150'LIKLER IÇINDE EDIRNELI GAZETECI MUSTAFA NEYYIR

Istiklâl Savasinda düsmanla isbirligine gitmis ve daha sonra ülke disina çikarilmis olanlara tarihimizde 150'LIKLER denmistir. Yani Cumhuriyet Hükümeti, cumhuriyetin ilani ile birlikte bu isbirlikçiler sorununu çözmüs, bunlarin bir kismini yargilamis, bir kismini dogrudan listeye koyup ülke disina çikarmistir. Bu listede Edirneli TEMIN GAZETESI sahibi Mustafa Neyyir de vardir. Mustafa Neyyir'in milli mücadele sirasinda nasil bir isbirligi içersinde bulundugunu Atatürk'ün Özel Kalem Müdürü Tevfik Biyiklioglu, gazeteci yazar rahmetli Ilhami Soysal ve Edirneli gazeteci yazar Riza Ataktürk yazip anlatmislardir. Belki YÖRE Dergisinde de bu konuya deginilmistir. Simdi hatirlayamadim ama Ayhan Tunca dostumuzun bunu kaçirdigini sanmiyorum.

Edirne'de Riza Ataktürk Siyasal Bilgiler mezunu, gazeteci yazar biriydi. Onunla görüsürdük. Edirne Haber Gazetesini çikardigini biliyorum. Rumeli'nin okumus tipik bir Edirnelisini yansitiyordu. Onun Rumeli sivesine bayilirdim. Ataktürk'ü 1980'li yillarin ortalarinda bir ziyaretimde, daha dogrusu "ULUSAL KURTULUS SAVASINDA TRAKYA" kitabimi çikardiktan sonra bana Edirneli Isbirlikçi Mustafa Neyyir'den söz etmisti. O sira Mustafa Neyyir hakkinda az çok bir bilgi sahibi idim. Trakya'da Milli Mücadele konusunu arastirirken bu isme rastlamistim. Riza Ataktürk 1986 yilinin Subat ayi içinde bu konuyu gazetesinde ele alip yazmistir.

Riza Ataktürk'e göre Mustafa Neyyir Büyük Edirne Kongresi'nde yaptigi konusmalarla Yunanlilarla isbirligi taraftarligini açiga vurmustur. Trakya'nin kurtulus davasina, düsmanla mücadele kararliligina ihanet etmistir. Çikardigi TEMIN gazetesinde mücadele aleyhinde yazilar yazmistir. Vatanin savunulup savunulamayacaginin halka ve Halife Padisaha sorulmasini istemistir. Hatta kongrede Trakyali yurtsever delegelere "siz kim oluyorsunuz" gibi bir tavir içinde, "Askerlerin verdikleri söze güvenerek açik söylüyorum: Cenk etmek padisahimizin emir ve idaresine baglidir. Buna karar vermek mesuliyetli bir istir. Padisahlar birçok istisareden sonra vurusma kararini verirler. Bizde (yani kongrede) bu yetki var midir? Dinimiz buna elverislimidir?

Çoluk çocugumuz ve bütün memleket kana boyanacak. Harp çiçek degildir. Harp kadin degildir, harp siir degildir. Harp kan ve ölümdür. Savas taraftarlarina soruyorum: Önce bunun dini tarafini düsünüyorlar mi?"

Mustafa Neyyir sürdürdügü bu tür konusmalari ile Büyük Edirne Kongresine katilan delegeleri etkilemeye çalismistir. Ancak kongre "12 çekimser, 2 muhalif, üç gelmeyen, 1 aklim ermez'e karsilik, 200 oyla düsmanla her türlü mücadeleyi yapmaya karar vermistir." Ancak sonradan görülmüs ve yasanmistir ki isgalci düsmana karsi Trakya savunulamamistir. Cafer Tayyar komuta ettigi Kolorduyu sevk ve idare edememistir. Belki bu durumda Mustafa Neyyir gibi, daha önce Trakya'ya dolasan Sehzade çocuklarinin olusturdugu Heyet-i Nasiye (Nasihat Heyetleri) gibi heyetlerin halka yaptiklari telkinlerin, olumsuz propagandalarin bunda rolü olmustur.

Yunanlilar "Bati ve Dogu Trakya'yi isgal ettikten sonra TRAKYA GENEL VALILIÄzI" teskilatini kurmuslardir. Mustafa Neyyir de Yunan milletvekili olmus ve bu sefer Yunan hükümetinin parasi ile HAKIKAT gazetesini çikarmaya baslamistir. 150'likler listesinde yer aldiktan sonra Yunanistan'a yerlesen Mustafa Neyyir çikardigi HAKIKAT adli bir gazete ile Türk aleyhtarligi yapmaya baslamistir. Ancak Ataktürk'ün hastaligi sirasinda çikarilan bir yasa ile Istiklal Mahkemelerinin mahkûm ettigi 150'likler affedilmislerdir. Bundan yararlanan Mustafa Neyyir Türkiye'ye dönmüstür.

                             nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol