12 Eylül'ün takipçisiyiz

“Yakin tarihimizde kara bir leke olarak duran, 'Darbeler ve Darbecilerle' yüzlesme ve hesaplasma baglaminda, gündemdeki hukuk mücadelesinin üzerine rövans niteligi kusku ve gölgesi düsmeden sonuçlanmasi umudunu tasiyan düsüncelerimizi kamuoyu ile paylasmak istiyoruz.” diyen EDP Kirklareli Il Baskani Ertugril Öksüz, yayinladigi basin açiklamasinda sunlari kaydetti;
“Kenan Evren ve Tahsin Åzahinkaya'yi yargilayan Ankara 12. Agir Ceza mahkemesi, 12 Eylül'ü hazirlayan süreçte ve darbe döneminde magdur olan ve müdahil olmak üzere basvuranlarin önemli bölümünün istemini yeterli ve somut belge gösteremediklerini ileri sürerek reddetti. Mahkeme, sayet yeterli ve somut belge sunulursa basvurulari yeniden ele alacagini açikladi. Idam edilmis, katledilmis insanlar ve onlara ait kayitlar devlet arsivlerinde alenen bulunuyorken, mahkemenin belge pesinde kosmasini ve bu acili ailelerin müdahillik basvurularini kabul etmemesini akil ve izanla izah etmek mümkün görünmüyor. Mahkeme bu mantikla devam ederse, "yeterince somut belge yok diyerek, müdahilleri, çok yaslilar" diyerek  de Evren ve Åzahinkaya'yi evlerine gönderir ve 12 Eylül Davasini paketleyip böylece adliyenin tozlu raflarina kaldirir. Türkiye'nin otuz yilini, binlerce insanimizin hayatini çalan bir dönemin, isteyerek ya da istemeyerek belge ariyoruz denilip, sararmis kagitlar arasinda görünmez kilinmasina seyirci kalamayiz. Toplumu davadan sogutacak, magdur insanlarin umudunu kiracak, kaygi yaratacak bürokratik savsaklama ve savrukluklara göz yumamayiz. Insanlar hayattan koparilmis, ailelerinden sökülüp alinmis, iskence ve ölüm çarki içinde yok edilmislerdir. Bunu devletin basina çöreklenen darbeci çeteler ve onlarin suç ortaklari olan çesitli kademelerdeki  görevliler yapmistir. 
Osmanlidan beri bir tavugun bile kaydini tutmakla övünen bu devletin her bir kurumunda, bu cinayetlerin ve iskencelerin izleri, belgeleri ve kanitlari vardir. Hükümet devletin arsivlerinin açsin. Neyi bekliyor? Mahkeme belgeleri kurumlardan istesin; neyi bekliyor?  Magdurlarin, kendileri için belge ve bilgi toplayacak memur ordusu mu var?  Isi yokusa sürmeyin, insanlarin yaralarini bir kez de siz kanatmayin!  
EDP olarak her halükarda, ister resmi, ister gönüllü bu davanin müdahiliyiz, takipçisiyiz. Davanin 12. Agir Cezanin salonunda buharlasmasina izin vermeyecegiz. Halka yapilmis bu darbede agir insanlik suçu islenmistir. Bu suç evrensel hukuk ilkeleri bakimindan karsiliksiz birakilamaz. Biz bu ülkede hiç bir seyin kolay basarilmadigini bilerek, Evren ve Åzahikaya ile sinirli kalmadan, 12 Eylül suçlarinin sorusturulmasi için bütün Türkiye'de suç duyurularinda bulunmaya, açilmis olan dosyalara müdahil olmaya devam edecegiz. 12 Eylül ile derdi olan herkesi duyarliligini korumaya ve sikayetçi olmaya çagiriyoruz. Ülkemiz halki üzerine bir kabus gibi çöken darbelerden ve özellikle 12 Eylül karabasanindan; ceza evleri, iskenceler, baski ve sürgünler gibi yasamlarimizi karartan uygulamalardan en fazla magdur olan bölge ve yöre halk çocuklarimizin bu olumsuzluklarla hesaplasma firsatini iyi degerlendirecegini ve müdahil olma konusunda duyarli davranacagini umuyor ve bekliyoruz. 11 Mayis'ta yine Ankara'da, yine nöbetteyiz. Magdurlari ve demokrasi sevdalilarini da davet ediyoruz. Kamuoyunun sürekli duyarliligi, darbecilerin akibetini belirleyecek ve darbe rejiminin tasfiyesini er geç saglayacaktir. Bu dava sahipsiz degil. Darbeciler mutlaka halka hesap verecek!”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol