17 NISANLAR'DA KÖY ENSTITÜLERINI KÖYLÜYE ANLATAMADIK

Dün Köy Enstitülerinin kurulus yildönümüydü. Ancak bu egitim kurumlari bugün itibariyle Türkiye'de yoktur. Çünkü 1950'li yillarda kapatilmislardir. Kapatildiklari sirada cumhuriyetin bu seçkin ve dünyaca ünlü egitim kurumlarini savunan kimse çikmamistir.
Sadece CHP'den Ismet Inönü ile Sinop Milletvekili Cevdet Kerim Incedayi tarafsiz kalmislardir. Bir daha da bu kurumlarin tekrar açilmalarini isteyen hiç kimse çikmamistir. Örnegin, köylü çocuklarini ögretmen yapan bu okullarin ne kapatilmalari sirasinda ve ne de kapatildiklarindan sonra köylü dahi bunlar lehinde bir tutum ve davranis göstermemistir. Köy Enstitülerin ve Halkevlerin tekrar açilmalari 1950'li yillarin sonlarina dogru hazirlanan meshur EÄzITIM MILLI KOMISYONU RAPORU'da tavsiye edildigi halde konuyla ilgilenen çikmamistir. Komisyon Raporu da rafa kaldirilmistir.
Ancak zaman içersinde ülkenin sorunlari ile ilgilenen bazi yazar, bilim adami ve egitimciler enstitülerin gerekliligi ve yararlari üzerinde durmuslar ise de bunlara siyasi partilerden destek gelmemistir. Köy Enstitüsü çikisli yazarlar, siyasetçiler de enstitülerin tekrar açilmalari baglaminda partilere baski yapmamislardir. Bu nedenle enstitüler sahipsiz kalmis, bir takim Köy Enstitülü onlarin anilarina, onlardan kalan binalara sahip çikmanin gayreti içersinde olmuslardir. Buna göre Köy Enstitülerini savunanlar, bu hareketin önüne düsenler bir kamuoyuna sahip iseler bu kamuoyunu arkalarina alarak kendilerine en yakin bir siyasi partiyi Köy Enstitülerinin tekrar açilmalari için kullanabilirlerdi. Ama böyle bir taktik ve strateji uygulanmamistir. Ecevit'in Milli Egitim Bakani Üstündag bir Köy Enstitülü idi, fakat programinda Köy Enstitülerinin tekrar açilmalari gibi bir sorun yoktu.
Köy Enstitüleri dün oldugu gibi bugün de önemini koruyan ögretmen okullaridir. Onlar köye yalniz ögretmen yetistirmiyor ayni zamanda Meslek Erbabi yetistiriyorlardi. Bir defa enstitülerde okuyan, okumus olan herkesin ek bir meslegi vardi. Kizlarin biçki-dikis, çocuk bakimi, erkeklerin yapicilik, marangozluk, demircilik, ziraatçilik, saglikçilik gibi meslekleri vardi.
Mesela ben bir Köy Enstitülüyüm Sanatim Yapicilikti. Ve bu nedenle ben 17 Nisan'dan bir damlayim. 17 Nisan 1940 Köy Enstitülerinin kurulus tarihidir. 1960 yilinda Cumhuriyet Gazetesi sahibi ve Basyazari rahmetli Nadir Nadi'ye yazdigim bir mektupta kendimi böyle tanitmis ve sonra da o bu mektubu önemine binaen basyazi olarak yayinlamis, yazi üzerine de iki makale yazmisti. Hatta mektubumda söylediklerimi rahmetli Hasan Âli Yücel de cumhuriyet gszetesinde yazdigi bir makalede konu yapmisti. Hasan Âli Yücel makalesinin yarisini bana, yarisini da Mehmet Basaran'in Nisan Haritasi adli kitabina ayirmisti.
Geçmiste Köy Enstitülerinin kuruluslarini ve bugün de onlara ihtiyaç duyulmasini önemli kilan nedir?
Köy Enstitülü, köy çocugu idi. Enstitüde okuduktan ve bir takim becerilerLe yetistikten, bilgiyi ise dönüstürme yetenegini gelistirdikten sonra köyüne giden, köyünde cehaletle, egitimsizlikle, yüzyillarin eskimis zihniyeti, tutum ve davranisi, gelenegi ile mücadele eden, edecek olan örnEk bir KÖY ve CUMHURIYET AYDINI idi. "MÜSBET MÜDAHALECI" idi. Yani zamana, akla, gerçege aykiri seylere müdahale eden, halka, köylüye dogruyu gösteren, dogrunun pesine düsen, bunun mücadelesini yapan insandi. Ben bu insani Cumhuriyetin, köyün HALK AYDINI olarak adlandirmistim. Zaten Nadir Nadi de kösesinde beni anlatirken "BIR HALK AYDINININ AÄzIZINDAN" diye söz etmisti.
Köy Enstitülerini önemli kilan ikinci neden onlarin geri kalmis, azgelismis bir ülkenin Egitim Okullari olmasidir. Türkiye 1950 de onlari kapatirken Birlesmis Milletler Teskilatinin kollarindan UNESCO onlari azgelismis ülkelere egitim kurumlari olarak tavsiye ediyordu. Türkiye'yi yönetenler halkin aydinligindan, uyanmasindan korkmuslardir. Kapatilmalari nedeni budur.
Enstitüler açik kalsaydi bugün Türkiye'de siyasi kirlenme, irtica ve halk AYDIN'siz kalmazdi. Onlarla köy ve halk hem kalkinmis, hem canlanmis, hem de yeni bir ruh edinmis olacakti. Fakat ne yazik ki demokrasiyi kullananlar onlari kapatmislar, imami, camiyi öne, okulu, ögretmeni kenara birakmislardir. Oysa cumhuriyeti kuranlar imamin yanina ögretmeni, caminin yanina okulu koymuslar, bunlarin beraberliginde KÖY ve HALK sorununu ele almislardir. fakat halkin uyanmasindan, yeni tip aydindan korkan Halk Düsmanlari onlari kapatmislar, bir daha da açilmasini düsünmemis ve açilmalarina da izin vermemislerdir. Bize de bu kurumlari konusmak kalmistir. Karsi Devrim, Atatürk Düsmanligi Köy Enstitülerinin, Halkevlerinin kapatilmalariyla baslamistir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol