14 Kasim Dünya Diyabet Günü ile ilgili olarak Il Saglik Müdürü Dr.M. Mustafa Saymaz bilgilendirici bir basin açiklamasi yayimladi. Saymaz açiklamasinda Diyabet hastaligini;
"Vücudumuzda pankreas adli salgi bezinin yeterli miktarda insülin hormonu üretmemesi ya da ürettigi insulin hormonunun etkili bir sekilde kullanilamamasi durumun da gelisen ve ömür boyu süren bir hastaliktir. Sonuç olarak kisi, yedigi besinlerden kana geçen sekeri yani glukozu kullanamaz ve kan sekeri yükselir (hiperglisemi)" seklinde tanimladi.
Açiklamada su bilgiler verdildi;
"Yedigimiz besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin çogu vücutta enerji için kullanilmak üzere glukoza dönüstürülür. Midenin arka yüzeyinde yerlesik bir organ olan pankreas, kaslarimizin ve diger dokularin kandan glukozu alip enerji olarak kullanmalarini saglayan "insülin" adi verilen bir hormon üretir. Besinlerle kana geçen glukoz, insülin hormonu araciligi ile hücrelere girer. Hücreler glukozu yakit olarak kullanir . Eger glukoz miktari vücudun yakit ihtiyacindan fazla ise karaçigerde (seker deposu=glikojen), yag dokusunda depolanir.
Diyabeti olmayan bir birey kan sekeri düzeyi açlik halinde 120 mg/dl, tokluk halinde (yemege basladiktan iki saat sonra) 140 mg/dl'nin üstüne çikmaz. Açlikta veya toklukta ölçülen kan sekeri düzeyinin bu degerlerin üstünde olmasi diyabetin varligini gösterir.
Bir kisinin diyabetli olup olmadigi Açlik Kan Åzekeri (AKÅz) ölçümü veya Oral Glikoz Tolerans Testi (OGTT) yapilarak saptanir. AKÅz ölçümü 100-125 mg/dl olmasi gizli seker (pre-diyabet) sinyalidir. AKÅz ölçüm sonucunun 126 mg/dl veya daha fazla olmasi diyabetin varligini gösterir.
OGTT'de glikozdan zengin sivi aldiktan 2 saat sonraki kan sekeri degeri önemlidir. Ikinci saat kan sekeri ölçümü 140-199 mg/dl ise gizli seker, 200 mg/dl veya daha yüksek ise diyabet tanisi konulur.
Tip 1 Diyabet Nedir?
Vücudumuzun enerji ihtiyaci, yiyeceklerimizdeki temel besin ögeleri karbonhidrat, protein ve yaglardan saglanir. Emilebilmek için en küçük parçalarina ayrilan besin ögelerinin en önemlisi "glukoz" adi verilen basit sekerlerdir. Glukoz basta beyin olmak üzere vücudun tüm organlarinin önemli bir besin kaynagidir. Hücreler ihtiyaci olan glikozu, midenin arkasinda bulunan pankreas bezinin salgiladigi bir hormon yardimiyla kullanir. Insülin olarak bilinen bu hormon vücutta yapilamaz ise alinan gidalar enerji olarak kullanilamayacaktir. Insülin hormonlarinin eksikligi sonucu ortaya çikan Tip 1 diyabet, siklikla çocukluk ve gençlik yaslarinda ortaya çiktigi için "Juvenil diyabet" adini da alir. Tip 1 diyabet, pankreasta bulunan ve insülin üreten beta hücrelerinin otoimmün bir süreç sonunda zedelenmesi ile meydana gelmektedir. Hastalar, mutlak veya göreceli bir insülin yetersizligi oldugundan ömür boyu insülin hormonunu disardan (enjeksiyon yoluyla) almak zorundandirlar. Bu nedenle Tip 1 diyabet, Insüline Bagimli Diyabet (Insulin Dependent Diabetes Mellitus=IDDM) olarak da isimlendirilmektedir. Genel olarak toplumdaki diyabet vakalarinin %10'unu Tip 1 diyabet vakalari olustumaktadir. Çocukluk çaginda Tip 1 diyabet sikligi ülkeler (bölgeler) arasinda farklilik göstermekte ve her yil 15 yas altindaki 100.000 çocuktan 1-42'sinde diyabet gelismektedir. Tip 1 diyabet genel olarak kuzey ülkelerinde daha sik görülmektedir.
Tip 1 Diyabet Neden Olur?
Saglikli bireylerde vücudu disaridan gelen yabanci etkenlere karsi korumakta görevli bir bagisiklik sistemi bulunur. Bu sistemin virüs, asilanma, ilaç, fizik veya psisik stres gibi herhangi bir nedenle normalden sapmasi sonucu kendi hücrelerini yabanci olarak algilamasi, onlara saldirmasi ve tahrip etmesiyle meydana gelen hastaliklara "otoimmün hastaliklar" denir. Tip 1 diyabet de otoimmün hastaliklar grubuna dahildir. Bilinmeyen bir nedenle harekete geçen bagisiklik sistemi, insülin yapimini üstlenen pankreas beta hücrelini tahrip etmektedir. Bu tahribat %80'in üzerine ulastiginda hastalik belirtileri ortaya çikar.
Tip 1 Diyabet için Kimler Daha Yüksek Risk Tasir?
Tip 1 diyabet gelisme riski;
- Anne, baba kardes gibi birinci derecede yakin akrabalarinda Tip 1 diyabet olanlarda,
- Çok sayida Tip 2 diyabetli yakini olanlarda,
- Gebelik sirasinda diyabet ortaya çikan kadinlarda daha yüksektir.
Kan Åzekeri Sürekli Yüksek Seyrederse Hangi Belirtiler Olur?
Çok idrar yapmak, Sik idrara çikmak; Vücutta insülin yapilamadigi zaman, insülin hormonunun normalde sorumlu oldugu islevler yapilamaz, yani glikoz hücreler tarafindan enerji olarak kullanilamaz ve kanda birikir. Belli bir düzeyden sonra da böbreklerden idrar yolu ile seker atilmaya baslar. Idrarla atilan seker beraberinde suyu da sürükleyeceginden kisi çok idrar çikarmaya ve sik idrara çikmaya baslar.
Çok su içmek; Idrarla asiri su kaybedilince asiri su içme ihtiyaci duyulur.
Zayiflamak; Öte yandan alinan gidalardan yararlanamayan vücut hücreleri enerji kaynagi olarak depolardaki yaglari yakit olarak kullanmaya baslar ve kisi zayiflar.
Bu belirtilerin ortaya çikmasi için gereken süre, pankreas bezinin beta hücrelerindeki tahribatin miktarina ve yakim hizina baglidir. Tahribat haftalar, aylar, hatta yillar boyunca sürebilir. Tahribatin hizli ve kisa sürede tamamlandigi durumda vücut enerji ihtiyaci için kendi proteinlerini ve yaglarini kullanmak zorunda kalir. Özellikle yaglarin asiri yikimiyla olusan, keton cisimleri adi verilen son ürünler vücut için zararli atiklardir, vücutta birikerek ketoasidoz denilen acil tabloyu meydana getirirler. Ketoasidozun belirtileri ise, karin agrisi, hizli solunum, asiri halsizlik ve yorgunluktur. Böyle bir durumda derhal acil olarak hastaneye basvurmak gerekir.
Tip 1 Diyabette Tedavi Nasil Olmalidir?
Tip 1 diyabetin tedavisinde degismez kural insülin enjeksiyonudur. Bu tip seker hastaliginda insülin kullanmak bir zorunluluktur ve hayat kurtaricidir. Tedavinin diger temel taslari ise saglikli beslenme, düzenli egzersiz ve egitimdir. Ideal kan sekeri düzeyinin saglanmasi için gün boyu belirgin özen ve günlük bakim gerekir. Kisinin kendini iyi hissetmesi ve saglikli yasam sürdürmesi için gereken bakimi hayat biçimi haline getirilmelidir.
Beslenme Tedavisinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
Diyabette, beslenme aliskanliklarinin düzenlenmesinin amaci diyabetli bireyin hayati boyunca uygulayabilecegi en ideal beslenme programini olusturarak
- Kan sekerini normal sinirlar içinde tutmak,
- Hiperglisemi (kan sekeri yüksekligi) ve hipoglisemi (kan sekeri düsüklügü) gibi akut komplikasyonlari önlemek,
- Ideal vücut agirligini saglamak ve korumaktir.
Tip 2 Diyabet Riski Kimlerde Daha Fazladir?
Herkeste, her yerde, her yasta diyabet teshis edilebilir. Ailesinde diyabetli olanlar, sisman kisiler, 4 kg'dan daha agir bebek doguran kadinlar, stres altinda yasayan kisilerde diyabetin görülme riski daha yüksektir.
Ayrica pankreasin kronik iltihabi, pankreas tümörleri ve ameliyatlari ile hipertiroidi, akromegali gibi bazi hormon hastaliklari Tip 2 diyabete yol açabilir.
Tip 2 Diyabetin Belirtileri Nelerdir?
Tip 2 diyabeti olan ve kan sekeri yüksek olan kisilerde; Sik idrara çikma, agiz kurulugu, çok su içme, açlik hissi, cilt yaralarinin geç iyilesmesi, kuru ve kasintili bir cilt, sik sik infeksiyon gelismesi, ellerde ve ayaklarda uyusma, karincalanma görülür. Ancak bu belirtiler zaman içinde yavas yavas ortaya çikar.
Diyabet Nasil Tedavi Edilir?
Diyabet tedavisinde amaç kan sekeri ayarini saglamak diger bir ifade ile kan sekeri yükselmelerini ve kan sekeri düsmelerini önlemektir. Bu ayarin saglanmasi komplikasyonlarin gelisimini önlemek veya gelismis komplikasyonlarin seyrini yavaslatmak için son derece önemlidir.
Iyi bir diyabet kontrolü, kan sekeri seviyenizi mümkün oldugunca normale en yakin tutmak anlamina gelir. Bu durum, asagidakilerin yapilmasiyla saglanabilir.
Saglikli Beslenme: Yenilen besinlerin özellikle karbonhidrat içeren besinlerin vücudun ihtiyacindan fazla tüketilmesi kan sekeri seviyelerini yükseltir. Kan sekeri kontrolünün saglanmasinda diyabetli bireye özgü beslenme tedavisinin verilmesi önemlidir.
Diyabetli kisilerle diger kisilerin besinlere olan gereksinimi aynidir. Her insanin enerji, karbonhdirat, protein, yag, lif, vitamin, mineral gereksinimi vardir. Bir kiside diyabetin olmasi bu gereksinimlerden birini veya birkaçini azaltmasi veya arttirmasi anlamina gelmez.
Egzersiz: Egzersiz,vücudunuzun glikozu etkili bir sekilde kullanmasini ve kan sekeri kontrolünü saglar. Ayrica, sisman tip 2 diyabetli kisilerin kilo kaybetmesine yardimci olur.
Ilaç/ Insülin: Insülin, besinlerle kana geçen sekerin vücut tarafindan kullanilmasini saglayan ve böylece kan sekeri yükselmelerini önleyen bir hormondur. Tip 1 diyabetli kisilerin yasamak için insüline gereksinimi vardir. Insülin bagimlilik, aliskanlik yapacak bir madde degildir. Insülin yasam için elzemdir. Vücut insulin yapmiyor ise disardan enjeksiyon yolu ile vücuttaki eksikligi yerine koymak gerekir. Tip 2 diyabetli kisilerin kan sekerinin ayarini saglamak için agizdan alinan ilaçlara veya insüline gereksinimleri olabilir.
Yukaridaki maddelerin tümü arasinda bir denge tutturmak önemlidir. Bu dengenin olusmasi için diyabetli birey mutlaka diyabet ve tedavisi konusunda egitim almalidir.
Åzeker hastasiysaniz bunlari ihmal etmeyin...
- Beslenme ve spor konusunda mutlaka doktorunuza danisin.
- Tip I diyabet hastasi iseniz, 3 ana ve 3 ara ögün olmak üzere toplam 6 ögünü her gün ayni saatlerde yemeye özen gösterin. Insülin aldiginiz için karbonhidratlarin günlük dagilimi çok önemli; günlük karbonhidratin yüzde 15'ini kahvaltida, yüzde 25'ini ögle, yüzde 30'unu aksam yemeginde yiyin. Kalani ara ögünlere paylastirin.
- Tip II diyabet hastasiysaniz, temel ilkeniz kilo kontrolü olmalidir. Daha az yiyerek ve daha fazla hareket ederek fazla kilolarinizi verin. Az ve sik yiyin. Kesinlikle aç kalmayin, çünkü uzun süren açlik kan sekerinizde dalgalanmalara yol açarak hastaliginizi artirabilir.
- Tansiyon, kan sekeri ve kolesterolünüzü kontrol altinda tutun.
Diyabetli hastalarda yiyeceklerin dogru miktarda yenilmesi çok önemli. Bu nedenle yiyeceklerinizi diyetisyeninizin önerdigi miktarlara uygun olarak ölçerek yiyin. C ve E vitaminleri ile krom minerali içeren besinleri her gün düzenli olarak tüketin. Günlük C vitamini gereksinimi 2000-5000 mg arasi, E vitamini 800-1200 IU arasi olmali. Bu konuda öncelikle doktora danisip gerekiyorsa takviye vitamin haplari da alabilirsiniz.
- Beyaz ekmek yerine kepekli ekmegi tercih edin.
- Ögünlerde mutlaka pismis sebze yemegi ve salata yiyin.
- Meyveleri mümkün oldugunca kabugu ile yiyin.
- Posali yiyecekleri tercih edin.
- Kuru baklagillere, özellikle fasulye, bezelye, mercimek, barbunya ve nohuta sofrada sikça yer verin.
- Ölçülü miktarda zeytinyagi veya siviyag kullanin.
- Kirmizi et yerine beyaz et yiyin.
- Etli yemeklere ayrica yag ilave etmeyin.
- Light süt ve yogurdu tercih edin.
- Az yagli peynir çesitlerini tüketin.
- Krema, kaymak, tereyagi ve margarinden uzak durun.
- Åzeker, tuz ve alkolden sakinin. Tatlandiricili tatlilara tüketmeye çalisin.
- Düzenli spor yapin. Bu konuda mutlaka doktorunuza danisin.
- Günde en az 8 bardak su için.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol