1915 DE KIRKLARELI' NDE MÜDAFAA- I MILLIYE CEMIYETI

Ülkenin topraklari, ülkenin bütünlügü tehlikeye girdigi zaman orada yasayan insanlarin bu topraklari savunmak için birseyler yapmalari dogaldir. Nihayet tehlikeye giren seyde herkesin menfaati vardir ve bu nedenle menfaatlerini korumak için hareketlenmeleri, digerleri ile isbirligine girmeleri ve bunun için örgütlenmeleri tabii bir davranis, normal bir tavir almaktir.
Türk insanlari, onlarin önderleri, önde gelenleri 1912 Balkan Savasi'ndan sonra böyle bir hareketin içersine girmislerdir. Mesela Kirklareli'nde, Çanakkale Savaslarindan sonra Ihtiyat Subaylar Birligi ve ayrica 1915 yilinda Müdafaa-i Milliye Cemiyeti adinda savunma kuruluslari meydana gelmistir. Sonra bu kuruluslar Mustafa Kemal önderli'nde TRAKYA -PASAELI MÜDAFAA-I HUKUK, ANADOLU MÜDAFAA-I HUKUK CEMIYETLERI olarak Sivas Kongresi'nde birlesmisler, ANADOLU VE RUMELI MÜDAFAA-I HUKUK CEMIYETI adini almislardir. Kuruluslarin önderi ve baskani Mustafa Kemal oldugu için Milli Mücadele ve Istiklal Savasi kazanildiktan sonra bu kurulus,yani Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti siyasi yapiya dönüstürülerek,yine Genel Baskani Mustafa Kemal olmak üzere CUMHURIYET HALK FIRKASI adinda yeni bir siyasi kurulus haline gelmistir. Bu kurulus ilerleyen zaman içerisinde bugünkü CHP biçiminde ortaya çikmistir.
Milli mücadele asamasinda Trakya'da ilk savunma örgütü 1915 yilinda Kirklareli'nde MÜDAFAA-I MILLIYE CEMIYETI adi ile kurulmustur. O yillarda daha Trakya-Pasaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ortada yoktur. Ali Riza Dursunkaya'nin "KIRKLARELI Vilayetini Tarih, Cografya, Kültür ve Eski Eserleri Yönünden Tetkik" adini tasiyan kitabindan derledigimiz bilgiye göre bu cemiyeti Kirklareli'nde o yillarda Belediye Baskani olan Arizbaba Çiftligi sahibi Mühittin Özenbas, Baskanliginda, Hükümet Doktoru Fuat Umay, Sevket Dingiloglu, Avukat Ekrem, Sorgu Hakimi Tahir Taner (sonralari avukat olarak taninacaktir), mühendis Faik ve emniyet komiseri Eyüp kurmuslardir. Cemiyetin Baskani Mühittin Özenbas'tir. Özenbas bu öncülügünden dolayi 1918 yilinda Divan Harbe verilmis, Dr.Fuat Umay Bolu'ya atanmistir. Avukat Tahir Taner de cumhuriyetin ilanindan sonra 1930 yilinda Kirklareli'nde Serbest Cumhuriyet Partisi Il Baskani olacak Atatürk Kirklareli'ne geldiginde Tahir Bey'i trene çagirtarak, kendisi ile görüsecektir. Çünkü Tahir Taner sonradan muhalefete geçecek, 1930 yilinda yapilan Belediye Seçimlerinde Atatürk'ün partisi CHP'den daha fazla oy alacaktir.
1915-1916 yillarinda Belediye Baskani olan Mühittin Özenbas, bu yillarda iktidarda olan Ittihat ve Terakki Partisi Kirklareli delegesidir. Belediye Baskanligina da seçimle gelmistir. Sevket Dingiloglu Parki'nin yerini Macaraki adli bir Rumdan istimlak ederek belediyeye mal eden, bu yeri park için hazirlayan Mühittin Özenbas olmustur. Istiklal Savasi kazanildiktan sonra, bildigim kadari ile, gerek Mühittin Özenbas, gerek Dr. Fuat Umay, gerekse Sevket Dingiloglu Istiklal Madalyalari ile taltif edilmislerdir. Ancak Mühittin Özenbas 1938 yilinda Romanya'dan gelen göçmenler için kurulacak köy dolayisiyle (Arizbaba köyü) çiftliginin istimlak edilmesi, elinden alinmasi nedeniyle üzgün ve kirgin ölmüstür. Kirklareliler de onun adini bir yere vermemislerdir. Böylesine de vefasizligimiz vardir. Bu ilk Müdafaa-i Hukukçulardan Av.Ekrem Bey, Emniyet Komiseri Eyüp Bey ve Mühendis Faik Bey hakkinda ise bilgimiz yoktur. Bunlar kimlerdi, sonra ne yapmislardir bilmiyoruz. Benden sonraki arastirmacilara not olmak üzere Komiser Eyüp için Emniyet Müdürlügünde, Av.Ekrem Bey için de Baroda bilgi olabilir diye düsünüyorum. Ancak o yillarda Avukatlar Barosu Edirneâ?~de oldugu için bilgilerin orada arastirilmasi gerekir.
Bizim insanimiz tarihen geçmise bagliligini bilmedigi için kendisine öncülük edenler hakkinda bilgi sahibi degildir. Sehir Tarihi, Il Tarihi pek okunan, basvurulan kitaplar degildir. 1920 de Yunan Isgali sirasinda veya 1912 Bulgar Isgali döneminde Kirklareli'nde, Trakya'da neler oldugu bilgimiz disindadir. Oysa olaylar olmus, bu olaylar içinde bir bir takim insanlar ülkeleri için, her türlü tehlikeyi gögüsleyerek çalisip savasmislardir. Biz bunlari derli toplu özet olarak kitaplastirmis ve YÖRE Dergisinde SONSUZ KURTULUS adi ile yazmis, bir özel sayi yapmistik da dergi elimizde kalmisti. Tabii diyecek bir sey yok. Günlük yasayanlardan olusan bir toplum böyle olur. Tarihten kopuk yasar.
Nazifkaracam@gazetetrakya.com










Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol