UNUTUYOR MUYUZ ACABA?

Bir kurban bayramını daha gerilerde bıraktık ama zamanın bayramları artık başka tat veriyor ve başka renklerle geliyor.
Bayram gelmeden daha bavullar hazırlandı, bayram tatilinin yerleri belirlendi.
Kimisi sıcak sahillere, kimileri ülke dışına, kimileri tatil köylerine ardına bakmadan çekip gittiler.
Nasıl olsa telefonlar, internetler var. Bekleyenler zaten daima büyükler ve sevenlerdir, onların da gönüllerini ele almak zor değil. Telefondan birkaç tatlı söz ve hadi çüz.
Nasıl olsa büyüklerin küçüklere kırılmaya hakları yok.
Baba evladın arkasında yüce dağ, anne ise taçsız bir melektir.
Böyle tatil fırsatları ise kolay ele geçmez, nereden bakılırsa bakılsın yıllık iznin yarısı kadar zaman anne, ,baba, kayınvalide yanında harcamaya değer mi?
8O küsur yaşlarında bir insan tanıyorum her bayram gidip elini öptüğüm ve boz zamanımda da ara sıra ziyaretine gittiğim.
Onu bu bayram sokaklarda buldum.
Beni içeriye buyur ederken bile gözleri yoldaydı.
Dış ülkedeki kızını ve torunlarını özlemiş, odalar onu sıkıyormuş. Götürdüğüm yiyecekleri soba üstüne koydum ve elini öpüp oradan ayrıldım.
Beni de bekle diyerek ardımdan acele etmeye çalışıyordu dışarı çıkmak için yeniden.
Sanki dışarıda olunca daha çabuk gelecekmiş gibi beklenenler.
Benden bir isteğin var mı diye sorunca, sanki gözleri parladı ve yaşlı yüzünde pembe güller açıverdi bir anda.
Var dedi heyecanlı, heyecanlı cebinden buruşmuş bir kâğıt çıkararak bana uzattı ve adres burada yazılı dedi.
Bizimkilerine ulaş internetten de bana haberlerini ver olur mu kızım, ben de sana çay yaparım derken içindeki tükenmeyen evlat sevgisini görmemek elde değildi.
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, yaşlısı genci, çocuğu, umutlarını teknolojiye bağlamış durumda.
Bu yaşlı amcanın bile kalbine su serpecek haberler yine teknolojiden, yani bu bayram gününde gelen bir telefon hasta insana kendi hastalığını ve çaresizliğini bile unutturabilirdi diye düşünürken ben istemeden dönüp ardıma baktım.
Sakın hasta filan olduğumu söyleme kızlarıma, sonra benim için üzülürler, iyi olduğumu söyleyiver sözleri geldi arkamdan duyulur duymaz.
Yıllardır görmedikleri babaları ve dedeleri ile bayram gününde bari biraz olsun ilgilenirler düşüncelerim bir anda çürüdü.
Bizlerden de kendisine selam söyle, demekle yitendiler sadece. Ne cevap verecektim yarın bu yaşlı komşuya?
Bunu düşündüm durdum sabaha kadar.
Sabahı bekleyemeden yaşlı amca hayata gözlerini yumuverdi o gece daha.
Hayat dediğimiz neydi ki bir merhaba ile bir elveda.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol