Yılmaz Gruda’dan Çağdaş Gençlik Tiyatrosu’na destek

Armağan Köyü’nde çekilen Göktaşı Filmi için Kırklareli’ye gelen tecrübeli oyuncu Yılmaz Gruda, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Didem Köme ve Serkan Gündoğar çifti tarafından hayata geçirilen Çağdaş Gençlik Tiyatrosuna gelecekte daha çok destek vermeye çalışacağını söyledi.

Göktaşı Filmi çekimleri sebebiyle Kırklareli’ye gelen Yılmaz Gruda, Çağdaş Yaşam Tiyatrosunun mimarlarından Didem Köme ve Serkan Gündoğar ile bir araya geldi. Çağdaş Yaşam Tiyatrosu’na her türlü desteği sunmak için uğraşacağını belirten tecrübeli oyuncu, yapılan çalışmanın tüm Türkiye’ye örnek olması gerektiğini belirtti.
Yılmaz Gruda ile yaptığımız röportajda sinemadan sanata birçok konuda değinen Gruda, Göktaşı Filminin çok başarılı bir film olduğunu da belirtti.
Gerçekleştirdiğimiz röportaj şu şekilde gelişti:
Öncelikle Kırklareli’ye geliş sebebinizi
sorabilir miyiz?
Kırklareli’ye geliş sebebim Göktaşı adlı film. Çok güzel bir film, yaşanmış bir olaya dair. Güzel bir zekâ, Caner Erzincan, yaşanmış bir olayı senaryoya dökmüş komedi çizgisi içerisinde. Çok güzel tipler ve bunun yanı sıra çok güzel karakterler de koymuş. Titiz bir yönetmen ve çok güzel bir backgroundu var yani reji yardımcıları ve prodüksiyon var. Her şeyi kovalıyorlar. Yani herhangi bir şeyi aratmıyorlar. Yani sen a demeden demek istediğin şey olmuş oluyor. Yani demek istediğim prodüksiyon çok önemli, background çok iyi.
Durum böyle olunca oyuncular da rahat ediyor, rollerine odaklanıyorlar. Çok iyi bir kadro var. Şafak Sezer var başrolde, taşın düştüğü köyün muhtarını oynuyor. İşte onun çerçevesinde Göktaşı üzerinden şekilleniyor film. Yani güzel bir senaryo. Güzel bir komedi. Özetlemek gerekirse Kırklareli’ye geliş sebebimiz Göktaşı filminin çekimleri.
Ben de orada ihtiyar rolü oynuyorum tabi. Güzel, tatlı bir rol.
Bunun yanı sıra güneş çok sert, yağmur da bizim aleyhimize. Ama elbette yapabileceğimiz bir şey yok. Netice itibariyle bu filmi çok güzel bir ortamda gerçekleştiriyoruz.
Ben sabahları gazete almaya geliyorum buraya, elbette tanınmış olmamış bir fonksiyonu var ama benim yanıma gelirken ki ifadeleri bile onu veriyor, saygılı insanlar. Burada insanların yüzünde güzel bir tebessüm var. Gördüğüm kadarıyla böyle. Esnafı iyi, çok dürüst. Tipik bir olaydır mesela, tanındığınız zaman daha yüksek fiyatlar istenebilir. Kırklareli esnafında böyle bir şey görmedim.
Gelecek projelerden bahsedebilir misiniz biraz?
Çivi Kabare Tiyatrosunu kurduk, 10 ayrı skeci izleyen bir programa başladım. 58’lerde stand-up yapmıştım Türkiye’de.
Şimdi de tam tersi, sit-down yapacağım. Tarihsel bir çizgi içerisinde meddah neydi, orta oyunu neydi, buna Ermenilerin katkısı neydi gibi konular. Ermenilerin büyük katkısı oldu Türk Tiyatrosuna. Depar attırdılar da denebilir. Çünkü yasaklar vardı, kadın oyuncular oynayamıyordu tiyatroda. Erkekler mecburen kadın oynuyordu. Ermeniler bunu kırdı, insanlara sahnede kadın da olabileceğini kanıtladılar. Gerçeği de görmek lazım. Onlarla aramız şöyleydi böyleydi değil, sanat başka bir şey. İster Yahudi ister Ermeni sanatta önemli olan senin önüne ne koyduğudur. O güzellikleri kaybetmememiz lazım. Efendim eskiden beri diyorlar, dur ya, eskiden vardı dünyada. Madem böyle diyoruz al eskiyi, günün şartlarıyla birleştir; tez, anti-tez ve sonunda bir tez koy ortaya. Osmanlı Tiyatrosu birçok milletin sayesinde o noktaya geldi, şimdi bizim tiyatromuzda da etkili şeyler bunlar. Sit-down ile otura otura konuşmak, Türk Tiyatro Tarihi’ni gözler önüne sermek ve insanlara bir şeyler anlatmak. Şuna da değinmek istiyorum, muhaliftir tiyatrocu. Niye? Senin zaafını ortaya koyuyorum, senin zaafına güldürüyorum milleti, seni de sana güldürtüyorum. Efendim işte sanatçı muhalif olmaz, bu adam birşeyleri ortaya koymaya ortaya çıkmış, ister istemez, spontane olarak, bu adam muhalif. Seni koyuyor ortaya, seni anlatıyor. Sağcısı da bu, solcusu da bu. Karakter oynuyor o adam, ama karakteri de gökten almıyorlar. Gördüklerinden birleştiriyorlar. O karakterin içine Fatma da giriyor, Ahmet te giriyor. Yani en önemli şeylerden biri bu. Tiyatrocu ne yaparsan yap, muhaliftir. Mesajı, önermesi olmayan bir şey olmaz dünyada.
Şimdi burada çok güzel bir tiyatro faaliyeti var Çağdaş Gençlik Tiyatrosu diye. Bu beni çok heyecanlandırdı. Benim elimde 40 tane piyes var, 20 dakikalık, 30 dakikalık filan diye. Bunları Didem Köme’ye gönderiyorum. Onlar başlayacaklar. Ben de müsait olduğum oranda destek sunacağım. Zaman zaman ajandama bakıp geleceğim buraya. Böyle bir katkıya da can-ı gönülden varım.
Çağdaş Gençlik Tiyatrosu Nedir?
Başta kız çocukları olmak üzere birçok öğrenciye eğitim desteği veren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile Yönetmen Didem Köme ve Senarist Serkan Gündoğan Çiftinin birlikte yürüttüğü Çağdaş Gençlik Tiyatrosu hem öğrencilere tiyatro eğitimi vermekte hem de elde edilen gelirleri ile öğrencilere burs desteği sağlanması amacıyla Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’ne destek sunmayı amaçlamakta. Hayaller İstanbul oyunu ile birçok insana ulaşan Çağdaş Gençlik Tiyatrosu, önümüzdeki yıllarda yeni projeler ile hedef kitlesini genişletmeyi amaçlıyor.
Göktaşı Filmi nedir?
Göktaşı’nda, yağmur duasına çıkan Trakyalılar umduklarından bambaşka bir şeyle karşılaşırlar. Trakya’da Günebakan köyünde yaşayanların en büyük derdi kuraklıktır. Kuralıktan kurtulmanın yollarını arayan köy halkı yağmur duasına çıkmaya karar verir. Dualar edilir edilmez
tüm gözler semaya çevrilir. Herkesin gözü yağacak yağmurdadır. Fakat onlar beklediklerinden bambaşka bir şeyle karşılaşırlar. Gökten yağmur yerine göktaşı parçaları düşer. Herkes şok içerisindedir. Amerikalı, Alman ve Rus ajanlar inceleme yapmak için köye akın etmeye başlar ve incelemek için köylülerden aldıkları göktaşları için ciddi ücret öderler. Köyün muhtarı İsmet bu işten yararlanmaya kararlıdır ve çeşitli kurnazlıklarla halkın sattıklarından bağış toplar. Halk bir yandan ajanlara yüksek fiyatlarla göktaşlarını satmaya çalışırken bir yandan da muhtarın yaptığı kurnazlıklarla uğraşır. Bu sırada muhtarın şarkı olma hayalleri kuran oğlu Bahadır, köye haber yapmaya gelen muhabir Ceylan’a gönlünü kaptırmıştır. Günebakan köyü bu zamana kadar böyle bir curcuna yaşamamıştır. Caner Erzincan’ın yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği komedi türündeki filmin oyuncu kadrosunda Şafak Sezer, Ayhan Taş, Yılmaz Gruda, Bülent Çolak, Tuna Orhan gibi isimler yer alıyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol