AB PANELI VE DAHA ÇOK BILGILENME IHTIYACI

Sali günü Anadolu Üniversitesi Açik Ögretim Fakültesi il Koordinatörlügü ile Kirklareli Ticaret ve Sanayi Odasi'nin birlikte düzenledikleri "TARiHi, iKTiSADi ve SiYASi AÇILARDAN TÜRKiYE-AB iLisKiLERi" konusunda Ticaret Odasi salonunda bir panel yapildi. Panelde Marmara Üniversitesinden Prof. Dr. Hüseyin Salman, ayni üniversiteden Dr. Yonca Özer, Trakya Üniversitesinden Prof. Dr. Sudi Apak, ayni üniversiteden Prof. Dr. Sadi Uzunoglu konusmaciydilar.
Koraltan Saygin'in sunuculugunu yaptigi panelde açilis konusmasini Anadolu Üniversitesi Açik Ögretim Fakültesi il Koordinatörü Ögretim Görevlisi Münür Saygin, Kirklareli Ticaret ve Sanayi Odasi Baskani Erol Hümmet, Yönetim Kurulu Baskani Hasan Buzol panel ve konuyla baglantili hususlar hakkinda konustular. Konferans Salonu doluydu. izleyicilerden Vali Hüseyin Avni Cos da oradaydi. Panelde AB ile iliskilerimizin Tarihsel Gelisimi, Bankacilik Sektöründeki Gelismeler, Türkiye Ekonomisindeki Gelismeler, AB ile Siyasi iliskilerimiz, Bulgaristan ile Sinir Ötesi isbirligi konulari gündemdeydi.
Mazeretim dolasiyle paneli sonuna kadar dinleme olanagim maalesef olmadi. Ancak panelin dinleyicileri bilgilendirme baglaminda yararli oldugunu, bu nedenle paneli düzenleyenlerin önemli bir toplumsal hizmeti yerine getirdiklerini söylemek mümkündür. AÖF il Koordinatörü Münür Saygin ile Kirklareli Ticaret ve Sanayi Odasi yöneticilerinin isbirligi bir kültürel hizmeti gerçeklestirmede yararli olmustur. Bu tür çalismalarin devami yararli olacaktir.
Avrupa Birligi, Türkiye'nin tarihsel bir ÇAgDAsLAsMA PROJESi ve HEDEFi'dir. 200 yildan beri Türkiye bu yolda gidim gidim ilerlemeye çalismaktadir. Arada önemli engeller, duraklamalar, sapmalar olmus ise de Türkiye tarihsel ve bir DEVLET POLiTiKASI olarak hedeften sasmamistir. Ancak ne var ki bugüne kadar Avrupa Birliginin ne oldugu, ne olmadigi henüz anlasilmis degildir. ikinci Dünya Savasi sonrasi dogan Avrupa Birligi fikir, düsünce ve ihtiyaci karsisinda Türkiye'yi yönetenler konuyu anlamakta, kavramakta, ülkeyi buna hazirlamakta yetersiz kalmislardir. Avrupa dedigimiz bir düsünce, bir yasam, bir çalisma biçiminin ne oldugu, AVRUPA KÜLTÜRÜ'nün nasil olustugu hâlâ bilinmemektedir. Büyük kitleler bunun bir As ve is ihtiyacindan ibaret oldugu düsüncesindedirler. Panalistleri dinlerken çevremdeki dinleyicilerle bu konuda yaptigim kisa konusmalarda anladimki Avrupa Birliginin ne olduguna dair önbilgiler dahi yoktur. AB'ye girmemizin iyi olacagi ile yetinilmektedir.
Oysa AB, Türkiye için bir UYGARLIK DEgisiMi'dir. Asya Uygarligindan Avrupa, ya da yaygin söylemi ile BATI UYGARLIgI'na geçistir. Bu geçisin alt yapisini ATATÜRK DEVRiMi olusturmustur. Ancak Atatürk'ten sonrakileri bu zeminde ve çizgide yürüyemedikleri için Türkiye bugün AB Kapisinda beklemektedir. Daha da ne kadar bekleyecegi bilinmemektedir. Ve zannedilmektedir ki Uyum Yasalarini çikarmakla Türk insani Avrupali olacak, toplumun, halkin yönü ve yörüngesi degisecektir. Bu simdilik bir hayaldir. Hayaller de her zaman insanlarla beraber degildir.
su asamada Avrupa Birligi Türkiye'de kâgit üstünde, kanun sayfalarinda, insanlarimizin agzinda bir sarki gibidir. Hayata geçmis fazla birsey yoktur. Hâlâ zaman israfi, hâlâ çevre kirliligi, hâlâ kütüphaneler bos, hâlâ egitimsizlik, okul, ögretmen ihtiyaci, hâlâ issizlik, hâlâ suistimal, hâlâ türban ve hâlâ din ve siyaset, gelir dagilimindaki adaletsizlik... Avrupa Birliginde bunlarin hangisi vardir?
Türkiye'nin raflarinda çok yazilmis raporlar, çok alinmis kararlar ve çok hazirlanmis projeler ve çok yapilmis çalismalar vardir. Bunlarla ilgili kitaplar yazilmis, kitaplar yazdirilmis, kim bilir ne kadar paralar harcanmis, harci, rahlar ödenmistir. Türkiye hâlâ Bati'da Dogu'dur. Dogunun Batisi'dir ama Avrupali degildir. Çünkü, Avrupa'nin ileri Bir ZiHNiYET ileri bir KÜLTÜR oldugunu bilmiyoruz. Bilmedigimiz için de bocaliyoruz.
ilgililere, yetkililere sormak lazim, bugün Avrupalilasmak için halki topyekün egitimden mi geçiriyoruz? Bir HALK EgiTiMi mi yapiyoruz? Okullarini kapattigin, ögretmenlerini geri çektigin köylerde, kirsal alanlarda kent ve kasabalarda Avrupalilasmak için ne yapiyorsunuz? Yoksa oralarini cami ve imamla mi AB'ye sokacaksiniz? Gerçi onlar da gereklidir, onlara da ihtiyaç vardir ama onlarin yaninda onlar kadar önemli seylere de gereksinim vardir. Çetin Altan bu noktaya gelindiginde yazilarinin sonunda KARARTAMAYIN ENSEYi der. Ben UNUTMAYIN HALKI diyorum.
nazifkaracam@gazetetrakya.com