5. Eğitim - Öğretim Yılına “Merhaba”

Fen Bilimleri Okulları Kırklareli Koleji Fen Bilimleri Okulları
Kırklareli Koleji geçtiğimiz akşam düzenlediği 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı'na "Merhaba" adı altında bir kokteyl düzenledi. Dereköy yolu ikinci kilometrede bulunan Fen
Bilimleri Okulları Kırklareli Koleji'nin bahçesinde yapılan açılış kokteyline Kırklareli Valisi Esengül Civelek başta olmak üzere birçok davetli katılım gösterdi.

Fen Bilimleri Okulları Kırklareli Koleji, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı'na "Merhaba" dedi. 31 Ağustos 2015 Pazartesi akşamı saat 20.30 itibariyle Kırklareli Koleji'nde bir araya gelen öğrenci velileri, öğretmenler ve davetliler, tanışma ve okulun amaçlarını kurucularından dinledi. Kırklareli Valisi Esengül Civelek'in de katıldığı etkinlikte, Fen Bilimleri Okulları Kurucu Üyesi Nazmi Arıkan, Kırklareli İl Emniyet Müdürü Mehmet Emin Akay, Kırklareli İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, İl Jandarma Komutanı Selahattin Acara, Kırklareli Belediye Başkanı'nın eşi Sibel Kesimoğlu, Eski MHP Milletvekili adayı ve aynı zamanda Fen Bilimleri Okulları Kırklareli Koleji'nin 4 ortağından biri olan Derya Bulut'la beraber öğrenci velileri ve çok sayıda davetli katıldı.
"Eğitim ciddi
kurumların işidir"
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını, Fen Bilimleri Okulları Kurucu Üyesi Nazmi Arıkan yaparken, davetlileri selamlayarak başladığı konuşmasına şöyle devam etti; "Burada olmaktan dolayı çok mutluyum. Kırklareli Fen Bilimleri Koleji, 5. Eğitim-Öğretim yılına merhaba diyor. Eğitim; kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür. Bu süreç; çocuğun sağlıklı büyümesini, kişiliğini bulmasını, yeteneklerini geliştirmesini sağlar. Çocuğun bu gelişimlerini gerçekleştirmesi için yetişkinler ortam hazırlar. Bu doğal görevle yükümlenen insan, çocukları yaşamın zorluklarına karşı dayanıklı kılmak için elinden geleni yapmalıdır. Çocuklar, yaşamın devamlılığıdır. Yaşam sürekli olduğuna göre çocuklar için harcanan çaba da sürekli olacaktır.
Öğretmen olarak 40 yıl önce başladığım eğitimcilik, hayatıma onurlu ve insani bir güzellik kattı. Özel dershanecilikte kazandığım deneyim ve birikim eğitim anlayışımı zenginleştirdi. Çağdaş bir eğitim anlayışıyla ve eğitimci kadrolarımızla birlikte Fen Bilimleri Dershaneleri'nin "Eğitim Ciddi Kurumların İşidir" sözünü hayata geçirerek güven veren, "dershanede doğru şık" olan bir kurum yaratmanın kıvancıyla yaşadım hep. Şimdi ise "Yaşam Yaratıcıları Fen Bilimleri Okullarında Yetişiyor" sözüyle başta kendi yetenekleri doğrultusunda yaşamını şekillendirebilen daha sonra da çağdaş dünyada kendisinden söz ettirebilen bireylerin yetiştirilmesini istiyorum."
"İnsanları alkışlayın"
"Çevrenizde olan biten ne olursa olsun, insanları sevin, yaptıkları işlerin değerini verin ve onları alkışlayın. Yaptıklarınızla mutlu olun, geleceğinizin temellerini doğru ve emin adımlarla atın. Mutlu olmak, başkalarının başarılarını alkışlayabilmek, onların yaptıkları doğru işleri takdir edebilmektir. İnsanları severseniz, siz de mutlu olur ve daha güzel yarınlar planlayabilirsiniz" diyerek sözlerini sonlandırdı.
Sunay Akın kendine hayran bıraktı
Türkiye'nin yakından tanıdığı isimlerden biri olan Gazeteci-Yazar, Şair Sunay Akın, Fem Bilimleri Okulları Kırklareli Koleji'nin konuğu olarak etkinlikte yer aldı. Kurucu Üye Nazmi Arıkan'ın konuşmasının ardından kısa film ile hayat hikâyesi anlatılan Akın, sahneye alkışlar eşliğinde çıktı. Esprili kişiliği, akıcı anlatımı ve bilgisiyle herkesi kendine hayran bırakan Akın, eğitimin ne kadar önemli olduğunun altını defalarca kez çizdi.
Sunay Akın kimdir?
Sunay Akın şair, yazar, gazeteci, araştırmacı, tiyatro oyuncusudur.
12 Eylül 1962 tarihinde Trabzon'un Maçka ilçesinde doğdu (bu yüzden 18 yaşından beri doğum gününü kutlamamaktadır). Ailesi, onun daha iyi eğitim görebilmesi için, 10 yaşındayken İstanbul'a taşındı. Lise öğrenimini İstanbul Haydarpaşa Lisesi'nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi Fiziki Coğrafya Bölümü'nden mezun oldu.
İlk şiirini, Meteoroloji Müdürlüğü'nde çalışan bir memurun kızına yazar. Henüz 9 yaşındadır. Kızın isminin baş harflerinin dizelerini oluşturduğu şiiri, evlerinin terasında bulunan odunluk kapısının iç kısmına yazar. Kız, balkona geldiğinde odunluğun kapısını açar!. Ama şiir kızın gözüne hiçbir zaman takılmaz. Sunay Akın yıllar sonra (ki bir şairdir artık) çocukluğunun geçtiği Trabzon'a gittiğinde, sert geçen bir kışta, içindeki odunlarla birlikte kapının da sökülüp yakıldığını öğrenir. Şairin ilk şiiri "hava muhalefeti" nedeniyle kayıptır!.. 1984 yılında yayınlanan ilk şiiri de bir sobanın içinde kütürdeyen odunu anlatır! İlk şiir kitabı 1989'da "Makiler" adıyla yayınlanır. Arkadaşlarıyla birlikte 1989'da Yeni Yaprak şiir dergisini ardından, 1990 yılında da Olmaz adlı şiir dergisini çıkardı. Adını Cemal Süreya'nın koyduğu bu kitabı "Antik Acılar, Kaza Süsü, 62 Tavşanı" izler.
1987 yılında Halil Kocagöz Şiir Ödülü'nü Noktalı Virgül adlı dosyasıyla aldı. 1990 yılında ise Orhon Murat Arıburnu Şiir Ödülü'nü Makiler şiiri ile kazandı.
Anlık ilhamlara dayanan ve genellikle kısa olan şiirleri, Orhan Veli'nin şiirindeki bazı özelikleri günümüzde sürdüren bir yapıya sahiptir.
Ayrıca, bu tür şiirlerde genellikle rastlanmayan, yumuşak, lirik bir tonu vardır. Şiirlerinde özellikle ince yergi ögelerini kullanmadaki rahatlığı ile dikkat çeker. Cemal Süreya'nın etkisinde sürdürdüğü şiirlerde, dil oyunlarına dayalı yoğun bir alaycılık ve şaşırtma; çocuklar ve hüzünle birlikte şairin ilgi ve duyarlılığını göstermektedir. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi'nde ders verdi, Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde 5 yıl boyunca hem ders verdi hem ders aldı. Bu deneyimin de yardımıyla, tek kişilik oyunlar hazırlayıp oynamaya başladı. Türkiye'nin çok sayıda merkezinde ve yurtdışında (Frankfurt, Nürnberg, Londra) sayısız kez tek kişilik oyunlarını sergiledi. Halen Sunay Bey Tarihi adlı gösterisini sunmaya devam etmektedir.
23 Nisan 2005 tarihinde 11 yıldır dünyanın dört bir yanından topladığı oyuncaklarla, yıllardır hayalini kurduğu İstanbul Oyuncak Müzesi'ni Göztepe, İstanbul'da ailesine ait dört katlı tarihi bir konakta açtı. Müze, Türkiye'de türünün ilk ve tek örneği olup, Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa Müze Forumu (European Museum Forum) tarafından verilmekte olan Avrupa Yılın Müzesi Ödülü'ne 2010 yılı için aday olmuştur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol