VALİ ESENGÜL CİVELEK VE KENDİNİ YENİLEYEN, GELİŞTİREN ÖĞRETMEN

“24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ” münasebeti ile Kırklareli Valisi Sayın ESENGÜL CİVELEK öğretmenlere hitaben yaptığı konuşmada “KENDİLERİNİ YENİLEYEN, GELİŞTİREN ÖĞRETMEN”den söz etmiş. Öğretmen üzerinden Türk öğretmeninin yapmadığı şeyi yani yenileyen, geliştiren öğretmeni işaret etmiştir. Akılcı ve gerçekçi, Pramatik (faydalı) bir ifade kullanmıştır. Bu vesileyle 65 yıl önce İstanbul Çapa Eğitim Enstitüsü öğretmenlerinden Pedegog Mesude Sürmeli'nin dediğini, Türk öğretmeninin tarifini hatırladım. Mesude Hanım, “TÜRKİYE'DE ÖĞRETMEN, DERSE GİRDİĞİ İLK GÜN EDİNDİĞİ TECRÜBEYİ 30 YIL TEKRAR EDEN İNSANDIR” demişti. Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz da Öğretmenler Günü dolayısıyla EĞİTİMİN GÜCÜNE vurgu yapmıştır. Sayın Vali Esengül Civelek öğretmenin kendisini değiştirmeden, geliştirmeden söz ederken genel demarjinal meslek guruplarının ve Türk toplumunun ihtiyaç duyduğu şeyi söylemiştir. Geçmişte Cumhuriyet Gazetesi’nden Şahin Alpay-Nilüfer Kuyaş yerli ve Avrupalı düşünürlerle “ENTELLEKTÜEL BAKIŞ” başlıklı bir dizi yazı yayınlamışlardı. Bu yazı dizisini takip etmiş, kesip dosyalamıştım. Görüştükleri Avrupalı düşünürlerden biri “MUSTAFA KEMAL İLE BAŞLAYAN DEĞİŞİM” sürecinin hızını kestikleri için “Değişmeyen Toplum” haline geldiler demişti. Öğretmen toplumdan ayrı değildir. Öğretmenler toplum içinde bir kesimdir. İsimleri ve misyonları bütün mesleklerin üstünde olan insanlardır. Tarihte Peygamberlerin, Bilge Kişiler'in yaptıkları işi yapmaktadırlar. Bu bakımdan Kutsanmış bir mesleğin mensubudurlar. Onlar yani Cumhuriyetin Öğretmenleri toplumu değiştiren, değişen zamana uygun olarak ortaya yeni yönler ve yörüngeler koyanlardır. DEĞİŞİM'İ, DEĞİŞTİRMEYİ YAPAMADIKLARI TAKDİRDE DURMUŞ, DONMUŞ OLURLAR. Mustafa Kemal bu durum için “DURMAK DÜŞMEKTİR” der, “Değişmeyen Eskir” diye söyler. Sayın Kırklareli Valisi ESENGÜL CİVELEK tarihsel bir söz etmiş, öğretmenlere DEĞİŞİM'i hatırlatmıştır. ÖĞRETMENLER GÜNÜ'nün anlamı da ruhu da buradadır. ZAMAN DEĞİŞMEKLE AHKAM DA DEĞİŞİR der Din büyükleri. Mustafa Kemal Atatürk YAZI DEĞİŞİKLİĞİ ile KÜLTÜR DEVRİMİ'nin yolunu açmıştır. YAZI DEVRİMİ (HARF DEVRİMİ) Kafa Değişikliği, Yön ve Yörünge ve de zihniyet Değişikliği demektir. Müspet anlamda bunu yapacak olan ÖĞRETMEN'dir. TANRI öğrenecek insanlara ÖĞRETECEK İNSAN (Peygamber) göndermiştir. Bundan dolayı ARISTO “ÖĞRETMENLİK TANRI SANATI” demiştir. Öğretmen öyle bir insandır ki o, öğretmek için yer ve zaman aramaz. İnsan varsa eğitim de vardır. Bu bakımdan Öğretmenlik büyük bir mesleğin eylemidir. Eğitim görenler öğretmenin eseridir. İnsan olmak millet olmak duasını kazanacak olan öğretmendir. Bugün Türk öğretmeni ulusal bir sorun ile karşı karşıyadır. Sorunun en önemli kısmını Avrupa standartlarına uyum oluşturmaktadır. Bunun için halkımızın eğitime ihtiyacı vardır. Demokratikleşme sürecide eğitimi gerekli göstermektedir. Demokrasi Kültürümüz için demokratik eğitime gerek vardır. Bu nedenle Türkiye'nin sosyal, kültürel ve tarihsel şartlarına uygun bir Demokrasi Kültürü yaratmak öğretmenin yetişen kuşaklara yapacağı eğitim ve öğretimle mümkün olacağı unutulmamalıdır. 70 yıllık çok partili hayatımızda görülüp yaşanmıştır ki yurttaşlarımız hala demokratik sisteme ilişkin bilgilerden yoksundur. Bu eğitim tabii okullardan başlayacaktır ama yetişkinler için de HALK EĞİTİM zorunludur.
Görülüyor ki Sayın Vali Esengül Civelek üç kelimelik (ÖĞRETMEN KENDİNİ YENİLEMELİDİR) cümlesi bizi nerelere getirdi. Demek ki sorunlarımız tek başına değil, birbirine bağlıdır ve topyekün ele alınmayı zorunlu kılmaktadır. Türkiye dengelerle fazlaca oynandığı bir coğrafya bölgesindedir. Caydırıcı gücünden fazla caydIrIcI EĞİTİM gücüne ihtiyacı vardır. Mustafa Kemal Atatürk'ün daha Milli Mücadele’nin başında eğitim ve öğretmen, okul sorunu ulus Baş Öğretmenliğini ele alması boşa değildir. İsmet İnönü, Anadolu'da kendisini ÖĞRETMEN gibi hissettiğini söylemiştir. Söylemleri açıklamak gerekir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol