"AB'den korkmayin"

Avrupa Birligi'nden (AB) korkulmamasi gerektigini belirten Edirne AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Lale Tüzüner, AB'nin sikinti veren mevzuatlari bulundugunu ancak bunlarin iletisim ile ortak nokta bulunarak asilabilecegini söyledi.

Edirne AB Bilgi Merkezi tarafindan düzenlenen "AB Üyelik Sürecinde Yerel Yönetimler" konulu seminer Kirklareli Ticaret Borsasi Toplanti Salonu'nda gerçeklestirildi. Iki oturum seklinde gerçeklestirilen seminerde ilk olarak söz alan Edirne AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Lale Tüzüner, AB Bilgi Merkezleri Agi ve Edirne AB Bilgi Merkezi hakkinda bilgiler verdi.

Tüzüner, AB'nin entegrasyon projesi çerçevesinde izledigi ortak politikalarin üye ülkelerin yerel yönetimleri üzerine önemli etki ve faydalari bulundugunu belirterek, "Halkin yerel ekonomiye en yakin kademesi olarak yerel yönetimler, istihdamin gelistirilmesine yönelik büyük rol oynar. Yerel politikacilar egitim merkezleri ve farkli kurumlar arasinda daha iyi koordinasyon yolu ile enerji ve kaynaklarin birlestirilmesi ile basarili yerel kalkinmanin örnekleri gerçeklestirilebilir. Yerel ve bölgesel olusumlar yüksek düzeyde bir örgütlenme ve özerklige sahip olduklarindan yerel kalkinma ve issizlige karsi mücadelede önemli rol oynarlar. Kültürel teknolojik kaynaklarin ekonomik dogal kaynaklarin kullanilmasi ile AB içindeki tüm bölgelerin sosyal ve ekonomik kaynasmasina katkida bulunur. Edirne AB Bilgi Merkezi'de Kirklareli ilinde yerel yönetimler ile koordineli hizmet veren kuruluslari bir araya getirerek AB'nin yerel yönetim politikalari çerçevesinde sunulan diger olanaklarindan bu ilin ne kadar yararlanabilecegi konusunda bilgiler sunmayi amaçlamaktadir" dedi.

AB Bilgi Merkezleri Agi'nin Türkiye'de 13 yili askin süredir 7 bölgede hizmet verdigini kaydeden Tüzüner, merkezin görevleri arasinda; AB ile Türkiye arasindaki iliskiler çerçevesinde ekonomik sosyal ve kültürel her türlü alanlarda bilgi talebini karsilayarak konusunda uzman kisileri düzenlenen seminer ve konferanslarda ilgililerle bir araya getirmenin yani sira hazirlanan yayinlarin dagitimini yaparak çesitli kültür ve sanatsal faaliyetleri gerçeklestirmenin bulundugunu kaydetti.

Tüzüner, "AB'nin finansal yapisi ile açilan çesitli programlar hakkinda ilgili taraflari bilgilendirmek AB Bilgi Merkezleri'nin baslica görevleri arisinda yer alir. AB Bilgi Merkezleri'nin etkinliklerine AB Türkiye Delegasyonu'nun resmi internet sayfasindan ulasilabilir. AB Bilgi Merkezleri Türkiye'nin AB'ye katilim sürecinde uyum çalismalarina yerel katki saglanmasi ve AB konusundaki bilgi ihtiyacinin yerel düzeyde karsilanmasi açisindan önemli rol oynamaktadir. Bilgi Merkezleri AB Türkiye Delegasyonu'nun teknik ve mali destegi ile ticaret ve sanayi odalari resmi kuruluslar ya da sivil toplum kuruluslari gibi Delegasyonun illerdeki yerel ortaklari olan kuruluslarin yakin isbirligi ile faaliyet göstermektedir. Dolayisiyla büyük bir AB Bilgi Agi olusturulmustur. Edirne AB Bilgi Merkezi ise AB Türkiye Delegasyonu'nun AB'nin genislemesi için iletisim strateji hedefleri çerçevesinde Edirne ve Trakya'da bir dizi faaliyet gerçeklestirmektedir. Örnegin Liselerarasi AB Bilgi Yarismasi, AB Öykü Yarismasi, Trakya Üniversitesi'nden 10 ögrencinin Mersin ve Edirne'de gerçeklestirilen faaliyetlere katilmasi saglandi. Kirklareli'nden de bu konuda katilimlar bekliyoruz" diye konustu.

AB'den korkmayin

AB'nin korkulmamasi gereken bir olusum oldugunu ifade eden Tüzüner, söyle konustu; "AB'den korkulmamasi gerektigini vurgulamak istiyorum. AB'nin sikinti veren bir kisim taraflari mutlaka var. Ancak bunlar iletisim ile görüserek konusarak bir orta nokta bulunarak asabilecegimizi düsünüyorum. Bu konuda her türlü kaynaga ulasabileceginizi bizimle, irtibat halinde olmanizi istiyoruz. Irtibat saglansin ki Kirklareli'nde de daha çok isler yapalim. Bilgi Merkezi olarak sizlerle daha etkili ve verimli çalisacagimiza inaniyorum."

AB'de tek tip bir yerel yönetim sistemi yok

Tüzüner'in ardindan söz alan ve "AB'ye Katilim Sürecinin Yerel Yönetimler Üzerine Etkileri" konusunda sunum yapan Trakya Üniversitesi Iktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü Arastirma Görevlisi ve Edirne AB Bilgi Merkezi Trakya Üniversitesi Temsilcisi Çigdem Aksu, AB'nin üç basamakli bir kurulus yapisina sahip oldugunu anlatarak yerel yönetimlerin bu üçlü yapida bölge düzeyinin bir parçasi olarak degerlendirildigini belirtti.

AB ile yerel yönetimler arasinda çift yönlü bir iliski bulundugunu ifade eden Aksu, "Hem birlik politikalarinin yerel yönetimlerin isleyisi ve yapilanmasina yönelik etkileri oldugu gibi yerel yönetimlerinde birlik politikalarinin olusturulmasi sürecine katkilari olmaktadir. AB Komisyonunu yasama faaliyetlerinin neredeyse yüzde 70'i yerel yönetimlerin görev alanlari ile ilgilidir. Yerel yönetimlerin uluslararasi bir düzeyde de temsil edilmesi bu nedenle önem kazanmaktadir. Bu nedenle çogu kez yerel yönetimlerin "AB politikasi" diye bir kavramdan bahsedildigini duyariz. Bu yerel yönetimlerin AB politikalarinin olusturulmasi sürecine katkisini ifade eden bir terim olarak karsimiza çikiyor" seklinde konustu.

AB üyesi ülkeler içinde tek tip bir yerel yönetim sistemi bulunmadigini bunun üye ülkenin yapisi, kültürü ve tarihi çerçevesinde sekillendigini anlatan Aksu, söyle devam etti;

"AB her ne kadar kita Avrupa'si ülkelerinden olussa da daha sonra alinan ülkelerle genislemistir. Kita Avrupa'sinda tek tip bir kamu yönetimi sistemi olmadigi için yerel yönetimlerin sistemi de tek tip degildir. Bu konuda bir standart yoktur. Bu durum ülkelerin tarihsel süreçleri. Gelenekleri, iç politikalarina göre degisir. Bu nedenle AB yerel yönetim yapilanmasi ile ilgili üye devletlere herhangi bir yaptirim konusunda  dogrudan bulunmuyor. Ancak yerel yönetimlere özgün ortak özelliklerden bahsedilebiliyor. Örnegin belediye baskanlari ve karar organlarinin seçimle isbasina gelmesi AB ülkelerinde ortak bir sistem yine belediye baskanlarinin belediye meclislerine hesap verir konumda olmasi da genel bir ilke olarak karsimiza çikiyor. Yerel yönetimlerle ilgili standart bir yapilanma yok ama ilkeler belirlenirken belirli bazi uluslararasi belgeler mevcut.

"Yerel Özeklik" sarti

Bunlardan en önemlisi Avrupa Yerel Özerlik sarti. Bu AB harici olan Avrupa Konseyi tarafindan kabul edilen bir sart. Türkiye'de bu Konseyin kurucu üyesi. Türkiye bu sarti 1988 yilinda imzaliyor 1991 yilinda onaylayip 1993 yilinda yürürlüge sokuyor. Ancak Türkiye onaylama isini yaparken bazi maddelere çekince koyarak onayliyor. Özellikle yerel yönetimlerin özerkligi maddesine çekince koyuyor. Dolayisiyla kendini baglamiyor. Bu sartta bahsedilen "Özerk Yerel Yönetim" kavrami yerel yönetimlerin kanunlarla belirtilen sinirlar çerçevede kamu islerinin önemli bir bölümünü kendi sorumluluklari altinda yerel yönetimin çikarlari dogrultusunda düzenleme ve yönetme hakki ve imkani anlamini tasiyor. Ama her zaman için ulusal kanunlarin sinirlarina atifta bulunuluyor. Her bir devletin iç kanunun izin verdigi ölçüde özerliklere izin verildigine atifta bulunulmaktadir."