Bugün 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nın 95. yıl dönümüdür. 95 yıl önce Mustafa Kemal Bağımsızlık ve Özgürlük Savaşı'nı Anadolu'da başlatmak üzere, deniz yoluyla gittiği Samsun'a ayak basmıştır. Bu, tarihi bir olaydır. O zaman herkes ve hatta düşmanlarımız da biliyordular ki Mustafa Kemal bir Özgürlük ve Bağımsızlık Savaşçısı'dır. Başlayacak savaşın sloganı "YA ÖLÜM YA İSTİKLAL" idi. Çünkü Mondros Anlaşması ile Osmanlı Ordusu girdiği savaşlarda yenik sayılmış ve dağıtılmıştı. Geride 15 bin kişilik bir Jandarma Birliği kalmıştı ki onların da vazifesi işgal edilmeyen yerlerde asayişi sağlamaktı. Padişah Hükümeti dış ve iç düşmanlarla işbirliği içerisinde idi. Halk savaş yorgunu idi. 19 Mayıs 1919'a kadar, 40 yıl içerisinde 7 cephede 5 savaş yapmıştı. Halkı savaşa sokanlar, Enver Paşalar, Talat Paşalar, Cemal Paşalar ülkeden kaçmışlardı. Geride bir yönetim boşluğu bırakmışlardı. Bu yüzden Anadolu'da bir takım bölgesel güçler, kendi başlarına buyruk bir hareketle ülkeyi bölerek, bölgesel devletçikler kurmayı düşünmeye başlamışlardı. Mustafa Kemal, Samsun'a çıktığında bu şekilde 20'nin üstünde isyan ve ayrılık hareketi vardı. Buna karşılık yurtseverler, geleceği düşünenler halkı bilgilendirme, bilinçlendirme suretiyle düşmanla savaşa hazırlıyorlardı. Memleketin hali bu aşamaya geldiğinde Halife Padişah milli güçlerin toplandığı Kuvayi Milliye ve Müdafa-i Hukuk şubelerine karşı harekete geçmeye, ulusun birlik ve beraberliğini bozmaya, Mustafa Kemal başta olmak üzere bazı vatanseverlerin idamına, yakalanıp rütbe ve nişanlarının sökülmesine ferman buyurmuştu.
Mustafa Kemal'in bu aşamada amacı Milli İrade'yi temsil edecek olan Millet Meclisi'ni Ankara'da kurmaktı. Bunun için kongreler yapılmasını, meclise milletvekili gönderilmesini istiyordu. Fakat bunların yanında en büyük sorun, halkı örgütlendirmek, büyük tehlike hakkında bilgilendirmek, savaş öncesi yeni bir ordu kurmaktı. Bu çalışmalar yapılırken düşman Ankara'ya yaklaşmış, Trakya işgal edilmişti. O sıra iki cemiyet kurulup çalışmalar yapılıyordu. Anadolu'nun güçleri ANADOLU MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETİ ile TRAKYA PAŞAELİ MÜDAFA-İ HUKUK CEMİYETİ çatısı altında toplanmıştı. Mustafa Kemal Erzurum Kongresi'nden sonra geldiği Sivas'ta bunları birleştirmeyi, Sivas Kongresi'nde alınan bir kararla sağlamıştı. Sivas'tan sonra Ankara'ya geldiğinde arkasında büyük ölçüde halk mücadeleye hazırdı. Halkın birlik ve beraberliğini sağlayan Mustafa Kemal, Millet Meclisi Hükümeti'nde Genel Kurmay Başkanı olan İsmet İnönü'yü Garp(Batı) Cephesi Komutan'lığına atadı ve Sakarya'ya kadar gelmiş olan düşmana saldırmasını emretti. Birinci ve İkinci İnönü Muharebeleri başarıyla sonuçlanınca halk kurtulacağına inandı. Bir süre sonra Mustafa Kemal, Sakarya Savaşı'nı başlattı. 22 gün ve gece süren bu kanlı savaşta düşman yenilmiştir. Bu başarı üzerine Mustafa Kemal ve Fevzi Çakmak Büyük Millet Meclisi tarafından MAREŞAL'lik rütbesine yükseltildiler. Bu süreçte ayrılıkçı Gruplar tasfiye edilmişlerdir. Bir süre sonra da (22 Ağustos 1922'de) BÜYÜK TAARUZ başlatılmış 30 Ağustos'ta düşman yenilmiş, Anadolu'da düşman kalmamıştır. Bir ay içerisinde de düşmanlar Trakya'yı savaşmadan Mustafa Kemal'in ordu birliklerine teslim etmişlerdir. Üç yıl süren ve milletin büyük maddi ve manevi fedakarlığı ile sonuçlanan bu maraton Vatanın Kurtuluşu, Milletin özgürlüğü ile sonuçlanmıştır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı ve 30 Ağustos Zafer Bayramı, bu mücadelenin ulus tarafından kazanılmış olmasının bayramlarıdır. Böyle bilinmelidir. Spor ve Gençlik Bayramı Kutlu olsun.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol