1/100.000 ölçekli planin iptali için Bölge Idare Mahkemesi'e basvuruldu

Trakya Bölgesi'nde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluslari, 1/100.000 Ölçekli "Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin" iptali için Edirne Bölge Idare Mahkemesi'ne basvurdu. 

Çevre ve Orman Bakanligi'nin planina karsi 52 sayfalik dilekçe ile dava açan Edirne Barosu Vekili Av. Bülent Kaçar, Trakya'da yasayan herkesin çevre korumaci olmayan bu planlara karsi hukuksal ve toplumsal düzeyde mücadele etmesi gerektigini belirtti. 

Çevre düzeni konusunun Istanbul merkezli talepler çerçevesinde ele alinmasina izin vermeyeceklerini ifade eden TEMA Vakfi Temsilcisi Hakan Dedeoglu ise, "Hukuksuzlukla hukuk saglanamaz. Bu bölgede yasayanlar olarak isin arkasindayiz. Hukukun dogru karar verecegine inaniyoruz" dedi. Türkiye'nin ilk bölgesel çevre düzeni plani olan Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani'nin revize edilmesine tepki gösteren sivil toplum kuruluslarinin temsilcileri, planin iptali için Edirne Bölge Idare Mahkemesi'ne basvurdu. 2004'de imzalanan planin revize edilemeye ihtiyaç duymadigini belirten temsilciler, Istanbul Büyüksehir Belediyesi'nin ve baskaninin plan yapma yetkisi olmadigini vurguladi. 

Bakanligin planina karsi 52 sayfalik dilekçe ile dava açan Edirne Barosu Vekili Av. Bülent Kaçar, Trakya'da yasayan herkesin çevre korumaci olmayan bu planlara karsi hukuksal ve toplumsal düzeyde mücadele etmesi gerektigini belirtti. 

Kaçar, sunlari söyledi: " Bakanlik tarafindan yaptirilan Çevre Düzeni Plani askiya çiktiktan sonra verdigimiz itiraz dilekçeleri sonucu hakli itirazlarimizin bir kismi kamu yararina itiraz kabul edilerek plan degisikliklerine gidilmistir. Bu durumda revize planda revizeler yapilarak hukuksal olarak planin hukuka uygun olmadigi kamu yararinin gözetilmedigi Çevre ve Orman Bakanligi'nca aslinda kabul edilmistir. Trakya Üniversitesi'nce halkin ve STK' larinin katilimiyla hazirlanan 2004 Çevre Düzeni Plani yasanabilir bir Trakya'yi hedefleyen, dogal kaynaklarin korunmasini düzenleyen bir plan olmasina ragmen bakanlik plani sadece ekonomik kalkinmayi hedefleyerek Trakya'nin dogal ve sosyal yapisinin bozulmasina yol açacak plan hükümleri içeren bir plandir. Istanbul'a sigmayan kirletici sanayinin Trakya'ya tasinmasinin bizim için bir kazanç olarak görülmesi mümkün degildir. Tarim alanlarimizin yok olmasi, sularimizin daha da kirletilmesinin kime faydasi vardir. Bir grup sermayedara Trakya tercih edilmemelidir" dedi. 

Türkiye'nin ilk çevre düzeni planinin 43 noktadan delindigini ifade eden Dedeoglu, "1999 yilinda Trakya Üniversitesi Rektörü Osman Inci ile Çevre ve Orman Bakani Fevzi Aytekin arasinda baslayan Ergene Esgüdüm Protokolü süreci, 13 Temmuz 2004 tarihinde imzalanmis ve kayda geçmistir" dedi. 

Trakya'nin ve Türkiye'nin Cumhuriyet'in ilk yillarindan bu yana Devlet Planlama Teskilati (DPT) temelli planlari olduguna dikkat çeken Dedeoglu, "Planlar hep vardi; ama bunlari dogru dürüst uygulayan yöneticiler yoktu. Biz sadece bölgesel manada yüzyilin getirdigi kirlilikle ortaya çikan süreç geregi 2004'de imzalanan planin arkasindayiz. Bu planin revize edilmeye ihtiyaci yok. Çevre düzeni konusunun Istanbul merkezli talepler çerçevesinde ele alinmasina izin vermeyecegiz. Bu bölgede yasayanlar olarak isin arkasindayiz. Hukukun dogru karar verecegine inaniyoruz" diye konustu.

Basvurunun ardindan Danistay 6. Dairesi Naip Üyesi Hâkim Asuman Yet ve üç akademisyenden olusan bilirkisi heyeti ile dava açan tüm kisi ve kuruluslarinin temsilcilerinin katilimiyla üç günlük kesif islemi basladi. Bilirkisi heyetinin sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle dün Uzunköprü'ye giderek Ergene Nehri konusunda çalismalar yaptiklari ögrenildi.