Sevgili dostlar merhaba;
Bu hafta bu köşeden sizlere aramızda yani Kırklareli, de yaşayan, Halil Özçelik'i tanıtmaya çalışacağım. Onun düşüncelerini, nelerden esinlenerek şiirlerini yazdığını, kendi gözlemlerimle sizlerle paylaşmaya çalışacağım. Böylelikle sizlerde aramızda yaşayan bu değeri hiç değilse biraz olsun tanıma imkânını bulmuş olacaksınız.
HALİL ÖZÇELİK
10.12.1950 yılında Kırklareli ili, Babaeski ilçesi, Kumrular Köyünde dünyaya gelmiştir. Babasının ismi Hüseyin Hidayet Bey, annesinin ismi Fatma Hanımdır.
O günkü şartlarda orta hâlli bir ailenin çocuğu olan Halil Özçelik, İlköğrenimini Kumrular Köyü İlkokulunda yapmıştır. Mezuniyetinden sonra bir üst okula devam edememiş, köyün geçim şartlarına ayak uydurma çabasında olan ailesinin yanında, o günkü köydeki çocukların yaptığı iş gibi, kendi malları olan küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarının başında çobanlık yapmaya başlamıştır.
İlkokul mezuniyetinden sonra 3 yıl böyle geçip gitmiştir. Sonra İstanbul'a gitmeye karar vermiştir. Orada ufak tefek birkaç işte geçici olarak çalışmış ve sonra Fotoğrafçılık mesleğinde karar kılmış askerlik çağına kadar, fotoğrafçılıkla ilgili işlerde çalışarak hayatını idame ettirmiştir.
Askerlik çağı gelince Ankara- Etimesgut 'a Muhabere Tankçı olarak acemi askerliğine ve oradan da Usta birliği olan Erzurum-Aşkale'ye 4.ncü Zırhlı Tugaya dağıtımı olmuştur. 20 ay gibi bir sürenaskerlik görevini Tugay Fotoğrafçısı olarak tamamladıktan sonra tekrar Kumrular Köyüne dönmüştür.
Bir müddet köyde kaldıktan sonra tekrar İstanbul'a dönmüş, iki yıl boyunca Fotoğrafçılık üzerinde çeşitli iş yerlerinde çalışmış ve sonra kendi iş yerini açmaya karar kılmıştır.
1973 yılında Edirne'nin Hıdır ağa köyünden Zühre Kıvcı Hanım ile evlenmiştir. Bir kız, ikisi erkek çocuğu olmak üzere Üç çocukları olmuştur.
26 yıl fotoğrafçılık işini yaptıktan sonra, 2002 yılında emekliliğe hak kazanmış ve baba ocağı Kumrular Köyü'ne tekrar dönmüştür. Hâlen hayatını burada kendisine ait araziler üzerinde çiftçilikle idame etmektedir.
1970 yılından beri şiir ve Edebiyata ilgi duymaya başlamış olan şairimiz, ilk önceleri şiirlerinde aşk ve tabiat konularını işlemiş, daha sonraları, doğa ve siyasetle ilgili temaları şiirlerinde işlemeye başlamıştır.
Halil Özçelik bir halk ozanıdır. Bu özelliğini şiirlerine yansıtmaya özen gösterir. Bu nedenle memleket şairi demekte mümkündür. Fakat şiirlerinin konusu itibari ile ilk önce dikkati çeken yanı toplumcu şair olduğudur. Karakteri ile duyarlı bir insandır.
Bazı şiirlerine bu havayı yansıtır ve hicivsel deyişleri ile ince ayar bir eleştiri yapar. Şiirlerine de bu güzellik ve disiplin getirmiştir. O şiirle değil kültürle de donanmak ihtiyacını duyan biridir. Kültürel etkinlikleri, şiirsel etkinliklerle tamamlamayı düşünmektedir.
Ne yazacağını, hangi kelimeyi nerede kullanacağını iyi bilmektedir. Zaten bu özelliği şiirlerine yansımış ve okuyucunun şiirlerinden haz duymasını sağlamıştır.
Konuları toplumdan ve hayatın içinden seçmiştir. Bu nedenle şiirleri genelde didaktik ve satirik türde şiirlerdir. Halil Özçelik'in şiirlerinde yalnız şiirin kendisi değil toplum bireylerinin tümü vardır. Onun şiirlerini okuyan kendisini şiirin dokusu içinde yürürken bulmaktadır.
150 den fazla şiiri olan şairimiz, şiirlerinde toplumsal düzen içerisindeki çarpıklıkları ve yaşadığı çevredeki tabiat ve doğanın insan eliyle nasıl bozulduğunu gözlemlemiş ve üzüntülerini mısralarında dile getirmeye çalışmıştır.
Yazmış olduğu bu şiirlerinde, toplumsal ve toplum içinde yaşayan bireylere nasihat ve olayları hiciv eden şiirler yer almıştır. Kendisine has bir üslup içerisinde kaleme almış olduğu şiirlerinde, yalın bir Türkçe ve akıcılık vardır.
Yazmış olduğu şiirler, hece ve serbest vezin türündedir.
Halil Özçelik'in şiirlerinden bazı örnekler:
İŞİNE GELEN
Biz sizin yanınızdayız,
Sizin söylemek isteyip
söyleyemediğinizi
Söylemek için varız.
İşine gelen bizi alkışlar,
İşine gelmeyen içeri atar.
Vatan, millettir derdimiz,
Gaflete düşeni uyarır, söyleriz.
Namerde boyun eğmeyiz.
İşine gelen bizi alkışlar,
İşine gelmeyen içeri atar.
Laiklikten ödün vermeyiz.
Cumhuriyet'e söz ettirmeyiz.
Bayraktır en büyük değerimiz.
İşine gelen bizi alkışlar,
İşine gelmeyen içeri atar.
Halil insan sevgisiyle dolu;
Bırakalım sağı, solu,
En doğrusu Atamın yolu…
İşine gelen bizi alkışlar,
İşine gelmeyen içeri atar.
Halil Özçelik/ Kumrular Köyü/ Babaeski
ÜZÜM
Üzüm oldum daldan kestiler beni,
Kasalara koyup sattılar beni.
Dem olup kadehte içtiler beni,
Bilmem ki ne olur benim hâllerim.
Mengeneye koyup sıktılar beni,
Posa deyip ayrı attılar beni,
Şişeye doldurup sundular beni,
Bilmem ki ne olur benim hâllerim.
Mahzene cezalı dolduruyorlar,
Görücüye parayla sunuyorlar,
Bak " şerefi" yerden kaldırıyorlar,
Bilmem ki ne olur benim hâllerim.
Halil, gel dost ile bir dem içelim,
Yâr sevdasıyla dünyadan geçelim,
Gamı, kasaveti var- yok edelim,
Bilmem ki ne olur benim hâllerim.
Halil Özçelik
Kumrular Köyü/ Babaeski -2010
ASIL ANAM TOPRAK BENİM
Filiz verir, dal olursun.
Çiçek verir, bal olursun.
Kurdu, kuşu doyurursun.
Asıl anam toprak benim.
Buğday verir, un olursun.
Çavdar verir, yem olursun.
Üzüm verir, dem olursun.
Asıl anam toprak benim.
Topraksız hiç yaşayamam.
Bunca yükü taşıyamam.
Bu sırları saklayamam.
Asıl anam toprak benim.
Kumrular Fatma'dan doğdum.
Dünyaya geldim insan oldum.
Bir açtım, bir de soldum.
Asıl anam toprak benim.
Adımı "Halil" koydular
Anadan doğma soydular
Üç arşın beze koydular
Asıl anam toprak benim.
Halil Özçelik / Kumrular / Babaeski
BEBEKLER
Dünyanın bütün bebeklerini getirin bana,
Özgürlük fısıldarım kulaklarına.
Emsinler bütün anaların sütlerini,
Kucaklasın sütkardeşler birbirlerini.
Büyüsünler, örnek olsunlar dünyaya.
Kimse artık sarılmasın silaha.
Kaldırsınlar dünyadan sınırları,
Görsün, utansın babaları.
Bu dünya çok büyük, herkese yeter.
Aksini düşünen kendisi çeker.
İyilik düşünen çiçekler eker.
Dünyanın bebeklerini getirin bana.
Hepsi aynı iştahla acıkır, aynı uyur.
Geldiğinde her biri sanki bir nur…
Bütün bebekler birbirini kardeş bilsinler,
Kavgadan, silahtan uzak kalsınlar.
Bütün dünyanın bebeklerini getirin bana,
Bal, şeker süreyim yanaklarına.
İnsanlığı sevip, birbirini kucaklasınlar,
Cehenneme dönen dünyayı,
cennet yapsınlar.
Halil böyle biliyor, böyle söylüyor,
Sevgi, dostluk, özgürlük diyor.
Dost ağlıyor, düşman gülüyor…
Dünyanın bebeklerini getirin bana,
Özgürlük fısıldayayım kulaklarına
Halil Özçelik
Kumrular Köyü / Babaeski
Görüldüğü gibi şairimiz, şiirlerinde ele almış olduğu temalara kendi duygusal bakış açısından da ayrı bir güzellik katmıştır.
Halil Özçelik, Kırklareli'nde 2008 yılından bu yana faaliyet gösteren (KIRKSEDER) Kırklareli Kültür Sanat ve Edebiyatçılar Derneğinin üyesidir.
Kendisine buradan, kaleminin daim olmasını ve bol ilhamlar dilerim. İnşallah bundan sonrada yeni yazacağı şiirleri ile bizleri buluşturur ve Edebiyat dünyamıza yeni eserlerle katkıda bulunurlar.
Önümüzdeki hafta bir başka şairimizle sizleri tanıştıracağım. Saygılarımla...
Şiirleri güzel beğendim