1932 DE KURULAN 1950'DE KAPATILAN HALKEVLERI

Bugün Atatürk'ün Halkevleri ve Halkodalarinin kurulusunun 76. yildönümüdür. Türk kültür ve sosyal hayatina, aydinlanma sürecine 18 yil hizmet veren bu kuruluslari yeni kusaklar bilmezler. Kültür danismani ve halk dalkavugu olan bir iktidarin (Demokrat Partinin) bunlari kapattigi hakkinda da bilgileri yoktur. Oysa Halkevleri ve Halkodalari ile Köy Enstitüleri (Köy Enstitüleri de kapatilmistir) cumhuriyetin ve Türk Zekasi'nin en özgün bir bulusu olarak dünya egitim ve kültür tarihine geçmistir. Çok partili hayata geçisle birlikte kendi degerlerine, kendi yaratilarina ihanet ve düsmanlik bu kurumlarin kapatilmasi ile baslamistir.
Mustafa Kemal 9 Eylül 1922'de düsmani Izmir'de denize döktügünde, Büyük Zafer' in kazanildigi o günlerde yabanci gazeteciler kendisine, "Düsmani yendiniz. Vatani kurtardiniz. Simdi ne yapacaksiniz " diye sorduklarinda "HALKI KURTARACAÄzIM" demistir. Gazeteciler bunun ne demek oldugunu anlamamislar, soruyu bu kez baska biçimde sormuslardir. Mustafa Kemal halki kimden kurtaracaktir? O'nun kastettigi sey halki cehaletten, egitimsizlikten, gerilikten kurtarmaktir. Bunun için egitim, cehalet, gerilik, yoksulluk cumhuriyetin çözmeyi hedefledigi sorunlarin basina konmustur. Bu sorunu çözmek amaciyla Mustafa Kemal bir dizi devrim yapmistir. HARF DEVRIMI'ni yapmis, Millet Mektepleri hareketini baslatmis, daha sonraki süreçte gündeme Halkevlerinin, Halkodalarinin ve Köy Enstitülerinin kurulusu gerçeklesmistir.
1950'de Halkevleri ve Halkodalari bir KARSI DEVRIM hareketi olarak kapatildiklarinda yurdun bütün Il ve Ilçelerinde, köylerinde bu kurumlar vardi. Sayilari 4500'e ulasmisti. Buralara her türlü yarttasin girme imkani, yetenegini gelistirme ortami ve faaliyet alanlari vardi. Halkevleri dokuz kol üzerinden çalisiyordu. Müzik, Edebiyat, Spor, Köycülük, Tiyatro, Kitaplik gibi kollarda çalisanlar ülkenin muhtaç oldugu insanlari olusturuyorlardi. Ülkede yayinlanan bütün kitaplar, dergiler, gazeteler buralara geliyor ve okunuyordu. Ben Halkevleri ve Halkodalari çalismalarini görmüs kapanmalarina yakin bir zamanda da buralara gitmis bir kimseyim. Bu kuruluslarin kendi binalari, esyalari, malzemeleri, kitaplari vardi. Buralara yurttaslar kahvelere girer gibi giriyor, oturuyor, okuyor, çalismak istedigi kollarin faaliyetlerine katilabiliyordu. Okumuslarla okumamislar, idarecilerle idare edilenler, seçilmislerle atanmislar bir aradaydi. Kapandiklari zaman binalar devlete, malzemeler okul ve devlet dairelerine, kitaplar ise bodrumlara atilmislardir. Isin hazin ve düsündürücü tarafi Halkevleri ve Halkodalarinin kapatilmalari tipki Köy Enstitülerinde oldugu gibi, Büyük Millet Meclisinde muhalefetsiz olmustur. Yani kapatilmalarina hiç kimse karsi çikmamistir. Sair Behçet Kemal, Ismet Inönü ve Sinop milletvekili Cevdet Kerim Incedayi hariç.
Peki Halkevleri ve Halkodalari niçin kapatilmislardir? Bir daha niçin açilmamislardir. Geri ülkelerin ve Fransa gibi ileri devletlerin örnek aldiklari bu Cumhuriyet Kurumlarini tekrar açmak niye düsünülmemistir?
Aci ama gerçek. Çok partili hayatta iktidara gelenler, iktidar olmayi, ikbali düsleyenler kisa vadede halkin uyanmasini istememislerdir. Müthis bir HALK DALKAVUKLUÄzU ve OY AVCILIÄzI yapmislardir. Bunun için halka Din Okullari'ni Kur'an Kurslarini getirmisler, Ezani Türkçe'den Arapça'ya çevirmisler ve simdi de bu halki türbanla oyalamanin yolunu açmislardir. 1972 yilinda sekiz yil olmasi kararlastirilan Ilkögretim Süresi'ni tam 22 yil sonra Silahli Kuvvetlerin 28 Subat Muhtirasi ile yürürlüge koymuslardir. Çünkü biliyorlarki halka daha fazla egitim, daha fazla kültür, onun kurtulusu demektir. Halkevleri gibi Köy Enstitülerini de kapatmalarinin baska türlü bir açiklamasi yoktur. Bu iki egitim ve kültür kurumunun halki aydinlatmanin ötesinde, toprak ve siyaset agalarini, sehir ve kasaba esrafini, asiret reislerini, ikbal ve iktidar düskünlerini rahatsiz etmenin, halki uyandirmanin ötesinde hiçbir sorunlari vede günahlari yoktur. Köy Enstitüleri tarihini, anilarini yasatmak isteyen biz Köy Enstitülü çikislilar bile Halkevlerinin tekrar açilmasini yaygin biçimde düsünmemisizdir. Halka oy için, sandik için gidilmis fakat aydinlanmasi için fazla bir sey yapilmamistir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol