18 YAŞIN ÜSTÜNDE OLAN NÜFUSUN YÜZDE KIRKI HİÇ ÇALIŞMAMIŞ

Bilgi biraz eski olabilir ama bilginin içerdiği gerçeğin çarpıcı olması sebebiyle üzerinde durmaya değer…
Sabancı Üniversitesi İstanbul Politika Merkezi "TÜRKİYE'DE TOPLUMSAL EŞİTSİZLİK" üzerine Prof. Dr. Ersin Kalaycıoğlu ile Prof. Dr. Ali Çarkoğlu'na bir araştırma yaptırmıştır. Basında yer alan bilgiye göre araştırma 65 il, ilçe ve köyde, 1569 hanede yapılmıştır. Gerçekte araştırma 45 ülkede, 18 yaşın üstündeki nüfus üzerinde olanları kapsamıştır. Ankette insanlara sorulan sorular şunlar olmuştur:
"Kazancınız hak ettiğiniz kadar mı? Hak ettiğinden daha az olduğunu söyleyenler yüzde 40. Buna göre hayatında hiç para kazanamamış olanların oranı yüzde 40 olarak ortaya çıkınca sonuç düşündürücü bulunmuştur. Ancak bu soru yani "Kazancınız hak ettiğiniz kadar mı?" Sorusu 45 ülke içerisinde sadece bizim insanımıza sorulmuştur. Uluslararası Sosyal Araştırma Programı kapsamında yapılan araştırmada bizi ilgilendiren sonuç yüzde 40 olunca ilgilileri bir düşünce almıştır. "Yoksulluk ile İşsizliğin" yanyana gittiği düşünülmüştür.
Birkaç yıl önce yapılan bu araştırma bana biraz faullü geldi. Bu bakımdan anketi sağlıklı bulmadığımı, sonucu da kuşkulu karşıladığımı söylemek isterim.
Evet toplumda işsizlik ve yoksulluk vardır. Bu durum her zaman ve her ülkede olmuştur. Bundan sonra da az veya çok olacaktır. Ama yüzde 40'ın hiç çalışmadan yaşadığını düşünmek sağlıklı değildir. Türkiye'de çalışanların belki bir kesimi tam kapasite ile çalışmıyor, çalışamıyor olabilir ama hiç çalışmıyor olamaz. Tembelliğe pirim verilmiş olduğu kabul edilemez. Kazancı az, hak ettiğini alamadığına inanan insan iyi beslenmediği için günde 8 saati yüzde yüz kapasite ile çalışarak geçirdiği tam söylenemez. Mesela kırsal kesimde büyük ölçüde çalışma mekanizasyon ile yapılmakta, bunun sonucu ortaya artı bir zaman çıkmaktadır. Bu artan zamanın nasıl geçirildiği ülkemizde sorundur ve tartışılmaktadır. Bana göre bu sonuca doğrudan tembellik demek doğru olmaz. Şartlar öyle gerektirdiği için sonuç böyle olmuştur.
Şuraya gelmek istiyorum: Toplumda işsizliği yok etmek yatırım ve istihdam politikasına bağlıdır. Ülkede yatırım varsa işsize iş olacaktır. Tabii yatırım demek para demektir. Türkiye'nin parası yeterli değildir. Günlük gelirimiz günlük harcamalarımıza yetmemektedir. Bunun için borçlanmaktayız. Belki borçlanma daha fazla tasarruf etmek, daha az israf etmek suretiyle biraz azaltılabilir ama gerçek olan bugünkü üretim kapasitemiz parasal açığımızı kapatmamaktadır. Bundan dolayı insanlarımız da devletimiz de borçlanmak ihtiyacını duymaktadır. Mesele budur. Açık ve gizli işsizlik sosyal yardımlarla kapatılmaya çalışılmaktadır. Tabii düşük enflasyon, düşük işsizlik noktasına gelmek bir hedeftir, fakat zor bir olaydır.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol