YAŞAMIN HER ALANINDA ADALETİN ÖNCELİĞİ

Her toplumda adalet anlayışı, gelişmişlik faktörüne bağlı olarak farklılıklar göstermektedir. Örneğin; ilkel toplumlarda, yerleşik düzene geçmiş gelişmekte olan toplumlarda, modern toplumlarda vb. adalet anlayışının birbirinden farklı olduğunu biliyoruz. Keza, dünyayı paylaştığımız diğer canlılar için de buna benzer farklılıklar söz konusudur. Vahşi doğadaki canlıların yaşam koşulları ile nispeten sosyal diğer canlılara ait yaşam kriterlerini karşılaştırdığımızda, benzerlik söz konusu olabilir mi?
Yaşamın her alanında gerekli olan adaleti daha önce olduğu gibi, daha sonra da sütunlarımda gündeme taşıyacağım. Siyasi bir yapının programına alarak ana disiplinler halinde kamu oyu ile paylaştığından öte, tüketici haklarını savunan bir örgüt yöneticisi olarak tüm alanlardaki adaletin savunucusuyuz.
Ülke gündeminde yer alan ve ‘4 Adalet’ olarak sosyal ve siyasi literatüre girmiş adalet kavramı özetle, Su-Ekmek-Söz-Kimlik olmak üzere şu dört başlık altında ifade edilmektedir:
1. "Su" ile çevre ve iklim adaletine,
2. "Emek" ile iktisadi adaletin önemine,
3. "Söz" ile katılım adaletine,
4. "Kimlik" ile eşit yurttaşlık kavramına gönderme yapılmaktadır.
‘Çevre ve iklim adaleti’ gerçekleşmeden iklim değişikliğinin yıkımlara yol açması, engellenmesi önlenemez bir gerçek olarak dünyamızın önünde önemli bir risk olarak dururken, seyirci kalamazdık. Bu nedenle; yarın çok geç olmadan, bugün olası tüm önlemlerimizi alalım diye, derneğimizin merkezi bir çalışmasını sizlerle paylaşmak istiyorum.
ENERJİ KULLANIMI, KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, ETKİLERİ VE ÇÖZÜMLER
(1)
Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği, bugün dünyamızın ve insanlığın en önemli sorunlarından birisi duruma gelmiştir. Bu sorunun belirleyici nedeni olarak, kömür-petrol ve doğal gaz gibi fosil Küresel ısınma enerji kaynaklarına dayalı üretim-tüketim modelleri ve uygulamaları olduğu belirtilmektedir.
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin doğa ve insanlar üzerindeki olumsuz etkilerinin artması üzerine, 1992 yılında Rio Çevre ve Kalkınma Konferansında İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (İDÇS) elli ülke tarafından onaylanmış ve sözleşme 21 Mart 1994 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Birleşmiş Milletler öncülüğünde imzalanan bu sözleşmeye taraf olan ülke sayısı 197’dir. Türkiye, bu Sözleşmeye 24 Mayıs 2004 tarihinde taraf olmuştur. Sözleşmenin nihai amacı, atmosferdeki sera gazı birikimlerini, iklim sistemi üzerindeki insan kaynaklı tehlikeli etkiyi önleyecek bir düzeyde durdurmaktır.
Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine yönelik Kyoto Protokolü ise 16 Mart 1998’de Newyork’ta imzaya açılmıştır. Protokol, 8 yıl sonra, 16 Şubat 2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Türkiye, 5 Şubat 2009 tarihinde Kyoto Protokolüne katılmıştır. Protokole 191 ülke ve AB taraftır. Kyoto Protokolünün amacı; atmosferde bulunan sera gazlarının iklimlere etki etmesinin engellenmesi, en aza indirilmesi ile birlikte iklim değişikliğinin azaltılması ve mevsimlerin doğal seyrinde ilerlemesinin sağlanmasıdır. Protokolün hedefi ise, sera gazı emisyon azaltımı/sınırlandırılması yükümlülüklerini üstlenen ülkelerin sera gazı emisyonlarının toplamının, 2008-2012 yılları arasındaki birinci taahhüt döneminde, 1990 yılındaki seviyenin %5 altına düşürülmesidir.
Ülkeler arasındaki yukarıda belirtilen söz konusu sözleşme ve protokollere başta ABD olmak üzere ülkelerin büyük bir çoğunluğu uymamıştır. Tam tersine, bir takım finans kuruluşları aracılığı ile karbon ticareti yapılarak bu sözleşme ve protokolü ve diğer ilgili kararları bir ticari araç olarak kullanmışlardır. Bununla birlikte, fosil kaynak üretimini ve ticaretini yapan kapitalist-emperyalist enerji şirketleri karbondioksit emisyonunun azaltılmasına değil, daha da artmasına neden olmuşlardır.
2012 yılında Rio’da yapılan Rio+20 toplantısında, son yıllardaki küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliğinin afetleri arttırıcı etkide bulunduğuna dikkat çekildi. 1992’den 2012 yılına kadar geçen sürede, dünyada meydana gelen sel, kuraklık, fırtına, deprem, aşırı sıcaklar, toprak kayması, orman yangını ve volkan gibi doğal afetlerden toplam 4.4 milyar insanın etkilendiği, 2 trilyon dolar dolayında bir zararın oluştuğu vurgulandı. Doğal afetler sonrasında 1.3 milyon insanın yaşamını kaybettiği belirtilmiştir.
Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli’nin (İPCC) 2013 yılı raporu, son 42 yılda Türkiye’de sıcaklığın tüm bölgelerde arttığını, 1950’den günümüze dağ buzullarında 10 metrelik geri çekilme gözlemlendiğini, ülkenin üç tarafını çevreleyen denizlerin düzeyinin çıplak gözle hissedilemeyecek yavaşlıkta yükseldiğini ve doğal afetlerin sıcaklık artışı ile doğrudan bir seyir izlediğini göstermektedir. Raporda, Türkiye’nin eklim değişikliğinden en çok etkilenecek kırılgan bir jeo-stratejik konumda olduğu belirtilmektedir. Eğer,mevcut emisyon oranları kontrol altına alınmazsa, denizlerin düzeyi 2050 yılına kadar 0.3 – 0.5 metre, 2100 yılına kadar ise 1 metre yükselecektir. Böyle bir gelişme, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye’deki ve dünyadaki tarım alanlarının büyük kısmının kullanılamaz duruma gelmesine neden olacaktır.
Isınmaya bağlı olağan dışı gelişmeler, üç tarafı denizlerle çevrili Anadolu’nun önemli bir kısmının tuzlu deniz suyu altında kalacağı anlamına gelmektedir. Bu durum ve gelişmelerin, bulaşıcı hastalıkların yayılma oranının da yükselmesine neden olduğu belirtilmiştir.
Raporda; Avrupa ve Ortadoğu bölgesinde aşırı hava olaylarından en çok etkilenen ülkeler listesinde Türkiye’nin 3.sıralarda bulunduğu vurgulanmıştır.
TÜKETİCİNİN MERAK ETTİĞİ KONULAR
Ön Ödemeli Konut Sözleşmesinde Cayma Hakkı Kaç Gündür ? Cayma Hakkı Nedir?
(1) Tüketici, on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin ön ödemeli konut satış sözleşmesinden cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkının kullanıldığına dair bildirimin bu süre içinde satıcıya yöneltilmiş olması yeterlidir. Satıcı, cayma hakkı konusunda tüketicinin bilgilendirildiğini ispat etmekle yükümlüdür.
(2) Taşınmazın kısmen veya tamamen bağlı krediyle alınması durumunda bağlı kredi sözleşmesi, sözleşmenin kurulduğu tarihte hüküm doğurmak üzere bu maddede öngörülen cayma hakkı süresi sonunda yürürlüğe girer. Konut finansmanı kuruluşu cayma hakkı süresi içinde tüketiciden faiz, komisyon, yasal yükümlülük ve benzeri isimler altında hiçbir masraf talep edemez.
(3) Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder.
Ön Ödemeli Konut Satışında Konut Teslim Süresi Ne Kadardır?
Ön ödemeli konut satışında devir veya teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Kat irtifakının tüketici adına tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte zilyetliğin devri hâlinde de devir ve teslim yapılmış sayılır.
Ön Ödemeli Konut Satışında Sözleşmeden Dönme Nasıl Olur?
(1) Ön ödemeli konut satışında, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır. Sözleşmeden dönülmesi durumunda satıcı; konutun satışı veya satış vaadi sözleşmesi nedeniyle oluşan vergi, harç ve benzeri yasal yükümlülüklerden doğan masraflar ile sözleşme bedelinin yüzde ikisine kadar tazminatın ödenmesini isteyebilir.
(2) Satıcı, yükümlülüklerini hiç ya da gereği gibi yerine getirmezse tüketiciden herhangi bir bedel talep edemez. Tüketicinin ölmesi veya kazanç elde etmekten sürekli olarak yoksun kalması sebebiyle ön ödemeleri yapamayacak duruma düşmesi ya da sözleşmenin yerine olağan koşullarla yapılacak bir taksitle satış sözleşmesinin konulmasına ilişkin önerisinin satıcı tarafından kabul edilmemesi yüzünden sözleşmeden dönülmesi hâllerinde tüketiciden herhangi bir bedel talep edilemez.
(3) Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder.


Sorunsuz ve sağlıklı bir
yaşam dilerim.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol