AB'YE GIRME NEDENLERIMIZDEN BIRI KIMIN IÇIN ÖNEMLI

Günümüzün insanlari eski Bakanlardan Hasan Celal Güzel'i ne kadar tanirlar bilemem. Tercüman gazetesinden Irem Barutçu, 13 Haziran 2005 tarihinde onunla bir röportaj yapmis. Hasan Celâl Güzel bu röportajda, yani gazeteciye anlattiklarinda ".. 30 yillik devlet hizmeti süresince taniklik ettigi tarihi gerçekleri" anlatmis. Gördüklerini, bildiklerini, isittiklerini söylemis.
Söyledikleri arasinda öyle ifade ve degerlendirmeler var ki günümüze isik tutacak, günümüz iktidarini anlamamiza yardimci olacak niteliktedir.
Hasan Celal Güzel bildigim kadariyla Malatya'lidir. Turgut Özal'in annesi ögretmen Hafize Hanim'da okumus, ailesi bu aile ile içli disli olmus biridir. Ortadogu Üniversitesi Idari Bilimler Fakültesinde okumustur. Genel Kurmay Baskani Kenan Evren ve dört kuvvet kumandani 12 Eylül 1980 tarihinde ülkenin yönetimini ellerine aldiklarinda Basbakanlik Müstesari idi. Bu nedenle bilidigi çok sey vardir. Ancak onun bu röportajda söyledigi birçok sey arasinda iligmi çeken Cumhurbaskani Turgut Özal ile Amerikan Cumhurbaskani Baba Bush (Bus)'la siki fiki dost olmasinin nadenlerinden biri, kendi ifadesiyle, "Asker darbe yapacak, (idareye müdahale edecek, yönetimi ele alacak) olursa, Amerikalilar'a söyleriz, darbe yaptirmayiz" düsüncesi imis.
Hasan Celal Güzel'in bu röportajda ilgimi çeken bir baska ifade ve degerlendirmesi de su olmustur
"..Türk demokrasinin ve Türkiye'nin çok hazin bir tezadi olarak altini çizerek belirtmek istiyorum. Bu milletin, ne yazik ki, Avrupa Birligi'ne girmek istemesi sebeplerinden birisi de kendi devletinden AB'nin hürriyetine ve demokrasisine siginmaktir."
Kendi askerlerimizden korunmak için Amerika'ya kendi devletimizden kaçmak için Avrupa'ya siginmak çok hazin bir zihniyettir ve maalesef 1839 yilindan beri Türk halki bu "Siginmaci ve Teslimiyetçi Zihniyet"i hep görmüs ve tanimistir. Amerikalilara "Önleyin bunlari" diyecegiz, Avrupalilara, "Size siginmak istiyoruz hürriyetiniz, demokrasiniz bizi korusun.. "diyecegiz öyle mi?"
Bu TANZIMATÇI ZIHNIYET, Mustafa Kemal'e, Sivas Kongresi'nde bir büyük devlete siginmayi öneren zihniyettir. Ancak Mustafa Kemal bunu tümden reddetmistir ya hür yasariz ya da ölürüz demistir. Fakat ne yazik ki bu Köhne (eski) Zihniyet cumhuriyetin ilanindan 25, Atattürk'ün ölümünden ise 10 yil sonra yeniden hortlamis, dirilip ortaya çikmis, yabancilara içislerimize karisma yolunu açmistir. Düne kadar batililasma diyenleri tu kaka edenler bu gün onlardan daha fazla Avrupa'yi ister olmuslardir. Eski Bakanlardan Hasan Celâl Güzel bunun nedenini açikliyor ve "Askerlerin Idareye Müdahalesini önlemek için .."diyor.
Hasan Celal Güzel'in söylediklerinde gerçek payi yok degildir. Bu Avrupa Birligi'ne girmek isteyenler için en önemli bir nedendir. Ancak bizim Avrupa Hürriyetine, Avrupa Demokrasisi'ne siginma diye bir niyetimiz, bir düsüncemiz yoktur. Türk halkinin Avrupa istegi (o da son zamanlarda hizini kaybetmistir.) kendi ülkesinde Avrupalilasmak, Avrupa ölçülerini, Avrupa yasam ve düsünce biçimini Türkiye'ye tasimaktir. Avrupali'nin kullandigi hürriyeti, Avrupali'nin yasadigi ve yasattigi demokrasiyi Türkiye'de görmektedir. Yoksa, Avrupa Birligi çatisi altinda bunlara siginmak degildir. Bunu, bu Teslimiyetçi ve Siginmaci zihniyeti siddetle reddediriz. Türk ulusu tarihi boyunca hiç bir gücün altina girmemis, hiç bir güce siginmamistir. Mustafa Kemal, ATAMIZ ATATÜRK'ümüz ise, O" diyor ki, " BENIM KARAKTERIM HÜRRIYETTIR."
Fakat bu zihniyet mensuplarina sunu söylemek gerekir; Dünyada hiç bir ülke bir yabanci ülkeden nasihat, talimat alarak bagimsiz olmamistir. Bunu da Atatürk söylemistir. Kime söylemistir? Siginmaci ve Teslimiyetçi Zihniyet Mensuplari'na söylemistir. Zaten bu gün yolumuzu sasirmis isek bu Atatürk'ü anlamadigimiz içindir. Ya da Atatürk'ten kaçmak istedigimizdendir. Fakat bir gün gelecek, hiç kimse Atatürkten kaçamiyacak, O'nu savunmasiz birakamayacaktir. Bu uzak bir ihtimal degildir. Uzak bir gelecek te degildir. Çünkü, hiç kimse ifade etmese de Türk halki tarihini yasamak, kendi karekterini yansitmak istemekte, bu ihiyaci siddetle duymaktadir. Günümüz siginmacilarinin anlamadigi budur. Bir gün onlarda anlayacaklardir. Uyandiklarinda sabahin oldugunu, günesin bulut arkasindan çiktigini göreceklerdir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com