ZMO; “Zeytinlikler ve meralar tehdit altında”

TBMM gündemine gelen Zeytinlik alanlarla ilgili değişiklikler öngören yasa tasarısı ile ilgili Ziraat Mühendisleri Odası Genel Merkez Yönetim Kurulu tarafından basın açıklaması paylaşıldı.  

Yapılan basın açıklamasını TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilcisi Erol Özkan paylaştı. Açıklamada şunlar kaydedildi;
“Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan "Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı" ile zeytinliklerimiz ve meralarımız yeni bir saldırının hedefinde. Bugüne kadar 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda altı kez, zeytinlik sahalarını farklı amaçlarla kullanmaya yönelik değişiklik yapılmak istense de, kamuoyundan gelen tepkiler nedeni ile bu değişiklikler gerçekleştirilememişti.
Tasarıyla 3573 sayılı Kanunda ekleme ve değişiklikler yapılıyor. Tasarıda 3573 sayılı Kanunun 1`inci maddesine zeytinlik saha ve kurul tanımları ekleniyor. Dekarda 15 ağaçtan daha az ağacın bulunduğu sahalar, zeytinlik sahası dışında tutularak, kanunun zeytinlik alanlar için öngördüğü korumacılıktan mahrum bırakılıyor. Ülkemizde geleneksel olarak daha önce kurulmuş zeytinliklerde dekara dikilmiş olan ağaç sayısı 10-12`dir. Tasarı ile zeytinlik saha için 15 ağaç sınırı getirilmesi yeni alanlar için sorun olmasa da, kadimden beri zeytinlik olan, yaşlı ağaçların bulunduğu sahalarda önemli sorunlara ve telafi edilemez tahribatlara yol açacaktır.
Tasarıyla getirilen bir diğer tanım ise, zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında dokuz kişiden oluşan zeytinlik sahaları koruma kurulu. Bu Kurul 2005 yılında çıkan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile getirilen ve tarım topraklarını korumak yerine toprak dağıtma kurulu gibi çalışan ‘`İl Toprak Koruma Kurullarını`` hatırlatmaktadır. Ancak yapısına ve işlevine bakıldığında, şikâyetçi olduğumuz Toprak Koruma Kurullarının bile gerisine düşüldüğü açıkça görülmektedir. Toprak Koruma Kurullarında üye olarak yer alan ve tarım topraklarının korunması konusunda mücadelesini başarılı bir şekilde yapan ODA`mıza, bu başarısının karşılığı (!) olarak, zeytinlik sahaları koruma kurullarında yer verilmemiştir.
3573 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde zeytinlik alanlara hayvan sokulması yasak iken, tasarıda "hayvan otlatılması yasak" ifadesine yer verilmiştir. Böylelikle zeytinlik alanlara hayvan girdiğinde, "otlamıyordu" gerekçesi ile yasaklamanın suiistimal edilmesine yol açılacaktır. Yine mevcut Kanunda zeytin sahalarına en az bir kilometre yakınlıkta koyun ve keçi ağılı yapılması yasak iken tasarıda bu yasaklama kaldırılmıştır.
3573 sayılı Kanunun 20`nci maddesinde "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vegatatif ve generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez" hükmü yer almaktadır. Tasarıda, birçok düzenlemede yasaklamaları delmek için kullanılan "alternatif alan bulunmaması" ve "kamu yararı kararı" bulunması gerekçelerine yer verilmiştir. Mevcut durumda "zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi" için verilen izin, "bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar" olarak, her türlü faaliyeti kapsayacak hale getirilmektedir.
Tasarıda zeytinyağı fabrikaları ile tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznine bağlı olması zorunluluğu devam etmektedir. Ancak "bakanlıklarca kamu yaran kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir" ifadesinin açık olmaması, bu ifadeyle zeytinyağı fabrikaları ile tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesi dışındaki faaliyetlere de GTHB tarafından izin verilebileceği anlaşılmaktadır.
Tasarı ile getirilen Zeytinlik sahaları koruma kurulunun görevleri arasında yatırım izinleri verilmesi yer almamıştır. Kurulun yetkisi, yatırım taleplerine ilişkin görüş bildirmekle sınırlıdır. Tasarıda yatırım izinlerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verileceği, Bakanlığın bu yetkisini, gerektiğinde valiliklere devredebileceği öngörülmüştür.
Neredeyse güneşin doğuşunu, yağmurun yağmasını Milli Tarım Projesi faaliyeti olarak sunacak olan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığını, söylemleri bırakıp, tarım alanlarımıza ve meralarımıza yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için harekete geçmeye çağırıyoruz.”
(ZMO)

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol