85 YIL ÖNCE HALIFECILER ILE MÜDAFAA-I HUKUKÇULAR NE KONUSUYORLARDI

Ülkemiz iç ve dis olaylar ve gelismeler dolayisiyle zor günler yasamaktadir. Benzetmek gibi olmasin ama Milli Mücadele Süreci’ndeki durumu çagristiran, o dönemi düsündüren seyler olmaktadir. Halifeciler, seriatçilar, isbirlikçiler ve onlar karsisinda Müdafaa-i Hukuk Ruhu’nu arayanlar, ülkenin bu sikintilardan nasil kurtulacagini düsünenler, çare arayanlar, çare üretenler ve öbek öbek surda burda, kahvehanelerde bunlari konusup tartisanlar vardir.

Hiç kuskusuz 83 yil önce Milli Mücadele Süreci’nde ve sonraki asamada, cumhuriyetin ilani döneminde yasayan insanlari da bugüne benzeyen seyleri konusup tartisiyorlardi. Ülkenin gelecegi üzerinde düsünüp konusuyorlardi. Yer yer de baskaldirida olanlar görülüyordu. Bir Büyük Devletin himayesini istiyenler (Mandacilar) vardi. Halife Padisahin ayakta kalmasini, onun etrafinda toplanilmasini isteyenleri, Kuvayi Milliyecileri, Müdafaa-i Hukukçulari, Mustafa Kemalcileri (Kemalistleri) elestiriyor, hatta onlara saldiriyorlardi. Onlarin kendilerine göre yayin organlari, satilmis kalemleri vardi. Ünlü hikayeci Refik Halit Karay, Ref’i Cevat Ulunay bunlarin basinda geliyorlardi. Hatta ünlü romanci Halide Edip dahi bir büyük devletin korumasini isteyenler arasindaydi.

Ülkenin kurtulusunu disarda arayanlari, baskaldirida bulunanlari o günün yurtseverleri elbet baska gözle görüyorlardi. Onlarin nasil göründügünü Atatürk’ün BÜYÜK NUTKU’nda görmek mümkündür. Aslinda günümüzde en çok okunmasi gereken kitap NUTUK olmalidir. Atatürk’ün GENÇLERE HITABI da hatirlanmalidir. Daha ayrintili bilgi sahibi olunmak isteniyorsa Milli Mücadele Edebiyati gözden geçirilmelidir.

Bugün itibariyle herkes sagduyu ve sogukkanlilikla ülkenin maruz kaldigi agir iç ve dis sartlarini önüne koyup, bir muhasebe yapmalidir. Zaman o zamandir. Ülkemiz bu sikintili devreye nasil gelmistir? Kimler bunda rol oynamistir? Ülkeyi bu hale getiren bir KÖHNE ZIHNIYET kurtarici olabilir mi? Olmayacagina göre kurtulus nerededir?

Hemen söyleyelim. Sikintidan kurtulmanin, düzlege çikmanin yolu Mustada Kemal’in konusmalarinda adini sik sik söyledigi sikildiginda ona gittigi TÜRK HALKI’nin kendisindedir. Halk, ulusal tehlikeyi görmüs olmalidir. Bu baglamda muhtaç oldugumuz sey dünden bugüne daha fazla yurtsever olmaktir. Ülkemizi önümüze koymaktir. Vatanin bütünlügüne, ulusun birligine ve tekligine sahip çikmaktir. Aydinlarin bu baglamda bir mücadelesi varsa, yazarlarin, sairlerin bu dogrultuda olusmus bir düsünceleri mevcutsa bunlar etrafinda bütünlesmek gerekir. Milli Mücadelede yurtseverler Müdafaa-i Hukuk noktasinda birlesmislerdi. Onlar için o zaman yurdu iç ve dis düsmanlardan kurtarmak MILLI HEDEF’ti. Onlar her türlü zorluga ragmen bunu basarmislar, cumhuriyet halkina, cumhuriyet kusaklarina bir vatan, bir cumhuriyet ve her türlü saldirilara ragmen gücünü koruyan bir rejim birakmislardir.

Vatan, üzerinde büyük çikar sagladigimiz, menfaatlendigimiz, nimetini paylastigimiz yerdir. Bu durumda vatanin zor durumunda külfetini, bizden istedigi fedakarligi da göstermek zorundayiz. Unutmayalim ki bizim vatanimiz, bizim ülkemiz baskalarinin ülkelerinden daha pahaliya, daha büyük can ve mal kaybina sebep olmus, öyle kazanilmis bir vatandir. Bunun bilgisinde, bunun bilincinde olmaliyiz. Dünden bugüne daha fazla milli birlik, beraberlik ve dayanisma ihtiyacimiz oldugu unutulmamalidir. Bu zor zamani da atlatacagimizdan hiç kimsenin süphesi olmamalidir. Türk halkinin VATAN konusunda çok duyarli, çok özverili oldugu unutulmamalidir. ÇILGIN TÜRKLER gerçegi akildan çikmamalidir.

                                  

                                   nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol