ayakta kalacaksin...Kiz Kulesinde tamir var galiba. Kiz kulesinin hikayesini hepiniz biliyorsunuz eminim. Dönemin Sultanina kizinin bir yilan tarafindan sokulup ölecegi söylenir. Sultan denizin ortasindaki bu kuleyi insaa eder. Ama gelin görün ki kaderden hiçkimse kaçamaz. Birgün Kuleye gelen bir sepet meyve içerisindeki yilan Sultanin Kizini sokar ve ölür. Halbuki kiz kulesinde hiç yilan yoktur. Kadiköy Iskelesi her zamanki gibi civil civil. Koskocaman bir sari bir balon. Sonradan ögrendim balon 150metre kadar yükselip Istanbulu tepeden görmek için kullaniliyormus. Çok enterasan degil mi? Hayrettir ama su ana kadar isportacilar ortaya çikmadi. Galiba Belediye isi siki tutuyor. Kadiköyü geçtik. Karsi koyda semsiyeler, sezlonglar. Galiba herkes bugünkü denizin tadini çikartacak. Moda sahillerindeki çay bahçeleri güzeldir. Modada küçük bir marina ve Moda Deniz Kulübü Tesisleri görüyorum. Yavas yavas Cadde Bostan sahillerine dogru ilerliyoruz. Yeni, açilan Caddebostan Plaji Istanbul'un sahillerinin yavas yavas temizlendigini ispat edercesine semsiyeleri, sezlonglari ile vatandasin hizmetine açildi. MARMARA DENIZI ARTIK TEMIZLENMEYE BASLAMIS MI ACABA? Eskiden Istanbul kiyilarindan denize girilemiyordu. Simdi ise Büyük Sehir Belediyesinin bir açiklamasi var; BÜTÜN ISTANBUL PLAJLARINI AÇACAÄzIZ. Fenerbahçe Sahilleri Istanbul Yelken Kulübü, Fenerbahçe Yelken Kulübü, Galatasaray Kulübü Tesisleri ile örnek bir yer. Yelkenliler etrafta. Özel tekneler de cabasi. Karsida bir Galatasaray Bayragi da gördüm. Insanlar sosyalligi tüm boyutlari ile yasiyor. Acaba bizdeki sosyal tesisler nasil? Insallah birgün çalismaktan firsat bulup buralarida tanirim. Sahil seridinde, Bostanci Iskelesinde duruyoruz. Bostanci histe kalabalik degil. Anlasilan sabah erken saatte bu taraftakiler uyuyor. Karsida sahil seridi dolgu yolu, arabalar, bisikletler, kosan ve yürüyen insanlar. Yolun her tarafi agaçlandirilmis. Cennettten bir köse gibi.Hizla bir deniz otobüsü etrafa köpük saçip yoluna devam ediyor. Basim daha dogrusu beynim çok yorgun. Bu güzellikleri algilamak için yaziyorum. Vapur kiyiya paralel gidiyor. Sag tarafa baktigimda Kinali Ada, Burgaz Ada, Kasik Adasi, Heybeli Ada ve Büyük Ada selam veriyor. Bostanci Iskelesinde 3 tane siyah kus taniyamadim. Kargalar olabilir mi? Bostanci Iskelesi hem deniz otobüsü hem özel tekneler ve vapurlara hizmet veriyor. Tur tekneleri de cabasi. Güzel isimler Hepgül ve Erkan3 yola çikiyor. Anlasilan tekneciler kooperatif kurmus. SS MAVI MARMARA KOOPERATIFI yaziyor teknede. Tekne yolcusu kalabalik, etrafta siyah gözlüklü gençler, galetalari, simitleri çantalarinda iki küçük kizlariyla bir aile, sortlu erkekler, kisa etekli kizlar, sapkali, esarpli, türbanli hanimlar hepsi TÜRKIYE MOZAIÄzI. Kinali, Burgaz, Heybeli Ada Su Sporlari Kulüpleri karsidan çok güzel görünüyor. Gözümün önüne Heybeli Ada Su Sporlari Kulübünün ilk kurulus yillari geliyor. Vapur Büyük Adaya dogru döndü. Galiba ilk duragimiz Büyük Ada. Bir ana baktim herkes iniyor, az insan kalmis. Sordum "bundan sonraki Iskele Heybeli mi?" Hayir bu Vapur Yalovaya gidiyor dediler. Vapur iskele almis, ipler çözülmüs, kendimi vapurdan nasil attigimi bilmiyorum. Vapurdan atladigim için insanlar bagiriniyor düseceksin diye. Karsida bir baska Vapur nereye gidiyor diye sordum Adalar dediler. Iskele almis , ipleri çözülmüs Vapura atladim. Hani düssem denizi boylayacagim. Kil payi kurtulduktan sonra sadece eskiyen nüfus kagidimi düsünebiliyorum. Martilar atilan yiyacaklari havada kapiyor. Denizde balik kalmamis gibi. Deniz analari etrafta. Bir ara bir konferansta konusmacinin bizim bölgemizden Japonyaya mal götüren teknelerin gelirken agirlik dengelemek için gemiyi suyla doldurduklarini ve deniz analarinin bu sekilde Marmara ve Karadeniz'e geldiklerini deniz analarinin en büyük özelliklerinin küçük baliklari yemek oldugunu söyledigini animsiyorum. Dilerim deniz ürünleri yetkililerimiz bunlari inceliyordur çünkü deniz analari Egeye kadar inmis. Heybeliye geldim sahil çok kalabalik. Heybelide etraf kalabalik faytonlar dolu. Is basa düstü tepeye kadar yürüyecegim. En güzel olayida bahsetmeden geçemeyecegim dün sahildeki kilisenin yenilendigini Hristiyan aleminin ileri gelenlerinin ve Bartelomiyus'un hatta Amerikali sinema sanatçisi Sean Connery'nin de açilista oldugunu ögreniyorum. Eskiden Heybeli Adada Papaz Okulu da vardi. Eski Deniz Lisesi Binasi tüm ihtisami ile sahilde. Bu Binanin Okulundaki ilk mezunlarindan biri esimin dedesi. Natik Kaptan dünya savasi sirasinda gemisi bir kaç defa batmis. Padisah Natik Kaptanin kalfalarindan biri olan Servet Kalfa ile evlendirmis. Kayinbabam bir süre Dolmabahçede yasamis. Nefes nefese eve vardim. Balkona bir çikis, bir nefes alis Istanbulun güzelliklerini cigerlerime tasidi. Pendikten Kadiköye merhaba Istanbul hele birde gece görseniz bu manzarayi... Tepeler isil isil bir krismas agaci gibi. Hani Hristiyan olsam bir agaç alip süslemek mecburiyetinde kalmazdim. Hele birde Istanbul tarafinda senlik varsa gökyüzü isil isil olur. Mehtap bana merhaba diyor bende size...
Güzellikle kalin...güzellikleri paylasin...
ÖNADIM GAZETESI FAX0288-2141344
ÖNADIM GAZETESI FAX NO 0288-2141344
E-MAIL-haticekunt @ kuntlar.com
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol