Her seyden önce AKP’nin almis oldugu yüzde 38 oy kimseyi yaniltmamalidir. AKP bu seçimin asil maglubudur. Alinan sonucun 2004’te alinan yüzde 42’lik oydan ve 2007’de alinan yüzde 46’lik oydan, 4 ile 8 puan daha düsük olmasindan daha önemli olan, bu Parti’nin Cumhuriyet tarihinin en saibeli seçimlerini gerçeklestirmesine ragmen oylarinda meydana gelen azalmadir:
AKP’nin oylarinda meydana gelen azalmayi daha da anlamli kilan “saibeler” sunlardir:
1. Iktidar partileri bütün yerel seçimlere en az yüzde bes avantajla baslar. Iktidar olanaklarinin yerel yönetimlere sunulmasi gerçegi, halki; iktidar Partisi’nin adaylarini tercih etmeye zorlar. Onun için Iktidar Partisi’nin yerel seçimlerde kaybetmesi olagan olan bir durum degildir. 1989 seçimlerinde ANAP iktidar Partisi idi ama o yil yapilan yerel seçimleri kaybetmisti. Ve 1989 yerel seçimleri ANAP iktidarinin sonuna isaret etmisti. Iki yil sonra yapilan seçimlerde ANAP, ancak üçüncü Parti olabilmisti. AKP’nin 2009 yerel seçimlerinde aldigi sonuç, ANAP’in 20 yil önceki yerel seçimlerde aldigi sonuca benzemektedir.
2. AKP, elindeki devlet olanaklarini kullanarak muhaliflerine yönelik büyük bir sindirme operasyonunun gölgesi altinda seçimlere gitti. Isçi Partisi Genel Baskani ve yöneticileri, Hukuk ve yasalar ayaklar altina alinarak tutuklandi. Seçimden 3 gün önce açiklanan 2. Ergenekon iddianamesinin zamanlamasi masum bir tesadüf olarak açiklanamaz. AKP’ye muhalif olmayi “darbecilik” olarak niteleyen iddianamenin, gazete ve televizyon haberlerini doldurdugu kosullarda, halkin önüne konan sandikla, korkutulan edilen kitlelerin güçlüye boyun egmesi hedeflendi. Böylece teslim alinan kitlelerin önüne konan sandiktan AKP’nin çikmasi amaçlandi.
3. Adrese dayali seçmen kaydi sistemine geçilmesi ve bu islemin Içisleri Bakanligi tarafindan yürütülmesi, gazete sayfalarina yansiyan hayali seçmen kayitlarina yol açti. Olmayan adreslere yüzlerce kisinin kaydedilmesi, ev sahiplerinin tanimadigi isimlerin, evlerde kayitli görünmesi, 2007 yilina göre meydana gelen 6 milyonluk seçmen artisini saibeli hale getirdi.
4. En çarpici örnegini Tunceli’de yasadigimiz beyaz esya dagitimi, yillardan beri sürdürülen kömür ve erzak dagitimi ile seçmen avlama çabalarinin doruguna isaret etti. Devletin olanaklari, Vali ve Kaymakamlar devreye sokularak AKP’ye oy aktarmak için kullanildi.
5. Ve nihayet seçim günü özellikle Ankara ve Istanbul’da oy sayimi ve sonuçlarin sisteme aktarilmasinda yasanan sorunlar, seçimleri almak için her yolu mübah gören AKP’nin sandik sonuçlarina müdahale ettigi iddialarini gündeme getirdi. AKP’lilerin daha devlet yönetiminde olmadiklari 1994 yerel seçimlerinde özellikle Istanbul’da basvurduklari sandik oyunlari hatirlandiginda, 15 yillik yerel yönetim ve 7 yillik genel iktidarlarinin ardindan benzer müdahaleleri o zamanla kiyaslanmayacak ölçüde yapacaklari kesindir. 1994 yerel seçimlerinin ardindan diger partilere verilen oy pusulalari Istanbul’un çöplüklerinden çikmisti.
EN SAIBELI SEÇIM
Bütün bu saydiklarimiz 29 Mart 2009’da yapilan seçimlerin Cumhuriyet tarihinin en saibeli seçimleri yapmaya yeterlidir. 1983 yilinda yapilan seçimlere iktidardaki Cunta müdahale etmisti. Bazi Partiler ve sahislar veto edildi. Kenan Evrenler televizyon ekranlarindan yurttaslari istedikleri Partiye yönlendirmeye çalistilar. Ama 1983 seçimlerinde sandiga müdahale olmadi. Sahte seçmen yazilmadi. Devlet olanaklari belli Partilere oy toplamak için kullanilmadi. Ve en önemlisi 1983 genel seçimlerine dogru gidilirken devlet olanaklariyla iktidarin muhaliflerine yönelik Psikolojik savas yürütülmedi, kimse sadece bu nedenden dolayi tutuklanmadi, ülkede bir terör havasi estirilmedi. 1983’ün Cuntasi bile, hiç süphe yok, AKP iktidarindan daha “demokratik” bir tutum içindeydi. Onun için AKP’nin almis oldugu yüzde 38 oyun hiçbir kiymeti harbiyesi yok. Bu oy, gerçek bir oy olmadigi için ve AKP basta olmak üzere herkes bu gerçegin farkinda oldugu için; normal zamanlarda çok büyük sayilabilecek oy oraninin hiçbir agirligi olmayacaktir. AKP milletin bilincinde, iktidar için gerekli olan destegi kaybetmis olan bir Parti olarak görülecektir.
KRIZ GERÇEÄzI
Simdi Türkiye’nin gerçekleri ile yüz yüzeyiz. Ekonomik krizin agirligi, uygulanan seçim ekonomisi dolaysiyla piyasalara pompalanan para dolaysiyla tam anlamiyla hissedilmemisti. Birkaç ay içinde krizi bütün agirligi ile yasamaya baslayacagiz. Üç bes ay içinde krizin yakiciligi ile daha derinden tanisacak olan Türkiye için bu seçimde alinan sonuçlarin hiçbir önemi kalmayacak. Halk, giderek daha fazla, “oyu olanlari degil”, krize çözümü olanlari dinlemeye baslayacak.
AKP’nin krize hiçbir çözümü yok.
Onun için kaçinilmaz olarak kitleler tarafindan bir kenara itilecektir.
29 Mart’ta alinmis olan sonuçlar bu “kenara itmeyi” kolaylastiracaktir.
AKP yolun sonuna gelmistir. 29 Mart seçimleri tarihe, AKP’nin bas asagi gitmeye basladigi tarih olarak geçecektir. mbgultekin@ip.org.tr
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol