“Verimli tarım toprağının üzerine termik santral olmaz”

Kırklareli Kent Konseyi ve TMMOB Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu tarafından Kırklareli’nin İnce Beldesi yakınlarındaki Dokuzhöyük ve Ulukonak arasına yapılması planlanan termik santralle ilgili panel 14 Temmuz 2018 Cumartesi günü saat 14.00’da Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Kırklareli Kent Konseyi’nin TMMOB Kırklareli İl Koordinasyon Kurulu’yla birlikte düzenlediği “Kömürlü Termik Santralin Tarım Alanları ve İnsan Yaşamı Üzerindeki Etkileri“ konulu panel öncesinde Kırklareli Kent Konseyi tarafından katılımcılara sunum yapıldı. Sunumda; Kırklareli/İnece Beldesi ile Dokuzhöyük Köyü arasına yapılması düşünülen termik santral ile bilgiler verildi.
Termik santralin olumsuz etkilerinin anlatıldığı sunumda; “Termik santral, yalnızca bacasından saatte 61 ton kül bırakacak. Ayrıca zaten tükenmekte olan yeraltı su kaynaklarımızı kullanacak ve birinci sınıf tarım arazilerimizi çöle çevirecek. Tüm bunların ötesinde yaydığı zehirli gazlarla soluduğumuz havayı kirletecek ve başta insanlar olmak üzere, tüm canlı mekanizmasını olumsuz etkileyecek” denildi.
Panelin başkanlığını yapan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilcisi Erol Özkan, paneldeki konuşmasında ; “Niçin böyle durduk yere nükleer santral ve termik santral ile
gündeme geliyoruz. Bu konular ortaya atılıyor daha sonra buzdolabına kaldırılıyor. Ve aniden Çerkezköy’de ve başka alanlarda yine aynı sorunlar gündeme geliyor. Bu sorunlardan bir tanesi burnumuzun dibinde. Çıkan kararla Kırklareli Ovası ilan edilen yerin yanı başında değerli topraklara sahip birinci sınıf tarım arazileri üzerine termik santral yapılması gündemde. Dünyada gelişmiş ülkeler termik santrallerden vazgeçerken, bizim gibi ülkeleri kullanıyorlar” dedi.
“Demokratik kurallar çerçevesinde yapılmak istenenlere tepkimizi ortaya koyacağız”
“Verimli tarım toprağının üzerine termik santral olmaz” diyen TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İl Temsilcisi Erol Özkan; “Hiçbir şekilde verimli tarım toprağının üzerine termik santral olmaz. Bu tarz şeyler insanda soru işareti oluşturuyor.
Bir cezamı veriliyor? Zaman içerisinde bunları göreceğiz. Ama her ne olursa olsun. Demokratik kurallar çerçevesinde yapılmak istenenlere tepkimizi ortaya koyacağız. Biz tepkimizi ortaya koyarken, yanımızda çiftçimiz ve üreticimiz olacak. Karşı çıkacağız ve başaracağız buna inanıyorum” diye konuştu.
Kırklareli Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Ozan Topuz ise her kesimin ve kurumun itiraz etmesinin yararlı olacağını, bilim ve hukukun bir yere kadar başarılı olabileceğini ancak asıl başarının yöre yaşayanlarının mücadelesi olacağını sözlerine ekledi.
Programın devamında Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Üyesi Dr. Yeliz Mercan tarafından gerçekleştirilen konuşmada; Çevre insan ilişkileri, Termik santralin fiziksel ve kimyasal etkileri konusunda katılımcılara bilgi verdi. Mercan ayrıca sanayilerin mutlaka olmak zorunda olduğunu ancak doğru yerde olmasının son derece önemli olacağını belirtti.
Gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı, Ziraat Mühendisi Ahmet Atalık, Kırklareli Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Ozan Topuz”da katıldı.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. direnmezsen kaybın korkunç 16 Temmuz 2018 Pazartesi 15:35:00

    Uluslararası kapitalizm namı diğer emperyalizm ve tercümesi eşkiyalık çok uzun süredir Trakya topraklarına göz koymuş ve şmdi el koymak üzre harekete geçmiştir ki bunu belirli bazı anti-sosyal projeler ile hayata geçirip bölge topluluklarına hayatı zehir ederek göçe zorlama sosyal temizliği ile gerçekleştirecektir. Bunu teminen ilkin yerli firmalar kanserci bir proje inşa ederek toplumun can derdine düşmesine yolaçak ardısıra göç gündeme gelecek daha sonra ise büyük balık emperyalist kuruluş hem o projeyi hem de arazilerini milliyet duygusu olmayan milli kompradorlar sayesinde bir hiçe kapatacaktır. Bu mu olacak Trakya ahalisinin kendine biçtiği akibet? Trakya bütünüyle kağıt üzerinde emperyalist feodal paylaşısı yapılmış ve bu olgu teoriden pratiğe geçirilmek üzere olan bir kurbanlıktır. Trakyalılar buna izin verecekler mi suyu toprağı ve yediden yetmişe tüm zehirlenmiş halde göç edecekler mi?