16 KİŞİYE BEŞİNCİ RÜTBEDEN MECİDİ NİŞANI NİÇİN VERİLDİ?

Tevfik Bıyıkoğlu milli mücadele ve Kurtuluş Savaşı sıralarında Mustafa Kemal'in Genel Sekreteri idi. Olayları bilen bir askerdi. Zira Mustafa Kemal'in yazışmaları onun elinden, onun kaydından geçiyordu. Netekim Cumhuriyetin ilanından sonra Tevfik Bıyıkoğlu bu belgeler üzerinden kitaplar yazmaya başladı. Balkan Savaşı dahil, daha sonraki zaman içersinde cereyan eden askeri ve siyasi olayların bilgi ve belgeleri ışığında "TRAKYA'DA MİLLİ MÜCADELE" kitabını yazdı. "ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞINDA TRAKYA/BİR MÜCADELENİN PERDE ARKASI" kitabını yazarken Bıyıkoğlu'nun bu kitabından yararlanmışımdır. Şimdi Kırklareli Üniversitesi'nde tarih okutan Öğretim Üyesi Türkan Doğruöz'ün babası Doğan Dingiloğlu, babası Şevket Dingiloğlu'nun Trakya - Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ile ilgili belgeleri Tevfik Bıyıkoğlu'na verdiklerini söylemişti. Tevfik Bıyıkoğlu, Milli Mücadele'de Trakya kitabını yazdıktan sonra "1919 ATATÜRK ANADOLU'DA 1927" kitabını yazmıştır.
Tevfik Bıyıkoğlu bu kitabında milli mücadele sürecinde bir takım yerlerde Kuvayı Milliye'ye karşı hareketler olduğunu, bu yerler arasında Edirne'nin de bulunduğunu zikretmektedir.
1918 Mondros Anlaşması'ndan sonra Osmanlı Devleti'nin tasfiyesi, ordunun dağıtılması gündeme gelmiştir. 1920'de işgal kuvvetleri İstanbul'a girmişler, meclisi basmışlar, ileri gelen milletvekillerini tutuklayıp Malta Adası'na sürgüne göndermeye başlamışlardır. İşbaşında olan Padişah Hükümeti ve Halife Padişah işgal kuvvetleri ile işbirliğine girmiş, ilk işi Anadolu'da bulunan, Meclisin açılışı için Ankara'da çalışmalar yapan Mustafa Kemal'i görüldüğü yerde tutuklanıp İstanbul'a gönderilmesini, rütbelerinin sökülmesini bir Fetva ile emretmiştir. Ayrıca, Milli Kuvvetleri temsil eden Kuvayı Milliye Şubelerine saldırılmasını, bazı yerlerde isyana kalkışılmasını istemiştir. Bunu yapanlara Padişah'ın adını taşıyan MECİDİYE NİŞANI vereceğini ilan etmiştir. Netekim Tevfik Bıyıkoğlu'nun kitabının bir yerinde belirttiğine göre Edirne'nin de içinde bulunduğu bazı yerlerde milli güçlere karşı isyanlar çıkartılmıştır. Padişah Abdülmecit bu işi yapan öncelerden (ki bunların bazıları Trakya'dandır) 16 İşbirlikçi'ye MECİDİ NİŞANI vermiştir. Fakat Padişah taraftarlarının ve düşmanla işbirliği yapanların ortalığı karıştırmalarına rağmen Mustafa Kemal, millet iradesinin meydana geleceği Millet Meclisi'ni Ankara'da açmayı başarmıştır. Meclis Mustafa Kemal'i Başkan seçmiş, Meclis Hükümeti'nin başına getirmiştir. Tevfik Bıyıkoğlu Ankara'da meclisin açılması ile Padişah ve Hükümetinin devre dışı kaldığını, Yeni Türkiye'yi ortaya çıkaracak olanın Ankara'daki meclis ve hükümet olduğunu söylemektedir. Çünkü Ankara'da açılan MİLLET MECLİSİ'ne Türkiye'nin bir çok yerinden seçilmiş milletvekili gelmiştir. Böylece meclis Mustafa Kemal Başkanlığı'nda memleketin kaderine el koymuş, iç ve dış düşmanlarla savaş hazırlığına başlamıştır. Mütareke Dönemi işbirlikçileri de birer birer yok olmuşlardır. Yeni bir devir ile Yeni Türkiye'nin yolu açılmıştır. Bugünkü Türkiye böyle doğmuştur.