Ustaların göz nuru yok oluyor

Ustaların göz nuru yok oluyor

Eskilerin sarı prensi bu günlerde can çekişiyor. Kırklareli’de ve Türkiye genelinde kaybolmaya yüz tutan mesleklerin arasında dikkat çeken süpürgecilik, ustalarının gönlüne sarılmış zamana ve teknolojiye direniyor.

Zamanında borsamız vardı sayımız da 20’yi bulurdu şimdi bak gör ne haldeyiz diyen ustalar ellerinde süpürgeler, iğneler, ipler dikiyor. Tahta kıskacında sıkıştırılmış süpürgeler, ustanın ellerinde de aynı şekilde zamana direniyor.

Köylerde ve şehirde daha düne kadar her evde bir köşede olurken, şimdi artık gırgır gibi elektrikli süpürge gibi alternatifler tabiri yerindeyse süpürgenin pacunu dama attı. Kırklareli’nde süpürgeciler sitesinde mesleklerini yaşatmaya çalışan süpürge ustalarının çalışmalarına yaklaşıp süpürge çalılarının arasından süpürgecilik mesleğini gözlemledik.

“İnatla başladım…”

El mengenesinde sıkıştırılmış süpürgeler gibi zor bir durum içerisinde direnen süpürgecilik mesleğinde temizlemeden ayırmaya kadar birden fazla ve farklı safhaların olduğunu dile getiren Muzaffer Eğidiker, “47 senedir bu mesleği yapıyorum. Adım Muzaffer Eğidiker. Bu işe bir inatla başladım esas mesleğim tezgahtarlık” sözlerini dile getirdi.

“Tutulmuşuz bir kere…”

Mesleğinin durumunun içler acısı olduğunu dile getiren Eğidiker, süpürgeciliğin meşakatli bir iş olduğunu ifade ederek “Bu mesleği sevdim şimdi mesleğimiz para kazandırmıyor. Biz işçiliğimizi alıyoruz. Süpürge burada oluyordu köylerde ekiliyordu o zaman daha güzel para kazanabiliyorduk, şuan sadece Uzunköprü’den bize mal geliyor borsamız vardı. Burada borsaya çıkıyorduk işlerimiz o zaman daha iyiydi. Biz bir şeyler kazanamıyoruz, tutulmuşuz bir kere çalışmadan da olmuyor. Oğlum ayrı firmada çalışıyor. Ne yapacaksın kardeşim yapmazsak olmaz karnımız doymaz. Kesiyorsun, tekrar birleştiriyorsun meşakatli bir iş. Paketliyorsun ambara geliyorsun nakliye parası da var bize ne kalıyor hiçbir şey kalmıyor. 47 koca senedir bu işten başka iş yapmadım. Başka işte yapamayız artık” dedi.

“Kendimi bildim bileli…”

Süpürgeciliğe baba mesleği olarak başladığını dile getiren Volkan Koçer, teknolojinin süpürgecilik mesleğine çok büyük darbe vurduğunun altını çizerek “Yaşım 35 kendimi bildim bileli bu meslekteyim ismim Volkan Koçer. Kardeşlerimle aynı işi yapıyoruz baba mesleği temel taşıyız biz bu işin. Teknoloji bizi çok etkiledi. Eskiden elektrikli olmadan önce en zengini bile bu süpürgeyi kullanmak zorundaydı. Teknoloji bizi küçülttü. Burada sayılı kaldık on dükkân kaldık maalesef” şeklinde konuştu.

“Uğraştırıcı bir iş”

Süpürgeciliğin uğraş gerektiren ve meşakkatli bir meslek olduğunun altını çizen Koçer, “Uğraştırıcı bir iş yaşatırsalar bu mesleği işin arkadan yetişeni de yok en son biz kaldık en küçükten yetişmiş olarak. Eskiden burası doluyordu. 52 dükkan vardı en az 25 kişi dükkan başına çalışan vardı. şimdi 10 kişi kaldık ben dahi diğer işlerimden arta kalanı yapıyorum” sözlerini dile getirdi” sözlerini dile getirdi.

“10 yıl sonra anılardayız”

Süpürgecilik mesleğinin zamana karşı büyük bir direniş içerisinde olduğunun altını çizen Koçer, gelecekte süpürgeciliği çocuklarına sadece anlatabileceğini ifade ederek “10 yıl sonra burada olmayacağız. Sizler haberini şimdi yapıyorsunuz ancak bundan 10 yıl sonra haberi de yapılmayacak. Çünkü süpürgecilik mesleği olmayacak. Yan geliri olup da sevdiği için yapanlar olursa belki bu işi devam ettirir. Ancak artık bu mesleği devam ettirmek için de yeni nesillerden yetişen kimse yok. Çünkü bir şey kazandırmıyor. Evde kendi hanımlarımız bile süpürge yerine kolaylık sağladığı için gırgırı tercih ediyor. Süpürgecilik büyük bir emektir. Göz nurudur bizim için. Ancak artık yavaş yavaş kaybolan meslekler arasındaki yerini alıyor. Gelecekte anlatılacak anıdan başka bir şey olmayacak” ifadelerini dile getirdi.