İZ BIRAKANLAR

Sevgili dostlar merhaba;
Bu hafta sizlere tanıtmak istediğim şair, Metin Göktaş'tır. Onun düşüncelerini, nelerden esinlenerek şiirlerini yazdığını, kendi gözlemlerimle sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Sizlerde biraz olsun Metin Göktaş'ı tanıma imkânını bulmuş olacaksınız.
METİN GÖKTAŞ
Şair Metin Göktaş 19 Ağustos 1955' yılında, Kırklareli İlinin şirin bir ilçesi olan ve tarihi ile anılan Vize'nin Yazı Mahallesi(Mehmet Akif Mahallesi) ile Kale Mahallesi arasında Vize'nin en eski yerleşimlerinin bulunduğu Kale eteklerinde dünyaya gelmiştir.
İlkokul öğretimini Atatürk İlkokulu'nda(1961-1966), orta öğretimini Vize Ortaokulu'nda tamamladı(1966-1969). Lise eğitimine Edirne Erkek Öğretmen Okulu'nda devam etti(1969-1972). 1972'de İlk görev yeri olan Maraş'ta Öğretmenlik hayatına başladı. Arkasından Samsun ve İstanbul'da öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundu. 2000 yılında emekli oldu.
2 çocuk babasıdır.
Şair Metin Göktaş, hâlen doğduğu ilçe olan Vize'de ikamet etmektedir.
İlk şiirini 1973 yılının ılık bir Kasım Ayı gecesinde, tek gözlü ve ışığı olmayan köy odasında, gaz lambasının sönük ışığı altında kaleme almıştır.Şiir yazmaya genç yaşta başlamış olanşairin şiirleri, İstanbul'dayken olgunluk seviyesine ulaşmıştır. Şairin, 600 aşkın şiiri bulunmaktadır.
Yazdığı şiirlerinin bir kısmını "Sokak Çocukları" isimli şiir kitabında 2013 yılında yayımlanmıştır.
Yazarın eserleri mahalli gazetelerde yayınlanmış ve yayınlanmaktadır.
Duyarlı bir insanın, bulunduğu mekândaki olumsuzlukları düzeltmek, yetersizlikleri gidermek, insanlara, çevresine yararlı işler yapmak için uğraş vermesi gerektiğine inanan bir kişidir Metin Göktaş.Duyarsızlık ve aldırmazlık, hoşuna gitmeyen şeylerdir. Her ne konumda olunursa olunsun, iyi niyetli, iyi yürekli, yapıcı, aydın beyinli insanların, içinde bulunduğu mekânın, üyesi bulunduğu kurumun, ekmek kapısının,ilçesinin, ilinin, ülkesinin ve dünyamızın tüm olumsuzluklarını, olumluya, çirkinliklerini güzele, zararlılarını yararlıya çevirmek için emek, çaba, bilgi, katkı sağlaması ve katması gerektiğine, hatta bunun zorunlu olduğuna inanan ve bu konularda çabalar sarf eden, bir eğitmen, bir şairdir.
Metin Göktaş'ın şiirlerinden sizlere örnekler vermek istiyorum.
AŞK
Acı kuru bir biber içinde,
Demlenmiş bir hayatın
Şekeridir aşk.
Ani akar ya derin dereler
Köprü yok üstünde
Oradan uçarak geçen ayakların
Sanatıdır aşk.
Bulut suyunun hepsini döker ya
Sel olur ya her yer,
Seldeki sudan bir hayatı
Çekip almaktır aşk.
Metin Göktaş

KAÇINCI BAHAR?
Bu kaçıncı sonbahar dalından düşeceğim?
Hani ilkbahar hani yaz…
Ben hep sonbaharla mı yetineceğim,
Yetineceğim
Bu kaçıncı ayrılık,
Hasretinde bekleyeceğim.
Hani bulutlar hani güneş.
Ben hep buz üstünde mi yürüyeceğim?

Bu kaçıncı yalanın?
Kalbime döşediğin.
Hani aylar hani yıllar.
Ben hep böyle boş günler mi
Birbirine ekleyeceğim?
Sen bir güneşi bırakıp gittin.
Dünyası yok…
Koskoca bir uçak uçuyor dünyasında,
Sevdalısı yok.
Her mevsimde üstüme yağdırdın kar.
Senin mevsimin ne zaman bahar.
Metin Göktaş

SOKAK ÇOÇUKLARI
Dün gece
Sokak çocuklarıyla sabahladım.
Açtık,
Onlar ekmeğe
Ben sana
Muhtaçtım.
Bir park bahçesinde,
Kuytu bir yer ayarladık.
Uzandık,
Onlar kaderine
Ben sana tutsaktım.

Gece ayazdı.
Birbirimize sarıldık.
Isındık.
Onlar düşlerini,
Ben sevgimi yaktım.

Sabah uyandık;
Toprağa derin bir çukur kazdık.
Sonsuzluğu orda gördüm.
Onlar hayatını,
Ben seni gömdüm.

Sonra son bir ümitle,
Karıştık içinize.
Onları kimse,
Beni seni istemedin.

Hapsolduk sokaklarda,
Basıldık ayaklarla.
Onları Hepiniz!
Beni sen Ezdin!
Metin Göktaş

VİZEM
Yeşil'inin kucağında gelmişim dünyaya.
Bir hafta kala panayırına.
Bu şeref de yeter bana.
Lastik ayakkabılarımla çok tırmandım, caddelerindeki ıhlamur ağaçlarına.
Her yıl koparırdım beş on dal hırsızlıkla.
Oldu bir kez çocukluk aklıyla.

Paha biçilmez doğan var.
Kuzeyinde zengin dağlar,
Güneyinde sınırsız ovalar.
Bir ucun da Karadeniz'i yalar.
Sularının içimine doyum olmaz.
Gençler baharında,
Caddelerinde aşkı aramaya çıkar.
Yaşandı bağrında kim bilir ne aşklar.
Ben de bahçelerinde bir bahar akşamında,
Ihlamurlar altında
Aşık oldum ona…
Komşumun halasının kızına.

Tarihi kalenden,
Aşık olur sana bakan.
Surların, çeşmelerin, Küçük Ayasofya'n.
Yedi bin yıllık tarihini kısaca anlatan.
Seni anlatmaya dil yetmez.
Göz görmeli.
Bitmez tükenmez hazinelerini,
Eşsiz doğanı, havanı, insanlarını.

Ben sende girmek isterim toprağına.
Adım görünsün bir mezar taşında.
Komşumun halasının kızının yanında.
Metin Göktaş

BEBEK
Her şeyi kucak görür bebek,
Küçük yaşlarda.
Gözleri de çiçek.
Her kaşığı sevgi görür, aşında.
Kucağı da döşek.

Her kiri oyun görür bebek,
Saçında.
Dilleri de yürek.
Her şarkıyı ninni sanır bebek,
Kucağında,
Acıyı da böcek.

Her rüyayı da olur sanır bebek,
Uykusunda.
Saatleri de dilek.
Her saati yürür sanır bebek,
Yolunda.
Ne zaman gülecek?
Peşinde koşar bilmeyerek.
Metin Göktaş

HALI
İpekten de örülsen, yünden de
İran'dan da gelsen, Çin'den de
Kırmızıdan da örülsen, sarıdan, yeşilden de
Halı, sen hep ayağın kirindesin

Krala da serilsen, başbakana, şarlatana da
Sadrazama da serilsen, padişaha da
Dünyalara serilsen, odanın ortasına da
Halı, sen hep ayağın kirindesin

Havada uçsan her yanı sarsan da
Su ile yıkanıp arınsan da
Çok güzelim deyip avunsan da
Halı, sen hep ayağın kirindesin.

Arasan sana taht mı bulunmaz?
Çok güzelsin taç mı takılmaz?
Temiz olan sana kir ile basmaz
Halı, sen hep ayağın kirindesin.
Metin Göktaş

Görüldüğü gibi şairimiz, şiirlerinde ele almış olduğu temalara kendi duygusal bakış açısından da ayrı bir güzellik katmıştır. Mısralarına, hasreti, özlemi, acıyı, ilmek ilmek işlemiştir.
Kendisine buradan, kaleminin daim olmasını ve bol ilhamlar dilerim. İnşallah bundan sonrada yeni yazacağı şiirleri,ile bizleri buluşturur ve Edebiyat dünyamıza yeni eserlerle katkıda bulunurlar.
Önümüzdeki hafta bir başka şairimizle sizleri tanıştıracağım. Saygılarımla

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol