27 MAYIS 1960 DEVRIMCILERI ARASINDA GEÇEN ZAMAN

Demokrat Parti'ye karsi 27 Mayis 1960 DEVRIMI yapildiginda kendimi köylerde 27 Mayis Müdahalesini anlatir buldum. Bir güzel gündü 27 Mayis 1960. Halkin büyük çogunlugu sevinç ve cosku içerisindeydi. Herkes demokratik hayatina yeni bir sayfa açildigini düsünüyordu. Imar dernegi Baskani Rahmetli Ahmet Ertürk'de (Firinci Ahmet) cami imamlarindan, dini bütün insanlardan imza alarak, elinde bir dilekçe ile Askeri Vali Kurmay Albay Rahmetli Emin Arat'a ulasmanin yolunu ariyordu. Istekleri 28 Mayis'tan itibaren ezanin Türkçe okunmasiydi. Bu dilekçeyi Askeri Vali'ye benim ulastirmamda israrliydilar. Kendisine "Dilekçede ismi ve imzasi olanlar verirlerse daha anlamli olur" dedim. Firinci Ahmet dindar bilinen ve agzi laf yapan bir adamdi. Ancak Atatürk'e mesafeliydi. Babasinin adini tasidigim için bana yakin görünürdü. Sonradan Askeri Vali Emin Arat benim yakin dostlarim arasinda yer aldi. Ankara'da görüsür, Kirklareli'nden haberlesirdik. KEMALIZIM adli kitabini imzalayip vermisti. 27 Mayis ihtilalini yapan subaylardandi. Ancak Milli Birlik Komitesi'nin disindaydi. Bana, ezanin Türkçe okunmasina iliskin bir dilekçe geldigini fakat böyle bir kararlari olmadigi için isleme koymadigini söylemisti.

Devrim yasalari, ülkenin sartlari normale dönmeye basladiktan sonra ben Kirklareli Halk Evi Baskani olarak Halk Evleri Genel Merkezi'nde Genel Yönetim Kurulu'nda yer aldim. Ihtilali yapan subaylarin bir kismi Atatürk'ün Halk Evleri'ni tekrar örgütlemeyi, halkin ve ülkenin hizmetine koymayi planlamislardi. Bunlarin içinde Emin Arat'ta vardi. "Devrimi Yapan Subaylar" diyorum ancak Halk Evleri'nde görev aldiklarin artik subay ve milli birlik komitesi üyesi degil, Cumhuriyet Senatosu üyesiydiler. Memleket idaresi sivillesmisti. O sira Halk Evleri Genel Merkezi'nde Tabii Senatör Kadri Kaplan Yönetiminde Suphi Karaman, Dündar Ceyhan, Istanbul'dan Selçuk Atakan, Nuri Hazar Pasa gibi daha bir çok senatör ve emekli subay, bilim adami Halk Evleri çatisi altinda sivil Atatürkçülerle bir araya gelmislerdi. Basta Ismet Inönü, eski basbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü, Prof.Dr. Sadi Irmak, sivillerden egitimci Rauf Inan, Hifzirahman Rasit Öymen, Bahriye Üçok, sair Sinasi Özdenoglu, Ceyhun Atuf Kansu gibi ülkenin önde gelenleri sivil ve asker kökenli Atatürkçüler Halk Evleri'ndeydiler. Bu toplulugun ve yönetimin içinde IHTILALIN BEYNI dedikleri Dündar Seyhan agirlikliydi. Kurumun Genel Sekreteriydi. Suphi Karaman bir baska açidan planlayici, uygulayici bir sahsiyet olarak Halkevcilerin dikkatini çekiyordu. Eski Meclis Binasi Atatürkçülerin, Halkevcilerin toplandigi yönetim merkeziydi. Ben birkaç yil Genel Yönetim Kurulu'nda çalistiktan sonra Genel Denetleme Kurulu Baskanligi'na seçildim. Birkaç devrede bu görevde bulundum. Atatürk Enstitüsü Onursal üyesi, sonra Bildirici Üye olarak çalistim. Kültür Vakfi kuruculari arasinda yer aldim. Fakat ne var ki 27 Mayis Devrimi'nin getirdigi o coskulu, yurtsever hava zamanla dagilmaya, devrimcilerin hizi sivil yönetimler, politikacilar tarafindan kesilmeye baslayinca 230 dolayinda Halkevi'nde görev alan, gönüllü çalisan yüzlerce, binlerce Halkevci, Halk Evleri'nden çekilmeye basladilar. Çünkü 1970'li yillarin ortalarinda Bülent Ecevit Basbakan'di ve Halk Evleri'nin yerine esi Rahsan Hanim'in Genel Baskan oldugu Köy Dernekleri'ni koymaya çalisiyordu. Ben mesela 15 yila yakin Halk Evleri Genel Merkezi'nde ve teskilatta çalistigim halde bir gün olsun Ecevit'in Halkevcileri ziyaret ettigini, Halkevleri Kurultayi'na geldigini görmedim. Zaten Halk Evleri'nin kurulus yasasinin çikmasini da istemeyen, engelleyen Ecevit olmustur.

27 Mayis'i solumus, 27 Mayis'i savunmus, halka anlatmis, Cumhuriyet Gazetesi'nde yazmis biri olarak, yillar sonra su kanaat ve düsünceye vardim ki bu ülkede gerek sag gerekse sol iktidarlar ve hükümetler Atatürkçü Düsünce isiginda icraat yapmayi henüz içlerine sindirmis degiller. Onlara göre "Atatürk yapacagini yapmistir. Bundan sonrasini biz yapacagiz. Sartlara göre degil, halka göre yapacagiz" demek istemektedirler. Onun için Atatürkçüler giderek davayi kaybetmekte, Atatürk adet oldugu, protokol gerektirdigi için anilir söylenmektedir.

Ülke'nin genelinde Atatürk'ten Atatürkçülükten fazla bir sey kalmamistir. En son Cumhuriyet Yargiçlari, Cumhuriyet Hukuku direnmektedir.

                                               nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol