İZ BIRAKANLAR

Sevgili dostlar merhaba;
Bu hafta sizlere tanıtmak istediğim şair, Hasan Öztürk (Ozan Berraki) dir. Onun düşüncelerini, nelerden esinlenerek şiirlerini yazdığını, kendi gözlemlerimle sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Sizlerde biraz olsun Şair Hasan Öztürk (Ozan Berraki)'ü tanıma imkânını bulmuş olacaksınız.
HASAN ÖZTÜRK
(OZAN BERRAKİ)

Hasan Öztürk, 01.01.1956 tarihinde, Kırklareli'ne Bağlı Kofçaz ilçesinin Terzidere Köyü'nde dünyaya gelmiştir. Babasının adı Ali, Annesinin adı Cumaziye'dir. İlk Öğrenimini Terzidere Köyü İlkokulunda okuduktan sonra, 1968 yılında Kepirtepe İlköğretmen okuluna girmiştir. Daha ilkokul yıllarında şiir yazmaya başlayan Hasan Öztürk, beste çalışmalarına öğretmen okulu orta kısım yıllarında başlamıştır. 1972 yılında İstanbul- Çapa İlk öğretmen Okulu " Müzik Semineri" bölümüne geçen şairimiz burada dört yıl boyunca müzik ağırlıklı eğitim almıştır.
  Çapa yılları boyunca eğitimini tamamlarken, o yıllarda yaşanan pek çok önemli olayı günü gününe kaleme almıştır. Bu notlardan yola çıkarak, 1997 Kasımında yayınlanan "Umut Boyu" isimli romanında "80 Öncesi"nin mini bir maketini sergilemiştir. 1976 da okulunu bitirip, yurdun çeşitli yerlerinde sekiz yıl öğretmenlik yaptıktan sonra, 1984'te İstanbul'a atanmıştır. Toplam 26 yıl öğretmenlikten sonra 2002 yılında kendi isteğinle emekli olmuştur.
Halk Müziği alanında çalıştırıcılık ve uygulama evrelerinde uğraş vermekte olan Hasan Öztürk, her anını, sağlıklı geçen tüm zamanını verimli, gerekli, yararlı çalışmalarla değerlendirmek, gerekliliğine inanmış, buradan yola çıkarak, beyninin ve bedeninin yettiği konularda etkin yaşamaya uğraş verme çabası içine girmiştir.
 Boş durmak değil, koşturmak için, prensibi ile yola çıkan şairimiz, emeklilikten sonra, kendisine "Daha gençmişsin, neden genç yaşta emekli oldun," diye sorguladılarsa da o "Genç olduğum için emekli oldum. Öğretmenlikten, devlet memurluğundan başka yapacak işlerim vardı. Onları yapabilmek için kendimi beyince ve bedenen genç ve dinç duyumsamam gerekiyordu. Yoksa yaşlandıktan sonra emekli olsaydım ne işe yarardı," diye sorulanlara cevap vermektedir.
1980 yılından itibaren, öncelikli yöre Trakya ve Balkanlar olmak üzere, Halk Müziği ve Alevi- Bektaşi Semahları derlemeleri yapmaktadır. Derlediği türkülerin sayısı yüzeli civarındadır. Başta bağlama olmak üzere, telli, üflemeli, klavyeli ve vurmalı sazlardan bazılarını kullanabilmektedir. Öğretmen okulu orta kısım yıllarında başlayan beste çalışmalarını sürmekte olan şairimizin, bestelerimin sayısı 600 dolayında olup, müzik piyasasında kullanılan ilk eseri, söz ve müziği kendisine ait olan "Manolya"dır. İlk basılı eseri, "Manolya" isimli şiir kitabı Ocak-1996'da yayımlanmıştır. 1997'de ilk romanı"Umut Boyu" nu, 1999 Martında "Bakışın Yeter-Çingenem" isimli kasetini piyasaya çıkarmıştır.
"Şairane Ezgiler" isimli 2. kaseti 2002 yılı başında piyasaya çıkmıştır. Bu bireysel çalışmalarının yanında toplumsal çalışmalarda da uğraşlar vermiştir. 2003 Haziranından 2004 Mayısına kadar on bir ay süreyle HALKODER Genel Başkanlığı yapmış, başta Önadım gazetesi olmak üzere çeşitli yerel gazetelerde köşe yazıları yayınlanmış ve yayınlanmaktadır. 15 Aralık 2004'te  "Yaralı Kaldı" isimli ikinci romanını yayımlayan Hasan Öztürk, 31 Mayıs 2006'da 3. kaset ve CD: "Trakya-Geleneksel Oyun Türküleriyle" tekrar yeni eserler ortaya koymuştur.
2007 Ocak ayında "Suya Sabuna" isimli şiir kitabını çıkarmış, 2008'in Mart ayında Kırklareli' de Kırklareli Hareketi Türk Halk Müziği Korosu kurmuş, aynı dönemde bir de Topçu Baba Canları Semah Ekibi oluşturmuştur.  Rumeli TV'de "Hasan Öztürk'le Berrak Türküler" programını yapmıştır. Halk müziği alanında da çalıştırıcılık ve uygulama evrelerinde uğraş vermeye devam eden şairimiz, 22 Şubat 2010 günü "Rumeli Nefesleri" isimli müzik albümünü çıkarmıştır. Bu onun dördüncü müzik albümü çalışması olmuştur.
İstanbul-Gaziosmanpaşa'da "Berrak Türküler THM Korosu" kurmuştur. Çalışmaları ve konserleri sürmektedir. Çeşitli zamanlarda "Türkü Etkinlikleri" yapmakta olan Hasan Öztürk, "Yaşam durmadığı sürece etkinlik sürecek"  demektedir. Duyarlı bir insanın, bulunduğu mekândaki olumsuzlukları düzeltmek, yetersizlikleri gidermek, insanlara, çevresine yararlı işler yapmak için uğraş vermesi gerektiğine inanan bir kişidir Hasan Öztürk. Duyarsızlık ve aldırmazlık, hoşuna gitmeyen şeylerdir. Her ne konumda olunursa olunsun, iyi niyetli, iyi yürekli, yapıcı, aydın beyinli insanların, içinde bulunduğu mekânın, üyesi bulunduğu kurumun, ekmek kapısının, köyünün, ilinin, ülkesinin ve dünyamızın tüm olumsuzluklarını, olumluya, çirkinliklerini güzele, zararlılarını yararlıya çevirmek için emek, çaba, bilgi, katkı sağlaması ve katması gerektiğine, hatta bunun zorunlu olduğuna inanan ve bu konularda çabalar sarf eden, bir eğitmen, bir şair ve bir sanatçıdır,
1977 yılında Gülsüm hanımla evlenmiş bulunan Hasan Öztürk'ün, Esin ve Sezin isimlerinde iki kızı vardır. Halen İstanbul Gaziosmanpaşa semtinde ikamet etmektedir.
Hasan Öztürk (Ozan Berraki) ın şiirlerinden sizlere örnekler vermek istiyorum.

ANLAYANA

Olmadı selamdan gayrı
Sevgiden saygıdan gayrı sözümüz
Yaranamadık ilahlara
Anladık ki oyunun kuralları var

Anladık ki kurallar ayrı
Başaramadı özümüz
Elimiz yakışmadı silahlara
Çelişkinin çeşitli dalları var

Olmadı hizmetten gayrı
Çabadan gayrı uğraşımız
İstedik hep iyi olsun
Hep güzeli aradı duygularımız

Elimizin dokunduğu yerde
Diken değil gül açsın
İstedik ki dört mevsim
Gök kubbede kartal değil
Güvercin uçsun
Gülün dalında karga değil
Bülbül ötsün

Şiddetli ayak sesleri duyduk
Sandık ki yol kaleden neferler var
Sandık ki dostluk ülkesine
Akın akın seferler var
Yolları uğurları açık ola

Şiddetli ayak seslerini dinledik
Baktık ki yerinde sayanlar
Bir bardak suda fırtına koparanlar
Dinmeyen çığlıklar var
Anladık ki: vaveyla

Sanırdık ki yaptıklarımızla övülürüz
Çabamızın bir yararı var
Baktık ki ulu-orta dövülürüz
Huzurumuzdan ilahların zararı var
Horlanırız sövülürüz
Birilerinin umutları bitirmeye kararı var

Döndük ilahlara baktık
Ottan cüce çimenden narin
Çeki-düzen verdik kendimize
Dedik ki: orası değildir yerin
Israrı bıraktık

Selamdan sevgiden saygıdan gayrı
Yok yine de bir kastımız
Selamımız
Alana
Suskunluğumuz yeter
Anlayana
                          Hasan Öztürk

*********************************

ARKADAŞIM DÜŞMAN

Baş kokmuş kokmamış düşünür müyüm?
Önce ben kokarım balığa ne gam
İçtiğim mürekkep yediğim kâğıt
Önce ben şaşarım alığa ne gam

Beni yanımdaki takar düşürür
Köstek arıyorsam ele ne gerek
Kafama koymuşsam beni ezmeyi
Destek arıyorsam ele ne gerek
Çevremde bunca ben bana yetmez mi?

Eli bir kenara itebilirim
İçimde olandan çekerim aman
Bana nasıl söz geçirebilirim
Arkadaşım düşman ben bana düşman
                     Hasan Öztürk

AŞKLA ALAY

Aşkla alay ediyoruz adeta
Çığırından çıkararak sevdayı
Sevgi sözü sevdalara söylenirdi hani ya

Bizimkisi sevda mıdır gerçekten
Yoksa aşkın tersini mi çevirdik
Aşk denilen kutsal duygu bilinirdi hani ya

Ölümüne dağ delindi Ferhat'ça
Aşka yanıp kül olundu Keremce
Aşk uğruna canlar feda edilirdi hani ya

Çağlayan ay nur yüzlünün yılgını
Berraki'ce şarkıların yorgunu
Aşk ilinde candan seven sevilirdi hani ya
                Hasan Öztürk

*********************************

ANA

Ana beni bekle yaşlanacağım
O zaman elimden tutarsın yine
Şefkatin tükenmez yüceliğiyle
Altıma bir döşek atarsın yine

Ana o günleri görürsem eğer
Elimde bir baston belim iki kat
Elimi elinden bırakma sakın
Kendine bir yer aç başucumda yat

Sevdalar hep yalan senden gayrısı
Ana senden sadık yar bulamadım
Bir tutam tatlı söz boşmuş gerisi
Yüreğinden sıcak yer bulamadım

Seni andığımda dolan gözümden
Uzanıp yaşları silersin yine
Tasanın zerresi vursa yüzümden
Huzurlu olmamı dilersin yine

Kadim yoldaşını unutma sakın
Babamı bırakma seninle dursun
Gençlik tükeniyor yaşlılık yakın
İhtiyar halimi o dahi görsün

Uzaktayım sesim seni bulur mu?
Ana sen yaşlanma hep böyle genç kal
Ardımdan bir el sallarsın olur mu?
Bahçe kapısından süzülürken sal
                     Hasan Öztürk

Görüldüğü gibi şairimiz, şiirlerinde ele almış olduğu temalara kendi duygusal bakış açısından da ayrı bir güzellik katmıştır. Mısralarına, hasreti, özlemi, acıyı, ilmek ilmek işlemiştir.
Kendisine buradan, kaleminin daim olmasını ve bol ilhamlar dilerim. İnşallah bundan sonrada yeni yazacağı şiirleri, yazıları ve eserleri ile bizleri buluşturur ve Edebiyat dünyamıza ve musiki dünyasına yeni eserlerle katkıda bulunurlar.
Önümüzdeki hafta bir başka şairimizle sizleri tanıştıracağım.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol