10 yılda bunlar da oldu

Yalnızca 2015 yılının Mayıs ayında 93 milyon TL değerindeki 25 tesisin açılışının gerçekleşmesi ile milyonluk yatırımları hanesinde gören Kırklareli yerel yönetimler anlamında da yatırım sağanağından faydalanmaya devam ediyor. Kırklareli İl Özel İdaresi Mali Hizmetler Müdürlüğü de 2005-2015 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde Taşınmaz Kültür Varlıkları Katkı Payı Hesabında toplanan paydan ödenek aktarılan
projeleri açıkladı.

Kırklareli İl Özel İdaresi Mali Hizmetler Müdürlüğü, Özel İdarece Taşınmaz Kültür Varlıkları Katkı Payı Hesabında toplanan paydan 2005-2015 yılları arasında ödenek aktarılan projelerin listesini yayımladı. Bu kapsamda toplam 11 projeye ödenek ayrıldığı belirtildi.
Buna göre projeler için taleplerin birer adedi Lüleburgaz ve Pınarhisar Belediyelerinden 9'u ise İl Özel İdaresi'nden geldi. Projeler için toplamda 3 milyon 574 bin 23,16 Lira harcama yapıldı. Yapılan harcama ile Eski Vali Konağı'nın 2007-2008 restorasyonu, Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi'nin 2011 yılında Restorasyonu 2012 yılında Merkez Vali Faik Üstün İ.Ö.O. Restorasyonu, Defterdar Evi'nin 2012 yılında Restorasyon İşi, 2013 yılında Pınarhisar Bel. Başk. Kale Surları Kamulaştırma işi, 2014 yılında Vali Faik Üstün İ.Ö.O. Özel İdareye Aktarılan, Kırklareli Merkez Kazı Projesi Kamulaştırma için Mustafa Köseoğlu'na yapılan ödeme, İlim Yayma Cemiyeti'nin Kamulaştırma Projesi ve Uygulaması için yapılan ödeme, Defterdar Evi Restorasyonu ve Uygulaması ile 2013 yılında Kıyıköy PTT Binasının Restorasyon İşi yapıldı.

Kırklareli Eski Vali Konağı Restorasyonu İşi
Kırklareli Eski Vali Konağı Restorasyonuna 2007 yılında başlandı. Bu tarihte 436 bin 232,84 TL ve 2008 yılında 355 bin 965,72 TL ödenek buraya aktarıldı.
Namazgah Caddesi'nde yer alan Eski Vali Konağı, Rumlardan kalma bir konak. Kırklareli'nin eski tarihi merkezi olan Yayla Mahallesi 152 ada, 7 parsel üzerinde yer alan yöresel sivil mimarlık örneği yapı tescilli ve korunması gerekli kültür varlığı niteliğinde.
Sivil mimarlık örneği yapı Rum mimarisi özelliklerini taşıyor.
Bodrum kat dış duvarları taş, üst kat taşıyıcı duvarları tuğla örgülü. Bölücü duvarları ahşap karkas duvar üzeri bağdadi sıva.
Yöresel sivil mimarlık örneği yapı orta sofalı plan şeması özelliği taşımakta olup; bodrum üzeri iki kattan oluşan, yapının tüm katları aynı plan şemasında. Yapıda ışık ve havalandırma ihtiyaçları tüm cephelerde var olan büyük pencerelerle sağlanmış, pencerelerin büyük ve tüm cephelerde dışarıya açılıyor olması yapının Türk evi değil azınlık evlerinden olduğunu gösteriyor. Kaynaklardan edinilen bilgiler de bu evin zengin bir Rum ailesine ait olduğu yönünde.
Yapının uzun süredir kullanılmamış olmasından bakımsızlıktan ve dış etkenlere maruz kalmasından dolayı özellikle cephelerinde geniş ölçekli tahribatlar oluşmuş. Ayrıca, konut olarak yapılan yapının zaman içerisinde farklı işlevlerle kullanılmasından ötürü yapıya sonradan ilaveler olmuş ve var olan bazı elemanlar değiştirilmiş. Yapılan restorasyonla yapı orijinal haline getirildi.
Lüleburgaz Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi:
Restorasyonunu Lüleburgaz Belediyesi'nin gerçekleştirdiği proje için 10 bin TL ödenek aktarıldı.
Lüleburgaz ilçe girişinde oldukça geniş bir sahaya yayılan Külliye 1569-1570 (H.977) yıllarında ibadet, ticaret ve eğitim amaçlı yapıldı. Cami, kemerli dükkanları, hanı, hamamı, medresesi ile bir kompleks özelliği göstermektedir. Ancak çeşitli tahribatlara maruz kalan külliye, bugün adeta birbirinden bağımsız birer yapı görünümü arz etmektedir.
16. yüzyılın tanınmış devlet adamı, devşirme kökenli, saray damadı, 1505 yılı doğumlu, saraydaki çeşitli görevlerini takiben kaptan-ı deryalık, sancak beyliği, Rumeli Beylerbeyliği ve vezirlik görevlerinde bulunmuş, 1564 yılında sadrazam olmuş ve bu görevini ölüm tarihi olan 1579 yılına kadar sürdürmüş olan Sokullu Mehmet Paşa tarafından bu külliyenin 1569 yılında Lüleburgaz'da yaptırılma amacı; Osmanlı'nın 16. yüzyıldaki askeri, siyasi, ticari, sosyal, haberleşme ve ulaşım politikasının bir gereği olarak düşünülür.
Bu konu tarihte şu şekilde açıklanıyor;
Osmanlı İmparatorluğunda Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566) ile birlikte Balkanlara yapılan seferlerin artması, eski bir Roma yolu olan ve Lüleburgaz'ın da içinden geçen İstanbul-Edirne-Belgrad yolunun önemini arttırmış, bu güzergâhın iyileştirilmesini gerektirmiştir.
Dolayısıyla bu yol üzerinde bulunan her önemli mevki, menzil adı verilen durak ve konaklama yeri olarak belirlenmiştir. Lüleburgaz, bu dönem ile birlikte ordunun konaklayabileceği, iaşesini sağlayabileceği menziller içinde yer almaktaydı.
İstanbul ve Trakya bölgesi Balkan şehirleri arasında buğday, tahıl, canlı hayvan, kumaş vb. malları taşıyan kervanların konaklayacağı tesislere olan gereksinim, çevresi zengin tarım alanları ve meralarla çevrili Lüleburgaz'da büyük bir kervansaray, çok sayıda alış-veriş dükkanı ve panayır (Evliya Çelebi burada kurulan panayıra "Sığır Panayırı" der.) kurulmasını gerektirmiştir.
Halifeliğin Osmanlıya geçmesiyle her yıl düzenlenen hac seferleri sırasında, Balkanlardan kutsal topraklara gidiş ve dönüşlerinde Lüleburgaz'dan geçmeleri bu kasabada güvenli bir konaklama tesisi ihtiyacı oluşturmuştur.
İstanbul'daki Osmanlı sarayından Balkanlara gönderilecek ferman, berat, mektup ve diğer posta gönderilerinin zamanında hızlı ve güvenli bir ortamda yerine ulaştırılabilmesi amacıyla, Lüleburgaz da dahil ana yol üzerindeki önemli menzillerde, içinde çok sayıda at bulundurulan menzilhaneler oluşturulmuş, posta tatarlarının yorgun atlarının dinlenmiş atlarla değiştirilerek gidecekleri yerlere zamanında ulaşmaları sağlanmıştır.
Böylece İstanbul'dan Balkanlara ulaşımı sağlayan ana yol üzerindeki Lüleburgaz'da, Sokullu Mehmet Paşa tarafından dönemin ihtiyaçlarına cevap verecek bir kent dokusu oluşturulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla; dönemin baş mimarı Mimar Sinan ve ekibi Hassa Mimarlar Teşkilatına inşa ettirilen külliye, büyük bir bölümü tahrip edilen Bizans surlarının dışında, yaklaşık 40.000 M2 lik bir alana yayılmıştır.
Külliye; cami, kervansaray, tabhane, imaret, arasta, dua kubbesi, hazire, medrese, sıbyan mektebi, çifte hamam, köprü, çeşme, suyolları, dış avlu ve kapılar, sosyal meskenler, tuvalet, sarnıç ve kaldırımdan oluşmaktaydı. Külliyenin Batı tarafında yine Sokullu Mehmet Paşa tarafından dönemin sultanı için inşa ettirilmiş hünkâr sarayı bulunmaktaydı.
Defterdar Evi Restorasyonu
2012 yılında restorasyonu yapılan Defterdar Evi için 63 bin 750,00 TL ödenek aktarıldı.
İlimiz Merkez, Yayla Mahallesinde bulunan bina mübadele öncesinde Kostakas Polimenis tarafından kıraathane ve ev olarak kullanıldı. 1990?lı yıllara kadar da Defterdarlık Konutu olarak hizmet verdi.
Kültür Bakanlığı adına tahsisli Hazineye ait taşınmazın daha sonra tahsisi kaldırılarak, üzerindeki tarihi binanın restore edilmesi ve sosyal ve kültürel amaçlı kullanılmak üzere İl Özel İdaresine tahsis edilmesine karar verildi.
Defterdar Evi Restorasyan ve Uygulaması için ayrıca 300 bin TL ödenek ayrıldı.
Pınarhisar Kale Surları
Kamulaştırma
Pınarhisar Belediyesi'nin projesi olan çalışma ile 2013 yılında projeye 94 bin 350,00 TL ödenek sağlandı. Pınarhisar Kalesi Bizans Dönemi'nde inşa edildiği kabul edilen ve Osmanlı Dönemi'nde onarımlar gören bir kaledir.
Kale ilçenin kuzeyinde yapılanmanın olmadığı, çevreye hakim bir tepede yer almaktadır.
Kalenin devamı olarak ilçe merkezine inen sur duvarlarının tahrip edildiği görülmüştür. İlçenin kuzeyinde tepede iki adet dairesel ve bir adet kareye yakın dikdörtgen planlı, ilçenin merkezinde ise dört adet dairesel burç büyük ölçüde ayaktadır.
Vali Faik Üstün İ.Ö.O.
Vali Faik Üstün İ.Ö.O. Restorasyonu kapsamında 2014 yılında Özel İdareye 781 bin TL aktarıldı. Eski binasının hangi tarihte yapıldığı bilinmeyen Kırkkilise (Kırklareli) Rum Mektebi, 1903 yılında Rum Mektebi Rüşdiyesi olarak yeniden inşa edildi.
Bina, geçmişte olduğu gibi bugün de bulunduğu çevrenin siluetindeki en belirgin mimari unsuru olarak göze çarpıyor. Yapıldığı dönemdeki diğer Rum okullarıyla benzer bir tasarım anlayışıyla inşa edilmiş olan bina, anıtsal giriş cephesindeki antik öğeleriyle, Neo-Klasik üslubun izlerini taşıyor.
Bina, Rum Mektebi ve 1905 yılından sonra Rum Mektebi Rüşdiyesi olarak 1922 yılına kadar eğitim verdi. Mudanya Anlaşması'ndan sonra Türk Devleti'ne devir edilen bina, 1939 kadastrosuyla devlet hazinesine geçti.
1923-2005 yılları arasında Ziya Gökalp İlkokulu, Kırklareli Ortaokulu, Kırklareli Lisesi, Kırklareli Ticaret Lisesi ve en son Vali Faik Üstün İlkokulu olarak her zaman eğitim yapısı olarak değerlendirildi ve binlerce mezun verdi.
Bina, 14 Aralık 2005 tarihinde geçirdiği yangınla çatı ve döşeme gibi ahşap elemanlarını kaybetti. 2014 yılında binanın "butik otel" olarak kullanılmak üzere restore edilmesine izin verildi.
Restorasyonu devam ediyor
İdarece Taşınmaz Kültür Varlıkları Katkı Payı Hesabında toplanan paydan ayrıca Kırklareli Merkez Kazı Projesi Kamulaştırması için Mustafa Köseoglu isimli vatandaşa 16.12.2014tarihinde 93 bin 638,00 TL, İlim Yayma Cemiyeti Kamulaştırma Projesi ve Uygulaması için 1 milyon 31 bin 635,00 TL, Kıyıköy PTT Binasının Resterasyon İşi için 2013 yılında 301 bin 785,00 TL olmak üzere toplamda 3 milyon 574 bin 023,16 TL ödenek gelen talep doğrultusunda aktarıldı.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol