Çerkezköy Akbank Müdürü Erol Tasdelen'le Åzubat 2011 günü tanistik. Kibar, saygili bir insan. Güzel bir kitabini imzalayip bana verdi. Kitabinin adi 1. DÜNYA EKONOMIK BUNALIMI NASIL AÅzILDI. "Türkiye ve Almanya Örnegi" EROL TAÅzDELEN'IN kitabini hemen okudum. "Kitabimdan kaynak olarak yararlanabilirsiniz" dedi. 1929 BÜYÜK DÜNYA BUNALIMI GIRIÅz: "Iktisat tarihi kaydettigi en siddetli bunalim 1929'da patlak vermistir. 1929'dan sonra klasik anlamda iktisadi kriz kaydedilmemistir. 1929 Buhrani Avrupa ve Almanya'da bazi bankalarin güç duruma düsmeleri ve 24 Ekim Günü Wall Street'deki - New York - borsa panigi ile baslamistir. Borsayi bir ay içinde 32 milyar USD bir kayba ugratirken hizla Ingiltere ve diger Avrupa ülkelerine siçrayarak etkileme alanini genisletmis ve 1932 yilinin sonuna kadar sürmüstür…
Savas sonrasinin 1919 - 1921 arasindaki ilk yillari genellikle hizli bir iktisadi gelisme dönemidir. Bu dönem daha çok savasan ülkelerin savas sirasinda yok olmus ve eskimis olan dayanikli tüketim mallari ile sermaye stoklarini karsilayici bir gelisme olmustur. Ne var ki bu stoklarin karsilanmasi ile talebin azalmasi, 1921 yilinda fiyatlarin hizli bir düsme yaparak, savas sonrasinin ilk bunalimini dogurmustur. 1922 - 1925 yillari arasinda dünya ekonomisinde yine bir genel canlanma görüldü: 1926 - 1929 yillari arasinda bazi ülkelerde durgunluk ve gerileme yillari olmakla birlikte dünya ekonomisi için de genellikle hizli bir gelisme (boom) görülmüstür. Dünya buhrani 1929 yili sonrasinda dünyanin bir ekonomik buhran beklemedigi dönemde ortaya çikmistir…
Kurtulus Savasi sonrasinda Türkiye'nin uygulayabilecegi iktisadi politika dis borçlar ve gümrük vergileri bakimindan önemli sinirlamalara vardi. Bir yandan bu sinirlamalar diger yandan ülke içindeki politik güç dengesi Türkiye'nin oldukça liberal bir ekonomi politikasi uygulamasina neden olmustur. Liberal bir ekonomik sistemin ise böyle bir iktisadi buhrani karsilamasindaki araçlari sinirli idi. Dünya iktisadi buhraninin etkilerinin yurdumuzda da hissedilmeye baslanildigi 1929 yilinda Türkiye Lozan Anlasmasi'nin getirdigi gümrük sinirlarini kaldirabiliyordu.
Böylece Türkiye, buhranin getirdigi sorunlara çözüm ararken bir önceki döneme göre daha serbest davranabilecekti. 1929 iktisadi bunaliminin getirdigi ekonomik sorunlara, tarimsal bir iktisadi yapi içinde çözüm arayan Türkiye, iktisadi oldugu kadar önemli siyasal bir seçme de yaparak liberal ekonomi politikasini birakiyor, "Devletçilik" ilkesini benimsiyordu.
I. BÖLÜM 1929 BUNALIMININ OLUÅzUMU VE ÇÖZÜM ARAYIÅzLARI
1- Issiz sayisi Amerika'da 13 milyonu, Almanya'da 6 milyonu, Ingiltere'de 2.6 milyonu ve Italya'da 1 milyonu bulmustu. Sanayi ülkelerinde ekmeklerini kaybedenlerin sayisi 40 milyonu bulmustu… Fransa ve Italya 1929'da, Avustralya, Ispanya, Kanada, ABD 1930'da gümrük duvarlarini yükselttiler. ABD 1930 Mart'inda Smoot - Hawley Kanunu'nu yürürlüge koyarak buhrana karsi içe dönük bir politika uygulama isteginde oldugunu belirtiyordu. 1930'larda gümrük duvarlarinin hizla yükselisi dünya ticaret hacminin hizla düsmesine neden oluyordu.. Her ülkede buhrana karsi bir çözüm olarak bütçe denkligine önem verilmesi dolayisi ile dogan deflasyonist baskilar da issizligin artmasini hizlandiriyordu… 1930 Ocak ayinda Ingiltere'deki Isçi Partisi hükümetin Keynes'in baskanliginda kurdugu komisyonda, Ingiltere'nin ülke içinde yatirimlari hizlandirmasi, ihracata prim vermesi, ithalatin kontrolü ve gümrüklerin yükseltilmesi öneriliyordu. Ingiltere 1930'da yürürlüge koydugu "Konut Kanunu" ile sefalet mahallelerinin temizlenmesini tesvik ediyordu. 1931 ile 1933 yillari arasinda ülkedeki insaat faaliyetlerini %70 artirdi. ABD'de seçim sonunda Roosevelt baskanligi kazanarak ünlü "New Deal" politikasini uyguladi. Yeniden Insa Finansmani Kurumu yolu ile bankalara ve sanayiye açilan büyük krediler ve ipotek edilen ev ve çiftlikleri yeniden finanse etmek için ayrilan milyar dolarlar, ABD hükümetini dünyanin en büyük borç veren kurumu haline getirdi. Italya'da fasizm 1921 krizinden yararlanarak iktidara el koymustu. 1933'te Hitler'in iktidara el koymasina paralel olarak Avrupa'nin demokrasi gelenegi çok güçlü olmayan ülkelerinde diktatörlükler ve fasist rejimlerin kurulmasina yol açti" Demokrasi ve insan sevgisi çok önemlidir…
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol