Üreterek yaşamalıyız, yaşatmalıyız, öğretmeliyiz

Evet Sayın okurlarım, sevgili hayvancı kardeşlerim… Bu hafta da köşemizdeki yazımıza başlarken, hayvancılığımızın problemlerindeki çözümü “İLİMİZ COĞRAFYASINDA VE ATALARIMIZIN YÜZYILLARDIR YAPTIKLARINI GÜNCELLEYİP, MODERNİZE EDİP, GÜNÜMÜZ TEKNOLOJİSİ İLE BİRLEŞTİREREK YAPMALIYIZ” diyerek başlamak istiyorum. Atalarımızın ve bizlerden önceki kuşakların hayvancılık yaptığı yerlerin geneli, yakın zamana kadar ORMANLARIMIZ idi. Ancak daha önceki yazılarımızda da, köşemizde zaman zaman yazdık ve başlık attık. ORMAN KÖYLÜSÜ ÜRETİMDEN NEDEN VAZGEÇTİ? İlimizin temsili olan ISTIRANCA ORMANLARIMIZ içinde barındırdığı çeşitli bitki örtüsüyle, yaz-kış sığır, manda, koyun, keçi, at (Beğendik köyünde hala orman içinde sallama dolaşarak, üreyip çoğalan hergele sürüsü mevcut) gibi hayvanların yaşamlarına ve barınmalarına müsait olup, orman köylülerimizin asırlar boyu yaşam ve geçim kaynağı olmuşlar. TRAKYA KIVIRCIK KOYUNU VE KIRKLARELİ PEYNİRİNİ muhteviyatlarındaki özel lezzetle, dünya markası olarak yakına kadar damgasını vurmuştur. Yaşam kaynağımız olan Istıranca Ormanlarımızın içine muhtelif zamanlarda dikilen, çok zor büyüyen, ekonomimize getirisinden çok daha fazla götürü olan, hayvancılığımızı yok ettiği gibi her zaman yangın çıkma ihtimali çok yüksek olan, söndürülmesi zor olup, ormanlarımızı ve çevresindeki yerleşim alanlarını her zaman yangın tehdidinde tuttuğu için zarar veren ÇAM AĞAÇLARININ dikildiğini gördük.
Ben doğma büyüme bir orman köylüsü olarak, bizzat yazdıklarımın hepsini yaşayıp gördüğüm için Kırklareli Valiliğimizin logosundaki ÇAM FİGÜRÜNE, yukarıdaki yazdıklarımdan dolayı, geçen haftadaki yazımda, “Ormanlarımızın içinde dikilen çam ağaçları, hayvancılığımıza vurulan ilk baltadır” dedim. Muhtelif birimlerimizin başına getirilen, liyakat sahibi olmayan yetkili kişiler, ormanlarımızda hayvan otlatılmasını yasaklayarak, hayvan barınakları, keçi, koyun kışlalarını kaldırdılar.
Yukarıda yazdığım sebep-sonuç ilişkisini göremediler. Ormanlarımız içinde barınan, ekonomimize et ve süt üretimi ile katma değer kazandırıp, orman köylümüze yaşam sunup, köyünde tutup, ülkemizin kendi kendine yeten 7 ülke konumunda tutulmasına katkı sağlayan, Istıranca ormanlarımızın bedava işçileri KEÇİ VE KOYUN hayvancılığının bitmesine, orman köylerimizin boşalmasına sebep oldular. AK PARTİ HÜKÜMETLERİMİZ geçmişte yapılan yasakları kaldırarak, ormanlarda hayvan otlatılmasını, filizlik ve fidanlık alanların haricindeki alanları serbest bıraktılar. Eğer tabiri caiz ise geçmişteki delilerin attığı taşları, bugünün akıllılarının çıkarmaya güçleri yetmiyor. Ben de üzerine basa basa “Sebeplerin sonuçlarını yaşıyoruz” diyorum.
Geçmişi geriye getiremeyiz ama ders alabiliriz. İlimiz Istıranca dağları ve eteklerindeki orman köylerimizde hayvancılık yapanların çoğu, yukarıdaki sebeplerden dolayı geçmişte varlıklarıyla övündüğümüz, aile işletmelerimizin çok büyük kısmı Hakkın rahmetine kavuştu. Köyünü terk etti ve yaşlanıp, yoruldu. Ama çok şükür Istıranca ormanlarımız ve orman köylerimizde hayvancılık yapmaya çalışan az sayıda da olsa köylülerimiz var. Yani helva yapmaya KARAVANA (ormanlarımız) VAR. UN, ŞEKER VE YAĞ (orman köylülerimiz hayvan otlatmasını bilen, doğma-büyüme hayvancı, bilgi ve tecrübe sahibi değerlerimiz) var.
Bir de yukarıda yazdıklarımı, hayvancılık sektöründe olmasına rağmen, diplomalı ama liyakat sahibi olmayan, bakıp da göremeyen, okuyup d anlayamayan, hayvancılık ile ilgili birimlerin yetkilileri var. Yetkilerini, helvayı karıştırarak, üretimimizi dünya standartlarına taşımak için tek yapacakları, Kırklareli hayvancılığımızı, geçmişimizde yapılan yerlerde (ormanlarda) Birlikte Hayvancılık Modelleri uygulayarak, günümüz teknolojisi ile birleştirip, katma değerli, DOĞAL ÜRÜNLER ÜRETEREK YAŞATMAK, ÜRETEREK GELECEK KUŞAKLARA ÖĞRETMEK.
Evet Sayın okurlarım, sevgili hayvancı kardeşlerim… Hayırlısıyla bu hafta da köşemizi doldurduk.
Sağlık, mutluluk ve bol bereketle kalın.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol