İZ BIRAKANLAR

Bu hafta bu köşeden sizlere aramızda yani Kırklareli de yaşayan, şair Güner Gürkaş'ı tanıtmaya çalışacağım. Onun düşüncelerini, nelerden esinlenerek şiirlerini yazdığını, kendi gözlemlerimle sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Böylelikle sizlerde aramızda yaşayan bu değeri hiç değilse biraz olsun tanıma imkânını bulmuş olacaksınız.                      
GÜNER GÜRKAŞ
Güner Gürkaş; 29.10.1943 yılında Kırklareli ili Yoğuntaş (Polos) köyünde dünyaya gelmiştir.  Babası; Hakkı bey (Arnavut Hakkı), annesi Kabaoğulları sülalesinden Fatma hanımdır.
İlköğrenimini Polos İlkokulunda okuyan Güner Gürkaş, 1962 yılında Şerafettin Gürkaş ile evlenmiş, 1 kız, 2 erkek olmak üzere 3 çocukları dünyaya gelmiştir. Hâlen Kırklareli'nde yaşamaktadır.
 1958 yılından bu yana şiir yazan şairin 1000 den fazla şiiri vardır. Serbest stilde şiirler yazan şairimiz, konuları, tabiattan ve sosyal hayatın içinden seçmiştir. Bu nedenle şiirleri genelde pastoral ve didaktik türde şiirlerdir. Bunun yanında şairimizin Lirik ve satirik türde yazdığı şiirlerde vardır.
Güner Gürkaş; şiirlerinde köyde geçen çocukluk ve gençlik anılarını yansıtmayı ön plana çıkarmıştır. Çünkü; çocukluk ve ergenlik yıllarını köy şartları içinde geçirdiğinden, oradaki sosyal yaşantıyı, tabiatı sürrealist bir şekilde gözlemleme imkânı bulmuş, bu da kendisine şiirlerinde ilham kaynağı olmuştur. Zaman içersinde yazmış olduğu şiirlerde bu konuları işlemiştir.  
 Güner Gürkaş; bir sevgi şairidir. Tabiata, doğaya ve insanlara aşıktır.  Şiirlerinin mısralarında bu sevgisini ilmek ilmek dokumuştur. Bazen de üzüntülerini dile getirmiştir. Çünkü; Geçmişte gözlemlediği eski güzellikler yavaş yavaş kaybolmakta ya da zarar görerek, değişikliğe uğramaktadır. Onun sevgi dolu yüreği bunları kaldıramaz, o, doğanın, tabiatın, hayvanların ve insanların zarar görmesini kabullenemeyen bir ruha sahiptir. Şiirlerinde, nasihat eder, uyarılarda bulunur. Mısralarında ki zaman zaman isyanı bundandır. Bunu; kendisine has bir üslup içersinde yapar. Okuyucusu şiirlerinde bu güzellikleri ve de nelerden hüzünlendiğini anlar. Çünkü, şiirlerinde, yalın bir Türkçe ve akıcılık vardır. Toplumun her kesiminin anlayabileceği dil ile yazmaktadır şiirlerini. Süslemelerden uzak ve sade bir dil kullanır mısralarında.
  Güner Gürkaş'ın şiirlerinin bazılarını 2010 yılında Bellek yayınları tarafından basılan Boncuklu Defter isimli şiir kitabında yayınlanmıştır. Ayrıca, Güner Gürkaş'a ait şiirler, Kırklareli'nde çıkan Istıranca Rüzgarı, sonradan ismi Cep Sanat olan dergide, Edirne'de çıkan Ozan Ağacı dergisinde ve Kırklareli'nde yayın hayatını sürdüren Önadım Gazetesi'nde  yayınlanmıştır.
Güner Gürkaş sürrealist bir şairdir. Çünkü onun şiirleri, gerçek gözlemlere dayanarak yazılan şiirlerdir. Olması gereken şeyleri, yaşanması gereken güzellikleri okuyucunun gözleri önüne serer. Bunların kaybedilmesi hâlinde, duyulacak hüsranı, üzüntüyü anlatmaya çalışır. Bunun için Güner Gürkaş'a gerçekleri seslenen şair demek yerinde olacaktır sanırım.
 
 Sizlere Güner Gürkaş'a ait şiirlerden bazı örnekler vermek istiyorum:
"Gülüp söylediniz, eğlendiniz,
  Bu yerde, duman duman sigaranız…
  Esen yelde pişti etleriniz közde,
  Öten kuşlar, uçan kelebekler, keyfiniz yerinde…
 Ardınıza bakmadan gittiniz,
 Yükseldi alevler o yerde.
 Kızıl oldu gökler, yükseldi acı çığlıklar.
 Alev alev yandı ormanlar
 O çığlıklar gizlendi gökte bir yerde…
 Ne uçan kelebek kaldı, ne de kuşlar.
 Köz oldu bütün kaplumbağalar.
 Bir anda kapkara oldu yeşil dağlar.
 Cayır cayır yandı bu yerler.
 Kızıl oldu gökler her yer.
 Parçalandı seven yürekler.
 Yaktınız burayı, neredesiniz gafiller…
Gelin görün ne hâlde bu yer.
Gitti nice canlar.
Huzuru mahşerde bulacak sizi gökte gizlenen çığlıklar.
Kemirsin, yok etsin sizi yanan ormanlar.
Bir fidan dikmediniz, kara vicdanlar" " sorumsuzlar" isimli şiirinde, tabiata zarar veren kişilere serzenişi vardır.
"Elma şekeri" isimli şiirinde ise özlem gizlidir.

"Bir kuş gibi
                    Uçtu yıllar,
  Bakarak kara
                    Boncuk gözlerine.
  Hep inandım
                    Doğru yanlış
  Senin sözlerine,
                    Kıskaç gibi
  Saran sevgine
                    Güvenle sarıldım
  Senin ellerine.
                   Geçti gençlik
  Gönlümde sevginle.
                   Benim yaşlanmayan
  Elma şekerim."         " Elma Şekeri" şiirinden
 "Köyüm" isimli şiirinde ise, köylerimizdeki durumu vurgulamıştır
"Aradım ağları, beyleri
  Saydım tek tek evleri.
  Susmuş çıkmıyor sesleri
  O görkemin kalmamış eseri.
  Kimi boş kalmış virane,
  Karanlık çökmüş üzerine
  Kiminin vurgun yemiş sahipleri;
  Hüzün doluyor bakanın gözleri.
  Çökmüş, küçülmüş, boynu bükülmüş,
  Tıpkı çocuklarını yitirmiş ana gibi.
  Sanki hasta derman diye inliyor,
  Beni kurtarın diye öksüz gibi bakıyor."  "Köyüm" şiirinden  
Şairin gözünde, köylerin eski hâli kalmamıştır, hastalığa tutulmuş bir hâldedir, kurtarıcısını beklemektedir.
"Toprak Hayattır" isimli şiirinde ise, kirletilen doğaya, önlem çağrısı vardır. Çünkü, bu topraklar bizden sonra gelecek olan nesil için lâzımdır. Kirletilen toprak ve nehirlerin doğada açtığı büyük yaralardan bahsetmiştir. Ergene nehrinin kirliliğini de bu dizelerinde göz ardı etmemiştir.
"Hayat topraktır,
  Toprakta hayat…
  Büyüten topraktır,
  Toprağa iyi bak.
  Kapkara zehir
  Akarsa ırmaklar;
  Zehirlenirse topraklar,
  Yok olur hayatlar.
  Alabildiğine ergene ovası,
  Sınırlarında yok ağaçlar.
  Dallarında ötmüyor,
  Susmuş bütün kuşlar.
  Pırıl pırıl akan Ergene..
 Şimdi kapkara zehir akıyor.
 Sularında yok balıklar,
 Yüzemiyor cıvıl cıvıl çocuklar.
Toprak susuz, su topraksız,
Olur mu! Söyleyin dostlar?
 Ergene ovası tahıl ambarı,
 Zehirlemeyin altın başakları.
Cennet, cehennem,
 Dünyada başlar.
 Susturmayın ne olur,
 Tatlı hayatları…"        "Toprak Hayattır" isimli şiirinden

 Şairimizin " Duyan Var mı?" isimli şiirinin dizelerinde ise, arzulanan fakat ulaşılması mümkün olmamış bir fırtına esmektedir.
"Göz görse de,
  Dil söylemiyor.
  Kırılmış gönül,
  Beklemek boş!
  Güzel bir söz,
  Gönül almak…
  Bilen var mı?
  Beklemek nafile,
  Gönül kırgın…
  Tamir eden mi var?
  Ağlayarak geçmiş
  Nice yıllar…
  Duyan var mı?
  Gülmüyor yüz,
  Gören mi var…"  "Duyan Var mı" isimli şiirinden
…………………………….
Görüldüğü gibi şairimiz, şiirlerinde ele almış olduğu temalara kendi duygusal bakış açısından da ayrı bir güzellik katmıştır.
 Güner Gürkaş, Kırklareli'nde 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren (KIRKSEDER) Kırklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçılar Derneğinin üyesidir.
Kendisine buradan, kaleminin daim olmasını ve bol ilhamlar dilerim. İnşallah bundan sonrada yeni yazacağı şiirleri ile bizleri buluşturur ve Edebiyat dünyamıza yeni şiirleri ile katkıda bulunurlar.
Önümüzdeki hafta bir başka şairimizle sizleri tanıştıracağım. Saygılarımla

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol