1912 Balkan Savaşı'nı ömür boyu anlatıp yasak söyleyeceklerimiz bitmeyecektir. Şahane Rumeli rüyalarımızdan çıkmayacaktır. Çünkü, Rumeli Türklüğün iki ayağından biri idi. Aynı zamanda Avrupa'daki yanımız idi. Avrupa'daki vatanımız RUMELİ idi. Türkler burada, Romalıların topraklarında 632 yıl kalmışlar, burasını bir ay içerisinde terk edip, çıkış yerleri olan Anadolu'ya dönmüşlerdir. Tarihin cilvesine bakın ki savaşarak aldığımız, savaşarak koruyarak elimizde tuttuğumuz yerleri savaşmadan ve de arkamıza bakmadan dönüp gelmişiz Anadolu ve Trakya'ya. Tarih sormaz mı adama, bu rezillik neyin nesidir? Evet, gaflet ve dalaletin, ihanetin eseridir sonuç.
Beğlan Toğrol "112 YILLIK GÖÇ" adlı kitabının bir yerinde bunun nedenini şöyle açıklıyor:
"Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ devletçiklerinin Türkiye aleyhine Çar'ın (Rus Kralı) yüksek hakemliği altında gizlice anlaştıkları bilinmediğinden ve Rusya'nın savaş olmayacağına dair teminatına inanılarak büyük bir gafletle en iyi yetişebilmenin en iyi yetiştirilmiş Rumeli'deki 120 tabur piyade terhis edilmiş fakat hemen arkasından 1912 Ekiminde Balkanlarda bu dörtlünün (Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan, Karadağ), saldırmasıyla bir ölüm-kalım savaşı başlamıştır. Hariciye Bakanı (Dışişleri Bakanı) Ermeni asıllı Gabriel Norodonkyan Efendi maalesef ordusundaki subayların İttihatçı ve Halaskar olmak üzere ikiye ayrılmış ve birbirine düşman olduğu Osmanlı Devleti, bir ay içinde her tarafa yenilerek, Çatalca ve Adriyatik arasındaki yerler düşmanlar tarafından işgal edilmiştir."
Tarihimizin en berbat savaşı olan Balkan Harbindeki yenilgi açıkça söylenmemiş, ordu Çatalca'ya kadar çekildi biçiminde ifade edilmiştir. Son yıllarda Balkan Harbi acı gerçekleri ile anlatılır olmuştur. Ben de "ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA TRAKYA" kitabımı yazarken Trakya Ordusu Komutanı Cafer Tayyar Paşa'yı Yunanlar'a teslim eden köyün adını yazmadığım için bir Orgeneral tarafından eleştirilmiştim. "Tarihi yazanların tarih yapanlara sadakat göstermesi gerekir" demişti mektubunda. Söz, Atatürk'e aittir. Tarihçileri Atatürk uyarmıştı olayları saptırmadan yazın demek istemiştir. Kanaatimce Balkan Savaşı'nı izleyen yabancı gazeteciler ve kurmay subaylar olmuştur. Fakat artık Balkan Savaşı'nın bilinmeyen bir yanı kalmamıştır. Tek kelime ile Osmanlı Ordusu İhanete uğramıştır. Balkan Savaşının hesabı Çanakkale'de sorulmuştur. Balkan Savaşı ile ilgili olarak şu bilgi bireysel ve toplumsal bellekten çıkmamalıdır:
Balkan Savaşı tarihimizin Dönüm Noktası'dır. Bu savaşta Rumeli el değiştirmiştir. Osmanlı Orduları Balkanları, Trakya'yı savunamamışlardır. İşgal sırasında Trakya'da çok önemli tarihi eserler Bulgaristan'a kaçırılmış, yüz binlerce insan göç etmek zorunda kalmış, malından, canından olmuştur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol