GDO Yönetmeligi'nde iki kez yapilan degisiklikle 100 günde ithal edilen misir miktarinin 4 kat, soyanin ise 18 kat arttigini belirten Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Dr. Erol Özkan, ithal edilen 1478 üründen 124'ünün GDO'lu çiktigini bildirdi.
Ziraat Mühendisleri Odasi Genel Merkezi'nin de içinde yer aldigi GDO'ya Hayir Platformu, adina yazili bir açiklama yapan Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Dr. Erol Özkan, GDO Yönetmeligi'nde yapilan degisikliklerin ardindan ithal edilen bazi ürünlerde ciddi bir atis gözlendigini belirtti. Özkan, GDO'ya Hayir Platformu'nun düzenledigi basin toplantilarinda, "26 Ekim 2009 tarihinden önce kontrol belgesi almis ürün miktari kaç tondur, bunlarin ürün dagilimi nasildir ve ithalatçilari kimlerdir? 26 Ekim 2009-20 Ocak 2010 tarihleri arasinda kontrol belgesi alinan ürün kaç tondur, bunlarin ürün dagilimi nasildir, ithalatçilari kimlerdir? 'Türkiye'ye bir gram GDO'lu ürün girerse istifa ederim' diyenler ne olmustur da, GDO'larin ithalatina izin verme durumunda kalmistir?" diye sorduklarini animsatti.
Bilgi Edinme Kanunu kapsaminda yapilan basvuru ile Tarim ve Köyisleri Bakanligi'ndan alinan veriler isiginda ithal edilen ürün artisinda ciddi bir arta saptandigini vurgulayan Özkan, söyle konustu; "GDO Yönetmeligi 20 Kasim ve 20 Ocak'ta iki kez degisti, 100 günde ithal edilen misir miktari 4 kat, soya ise 18 kat artti... 1478 üründen 124'ü GDO'lu çikti!
Tarim ve Köyisleri Bakanligi'nin 26 Ekim 2009 tarihinde çikardigi "Gida ve Yem Amaçli Genetik Yapisi Degistirilmis Organizmalar ve Ürünlerinin Ithalati, Islenmesi, Ihracati, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik"teki ithalata yönelik getirilen kurallar nedeniyle düsen misir ve soya ithalatinin, Yönetmeligin degistirilmesinin ardindan patladigi ortaya çikti!
Bakanlik tarafindan GDO Yönetmeligi'nde 20 Kasim 2009 tarihinde yapilan degisiklikle "26.10.2009 tarihinden önce kontrol belgesi almis" ürünler ithalat asamasinda denetleme kapsamindan çikartilmis; Ocak 2010'da da bu muafiyetin süresi genisletilmis ve bu kez "20.01.2010'dan önce kontrol belgesi almis" ürünlerin 1 Mart 2010'a kadar serbestçe ülkeye girisine olanak saglanmis, bu belgelerinin kazanilmis hak yarattigindan bahisle ürün ithalatinin yönetmelikteki izin ve denetim sisteminden muaf oldugu düzenlenmisti. Söz konusu ertelemelere iliskin Danistay 10 uncu Daire'de açmis oldugumuz davalarda Yüksek Mahkemece çevre ve insan sagligi yönünden risk olusturabilecek durumlarda, risk olusturan hallerin kazanilmis hak kapsaminda korunamayacagina hükmedilmis ve Yönetmeligin 1 Mart 2010'a ertelemeye iliskin düzenlemelerinin yürütmesi durdurulmustu.
Bakanlikça 11 Aralik 2009 tarihine kadar laboratuarlarda incelenen 1478 üründen 124 adedinin (yüzde 8.3) GDO'lu oldugu tespit edilmis ve bunlarin ithaline izin verilmemistir. Ancak 20 Kasim 2009 ve 20 Ocak 2010 tarihlerinde yapilan yönetmelik degisiklikleri ile kontrol belgesi olan ürünlerde analiz zorunlulugu kaldirildigi için ülkeye giren bazi ürünlerin GDO'lu olup olmadigi belirlenememistir. Ithalatin yapildigi ülkeler GDO'lu üretimde dünyada basi çeken ülkeler arasinda yer aldiklari animsanirsa, analiz yapilmamasinin vahim sonuçlari daha açik biçimde görülebilecektir. Ne yazik ki, GDO'lu ürünler konusunda ticaret ve rant için, üretici ve tüketici konumundaki milyonlarca yurttasimizin sagligi riske atilmistir!
Tarim ve Köyisleri Bakanligi, yönetmelik degisiklikleri ile muafiyetin saglandigi dönemlerde, hangi firmalarin ithalat yaptigini açiklamak zorundadir.
Tüm bunlar ortadayken, 26.03.2010 tarihinde Resmi Gazete'de yayimlanarak yürürlüge giren 5977 sayili Biyogüvenlik Kanunu'nda antibiyotige direnç geni tasiyan GDO'lu ürünlerin ithalatinin yasaklanmasi konusunda bir hükmün bulunmamasi büyük bir eksikliktir. Ayrica Biyogüvenlik Kurulu'nun kamu agirlikli olusturulmasi, Yasa'nin altligi olan Yönetmeliklerle meslek örgütleri tanimina konunun ticari taraflarinin da eklenmesi, Kurul'un tarafsizligi ve bilimselligi konusunda kusku yaratmaktadir.
Bizler, bir kez daha "GDO'ya Hayir" diyoruz. Halkin ve ülkenin yarar ve çikarlari, sirketlerin kar hirsinin üzerindedir. GDO'lu ürünlerin ithalati ve transit geçisi derhal yasaklanmali, Türkiye'nin üretim kapasitesi onarilarak sektörün ihtiyaci olan tarimsal hammaddelerin yurtiçinde üretilmesi saglanmalidir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol