YASAKLAR TETİKLEYİCİDİR

Geçenlerde bir oyuncak mağazasını gezdim. Göz alıcı oyuncaklar karşısında insanın çocuk olası geliyor. Özenle bezenle sergilenmiş şiddet içeren oyuncaklar en fazla dikkat çekiyordu. Küçücük çocukları bile silah oyuncakların etrafında ayırmanın zor olduğu dikkatimi çekti.
(5-6) yaş arası çocuklar için yapılmış bir oyuncağı incelerken, üniversite örgencisi olduğunu söyleyen genç bir erkek 8 yaşlarındaki erkek kardeşine bir oyuncak     seçiyordu.
Gel güzelim, bir başkasını alayım ama silah oyuncak olmasın diye boşuna diller döküyordu.
Çünkü çocuk boyuna yakın bir oyuncak silaha hiç bırakmayacakmış gibi sarılmıştı. Bak güzelim, dünya silahsızlanmayı konuşuyor bu oyuncağı almam doğru değil diye yalvarmalarına cevap geliyor küçükten: Bana silah almıyorsun ama sen de bilgisayarda hep silahlı oyunlar oynuyorsun demesiyle ağabey şaşırdı sanki ve:
Duyulur duyulmaz bir sesle “ben büyüğüm” diyebildi sadece.
Sonra da kardeşinin elindeki o kocaman, görkemli oyuncak silahı aldı ve çıktılar. Buradan alabileceğimiz birçok ders var. Demek çocuklara yasak koymakla yasak koyulmuyor.
Onlar bizim (yapma) dediklerimizden değil, yaptıklarımızdan etkileniyorlar. Ayrıca mağazalarda neden bu kadar celbedici şiddet içeren oyuncaklar yer alıyor?
Büyüklerin bile gözünde kalabilecek bu oyuncaklar elbette küçükleri kendine çekmeye devam edecektir. Durum böyle olunca da o minicik yürekleri daha şimdiden sanal da olsa silahlanmaya hazırlamış biz olmuyor muyuz? Bu gibi şiddet içeren oyunların ortamından uzak tutmak için bazen bireysel çabalar başarısız kalıyor. Büyüklerimizin bu durumu gözden geçirmelerinin zamanı geldi de geçiyor bile.
Mağazalarda cicili bicili şiddet içeren oyuncaklar yerine, eğitici oyuncaklar yer alsa, bizler de bilgisayar veya televizyon kanallarını dikkatlice seçsek, bizleri kitap okurken görseler belki de gördüklerini uygulamakta, zorluk çekmezler. Çocukları şiddet ortamından uzak tutmak istersek eğer, bizler de o alanlarda yer almamalıyız.
 Çocuklar her şeyimiz, yarınlarımız.
Öyleyse yarınlarımıza bugünden yön vermeye başlamalıyız.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol