8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü TMMOB Lokali'nde tartışıldı

Kırklareli Demokratik Kadın Platformu'nda Kadınların Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü etkinliği kapsamında ilimiz TMMOB Lokali'nde bir seminer düzenlendi. KESK Danışmanı Gazeteci Yazar Aslı Aydın'ın seminerin konuşmacısı olarak yer aldı. Üniversite öğrencilerinin de yoğun katılımının olduğu etkinlik Cuma günü saat 17.30'da başladı. Seminer programı başlangıcında üniversite öğrencileri kendi hazırlamış oldukları kısa film gösterimi katılımcılara sundu. Kısa film gösteriminin     ardından yine üniversite         öğrencilerinden oluşan "Gençlik Muhalefeti" adlı topluluğun hazırlamış olduğu "Biz Kadınız" isimli oyun gelen misafirlere sergilendi. Düzenlenen oyun katılımcılar tarafından büyük alkış topladı.

Programın devamında 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün çıkış sebebi anlatıldı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü hakkında bilgi verildikten sonra seminer programı sunumu için Gazeteci Yazar Aslı Aydın davet edildi. Aslı Aydın katılımcılara hoş geldiniz dedikten sonra, "Elbette hepimiz kadınların kendi sınıfsal mücadelelerini, her alandaki mücadelelerini şüphesiz emekçilerin ortak mücadelesi olarak görüyoruz ve bugün bunu 8 Mart gündemi kapsamında kadınların hem bağımsız sorunlarını hem de sınıfsal sorunlarını birkez daha tartışacağız" açıklamasında bulundu. Aydın, "Ben geçmişteki bugünü değerlendiren bir sunum yapacağım. Bugün bizim yaşadığımız düzen, kadınlar özelinde bizi nereye götürüyor? Biz bunu nasıl görüyoruz? Nasıl hissediyoruz? Buna değinmeye çalışacağım. Bugün biz neoliberalizm dediğimiz bir süreç içerisindeyiz. Aslında bu Kapitalizmin küreselleşmesi ve Emperyalizme dönüşmesi sonucu oluşan bir düzen. Dolayısıyla AKP'nin, bugün mevcut bu düzenin kurucusu olarak nitelendirebileceğimiz, aslında 1980 politikaları yürütücüsü ama bugün hepinizin belki gördüğü, algıladığı gibi yeniden bir kurucuya dönüştüğü, bir inşa sürecinde ortaya koyduğu da bir düzen var. Şimdi biz bugün tabii AKP'ye Neoliberal politikalar sürdürücüsü diyoruz. Bunu klasik sağ partiden ayıran noktası nedir? İşte bu kendini yeniden inşa sürecine sokması, yani yukarıdan aşağı toplumu, cemaati, kat yapıları yeni baştan düzenlemeye çalıştığı, kamusal hayatı, ortak yaşamı tekrar bu müdahalenin alanına soktuğu bir süreç oluyor" açıklamasını yaptı.
Yaşanan bu olayın pratiğinin daha çok nerelerde görüldüğüne değinen Aydın, "Bugünkü politikte kamusal engellerin kaldırılmasıyla görüyoruz. Yoğun bir özelleştirme ve güvensizleştirme süreci ile görüyoruz. Devletin ekonomideki rolünün bir şekilde azaltılmasıyla görüyoruz. Bizim bugün ürettiğimiz, tükettiğimiz veya faydalandığımız hizmetler bugün giderek daha fazla özel sermayenin yerine geçiyor ve tekellere, uluslar arası tekellerin hegemonyasına izin veriliyor. Emekten sermayeye doğru sürekli bir transfer var. Dolayısıyla sendikaların dizginlenmesi, sendikal mücadelenin sınıf mücadelesinin sindirilme ve baskı yoluyla dizginlenmesi söz konusu. Ve sosyal güvenlik haklarının; bugün işte hepinizin bildiği, gördüğü gibi aslında dünya, başta Avrupa olmak üzere ciddi anlamda bir kriz yaşıyor. Aslında bu krizi en büyük yaşayan da halk oluyor" dedi.
Aydın açıklamasında, "Bu elbette ki uluslar arası sermayenin bugünkü yönetim stratejilerinin bir parçası. Ama biz burada neoliberal program dediğimizde sadece ekonomik olarak yönelimlerden bahsetmiyoruz. Bugün neoliberal program dediğimiz aslında sosyal politik kültürel tüm alanlara doğrudan müdahale eden bir süreçtir" açıklamasını yaptı.
Düzenlenen seminer programı yaklaşık 2 saat boyunca devam etti.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol