Orman ve Su İşleri Bakanlığı 1.Bölge Müdürü Fahrettin Ulu 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla yazılı bir basın açıklaması yayımladı. Ulu açıklamasında şunları kaydetti;
"Hayvanların iyi şartlarda bakılmasının sağlanması, hayvanları korumak ve iyi davranılmasını sağlamak amacıyla İngiliz hayvan severler 1882 yılında bir araya gelerek; "Hayvanları Koruma Birliği"ni kurmuşlar, daha sonra birçok ülkede kurulan dernekler birleşerek Hollanda'nın başkenti Lahey'de "Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu" kurulmuştur. Bu kuruluş 1931 yılında yaptığı toplantıda 4 Ekim tarihini; "Dünya Hayvanları Koruma Günü" olarak ilan etmiştir.
Doğayı birlikte paylaştığımız hayvanların, doğanın dengesinin korunmasında önemli bir yeri olup, birlikte yaşadığımız dünya bütün hayvanların denge içinde yaşamasıyla güzelliğini devam ettirmektedir.
Hayvanların da hakları var
Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi metni, Uluslararası Hayvan Hakları Birliği ve ona bağlı ulusal birlikler tarafından 21-23 Eylül 1977 tarihinde Londra'da hayvan hakları konusunda yapılan üçüncü uluslararası toplantıda kabul edildi ve Paris'te UNESCO Sarayında 15 Ekim 1978 tarihinde törenle ilan edildi. Bildirgeye göre;
- Bütün hayvanlar yaşam önünde eşit doğarlar ve aynı var olma hakkına sahiptirler.
- Bütün hayvanlar saygı görme hakkına sahiptir. İnsan hayvanları yok edemez. Bu hakkı çiğneyerek onları sömüremez. Bilgilerini hayvanların hizmetine sunmakla görevlidir. Bütün hayvanların insanca gözetilme, bakılma, ve korunma hakları vardır.
- Hiçbir hayvana kötü davranılamaz, acımasız ve zalimce eylem yapılamaz. Bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa, bu bir anda, acı çektirmeden ve korkutmadan yapılmalıdır.
- Yabani türden olan bütün hayvanlar, kendi özel doğal çevrelerinde karada, havada ve suda yaşama ve üretme hakkına sahiptir. Eğitim amaçlı olsa bile özgürlükten yoksun kılmanın her çeşidi bu hakka aykırıdır.
- Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları ve özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptir.
- İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunluklarına uygun sürece yaşama hakkına sahiptir. Bir hayvanı terk etmek acımasız ve aşağılık bir davranıştır.
- Bütün çalışan hayvanlar iş süresi ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güçlerini artırıcı bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptir.
- Hayvanlara fiziki ya da psikolojik bir acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır. Tıbbi, bilimsel, ticari ve başkaca biçimlerdeki her türlü deneyler için de durum böyledir.
- Hayvan beslenmek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümü de acı çektirmeden ve korkutmadan olmalıdır.
- Hayvanlardan insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler hayvan onuruna aykırıdır.
- Zorunluluk olmaksızın bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
- Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
- Hayvan ölümüne de saygı göstermek gerekir. Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri sinema ve televizyonda yasaklanmalıdır.
- Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olunmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasayla korunmalıdır.
Bu amaçla ülkemizde; 2004 yılında yürürlüğe giren "5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu" ile birlikte hayvan hakları konusunda ilk çağdaş nitelikli yasal düzenleme oluşturulmuştur. Bu kanunla bütün hayvanların yaşama hakları güvence altına alınmış, hayvanlara karşı her çeşit kötü muamele ve uygulamalar yasaklanmış ve kanuni müeyyidelere bağlanmıştır.
4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nde, doğayı bizimle paylaşan sevimli dostların yaşama haklarının güvence altına alınması ve mutluluklarının devamının sağlanması hususunda herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol